Van’da Nurcu dergâhlarına katıldım. Uygunmudur?

Anasayfa » Ana Sayfa » Cemaatler » Van’da Nurcu dergâhlarına katıldım. Uygunmudur?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Van’da Nurcu dergâhlarına katıldım. Uygunmudur?

Sevgili kardeşlerim! Hangi tarikattan olursa olsun, bütün tarikat mensupları sizin en yakın dostlarınızdır. Bunu böylece yerli yerinde oturtun. Bütün tarikatlar Allah yolcusudur ve de bir defa daha söyleyelim; biz tarikatların bütün boyutlarını, özelliklerini korumalarından yanayız. Allahû Tealâ’nın emri budur. Her tarikat, asırlardan beri devam edegelen bir sisteme sahiptir. O sistemlerini korumalıdırlar. Onların sistemlerinin değiştirmeye kimsenin hakkı yoktur.

Öyleyse bir defa daha açık ve kesin olarak söyleyelim: Tarikatlardakiler bize bağlanmayacaklardır. Her tarikatın başındaki kişi Allahû Tealâ tarafından vazifeliyse, o zaten otomatik olarak kalacaktır. Allahû Tealâ’nın emrini yerine getirecektir. Böyle bir emri alma yetkisinde olmadan, bir tarikatın başında olanlar da olacaktır ki biliyoruz böyle olanların varlığını. Onlar da zamanı gelince bize tâbî olacaktır. Hiçbir tarikat, tatbikatını değiştirmeyecektir. Kendi tatbikatını devam ettirecektir. Öyleyse nurcu kardeşlerimizin sohbetlerine katılmanıza memnun olduk. Allah razı olsun.

“Öğrenci olduğum için yurt bölümlerinde de kaldım. Beni çok sevdiler. Sürekli sohbet yapıyoruz. Arkadaşlara da haber verip, sohbet zincirlerini genişletiyoruz. Hatta Van’dan Diyarbakır’a sohbet çalışmalarına yardım için gelirken, yolda bazen durdurup; “Hadi sohbete gidelim.” dediler. Durumu izah edip, konferansa katılacağımı söyleyince, dönüşte mutlaka sohbet yapmak için söz aldılar. Hamdolsun ki gayet güzel ilişkiler içindeyiz.”

Allah razı olsun. Bu güzel ilişkileri hep devam ettirin kardeşim. Sakın tarikat mensuplarıyla, dînlerini yaşamak isteyen insanlarla (nasıl yaşarsa yaşasınlar) bir niza içinde olmayın. Herkes bir inancın sahibidir. Biz doğruları öğretmeye çalışıyoruz. Gönül rızasıyla öğrenip de Allah'ın güzelliklerini yaşamak isteyenler, gelirler tâbî olurlar. Dileyen, dilediği tarikata girer, orada görevlerini yapar. Hepsinin başımızın üzerinde yeri var.
 
Allah razı olsun.

- Durumu izah edip, konferansa katılacağımı söyleyince dönüşte mutlaka sohbet yapmak için söz aldılar. Tâbî olmak istiyor inşaallah. İmam Hatip mezunu ve Nakşibendî talebelerinden biri: ‘Efendiniz, çok güzel şeyler söylüyor. Tamamen tasavvuf ve Kur'ân âyetlerini çok güzel yorumluyor diyor.

Sevgili kardeşlerim! Kur'ân, eşittir tasavvuftur. Bunu en az 25 yıldan beri söylüyoruz. Kur'ân eşittir tasavvuf. Tasavvufta 7 safhanın 7’si de yaşanır. Ruhun teslimi, fizik vücudun teslimi, nefsin teslimi, iradenin teslimi, hepsi tasavvufta yaşanır. Osmanlıyı Osmanlı yapan da tasavvuftur. Dünyanın en ahlaklı milleti yapan da tasavvuftur. Osmanlı, tasavvuf sebebiyle dünya hâkimiyetini kurmuştur ve de Türk İslâm Birliği kurulduğu zaman, bu konunun merkezinde gene tasavvuf olacaktır sevgili kardeşlerim.

Şimdi o kardeşimiz diyormuş ki: “Tamamen tasavvuf, Kur'ân âyetleri, onlardan bahsediyor ve çok güzel yorumluyor ama dediklerini herkes anlamıyor. Anlamaması da çok normaldir. Çünkü dediklerini de kimse bilmiyor.” Vay be! Bunları idrak eden, demek ki bizim dışımızda insanlar da var. Allah razı olsun. O kardeşimizi çok sevdik. Bunu söyleyen Nakşibendî talebelerinden olan o kardeşimize teşekkür ediyoruz Allahû Tealâ’nın huzurunda. Teşhisleri doğru, güzel! Onu seviyoruz, selam ediyoruz.

- Nakşibendî dergâhlarında sohbet yaparken, bahsediyoruz.
 
Çok güzel şeyler işitiyoruz. Allah razı olsun bu kardeşimizden.

- Çalıştığı için gelemedi. Evde sürekli dinliyoruz.
 
Sevgili kardeşlerim! Hamdederiz ki; şuanda miilyonlarca kişi bizi dinliyor. İnceledikleri zaman da bütün söylediklerimizin, istisnasız bütün söylediklerimizin, tam Kur'ân âyetleri olduğunu net olarak idrak ediyorlar. Kendimizden hiçbir şey karıştırmadığımızı çok iyi biliyorlar. Biz sadece, Allah'ın Kur'ân’nı söyleriz ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e  %100 en kalpten dizaynda bağlıyız. O’nun ne hadîslerinden, ne Kur'ân-ı Kerim’inden asla sapma yapmayız. Zaten kendi söylediği bir söz var. Diyor ki: “Benim hadîslerim tartışılacaktır. Kur'ân’a bakın.” Hangi hadîsi bize getirirlerse Kur'ân’a bakıyoruz. O kadar çok uydurma hadîsle karşılaştık ki sevgili kardeşlerim, ne yazık ki insanlar Kur'ân-ı Kerim’i bırakmışlar, o uydurma hadîslere kanmışlar. En kötüsü, bunların arasındaki en kötüsü, en korkuncu; İslâm’ın 5 şartına dâhil olan o uydurma hadîs!

İslâm, 5 şarttan ibaret değildir. İslâm’ın 7 şartı vardır sevgili kardeşlerim. 5 şartın ötesinde, Allah'a ulaşmayı dilemek 6. şart, zikir 7. şarttır.

- Canımız, her şeyimiz Efendimiz! Sizi çok seviyoruz. O mübarek ellerinizi benim için de Allah'a uzatıp, yardım dileyiniz.
 
Senin için de dua edeceğiz inşaallah.
 
Allah razı olsun evlâdım.

-Efendim! Başımızın üstünde yeriniz var. Sizi çok seviyorum.
 
Biz de hepinizi çok seviyoruz yavrum.

Benzer konular