Mürşid illâ bir şahıs mı olmalıdır? Yoksa Kur'ân da bir mürşid değil midir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Mürşid illâ bir şahıs mı olmalıdır? Yoksa Kur'ân da bir mürşid değil midir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Mürşid illâ bir şahıs mı olmalıdır? Yoksa Kur'ân da bir mürşid değil midir?

Sevgili kardeşlerim! Mürşid irşad makamının sahibi olan kişidir. Bir insandır. Kur'ân-ı Kerim insanlara Allahû Tealâ’nın ilmini öğreten bir kitaptır. İkisini birbirine kimse karıştıramaz.

Mürşid demek “irşada ulaştıran kişi” demektir. Bu mutlaka bir cereyanın, cereyan sahibi olan kişiden diğerine geçmesini mutlak olarak ifade eder. Böyle bir şey yoksa o kişi tâbiiyetini gerçekleştirmiş olamaz. Bu sebeple Allahû Tealâ bütün insanlara hacet namazını kılıp Allah'tan mürşidlerini sormasını Kur'ân-ı Kerim’de farz kılmıştır. O kişi boy abdestini alacaktır. Hacet namazını kılacaktır ve Allah'tan mürşidini soracaktır. Ve mürşidi neredeyse oraya ulaşıp ona tâbî olacaktır.

Bizim mürşidimiz Muhammed Raşit Hazretleriydi. O ülkenin bir ucundaydı, Türkiye’nin. Biz de diğer ucundaydık. Ama gittik mürşidimize tâbî olduk sevgili kardeşlerim! Ülkenin öbür ucundaki mürşidimize gittik, tâbî olduk. Herkes için aynı şey geçerlidir. Mürşidin bulunduğu yerin uzaklığı ve yakınlığı bir şey ifade etmez. Allah ona göre gücünü herkese verir. Ve mutlaka ona gidip tâbî olmak en güzelidir.

Allah razı olsun.

Benzer konular