Bugün bir camiide dinlediğim Cuma hutbesinde hoca şu hadîs-i şerifi verdi: "Her kim kötü bir amel işlerse o kişinin îmânı vücudunu terk edip, kişinin başının üzerine bir bulut gibi yerleşir ve o kişi o kötü ameli bitirdiğinde tekrar îmânı vücuduna geri döner."

Anasayfa » Ana Sayfa » Hadîs » Bugün bir camiide dinlediğim Cuma hutbesinde hoca şu hadîs-i şerifi verdi: "Her kim kötü bir amel işlerse o kişinin îmânı vücudunu terk edip, kişinin başının üzerine bir bulut gibi yerleşir ve o kişi o kötü ameli bitirdiğinde tekrar îmânı vücuduna geri döner."
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bugün bir camiide dinlediğim Cuma hutbesinde hoca şu hadîs-i şerifi verdi: "Her kim kötü bir amel işlerse o kişinin îmânı vücudunu terk edip, kişinin başının üzerine bir bulut gibi yerleşir ve o kişi o kötü ameli bitirdiğinde tekrar îmânı vücuduna geri döner."

Bu hadîs-i şerif sahih ama bir kelime değiştirilmiş, terk eden ruhtur. Kişinin ruhu zaten îmânı temsil eder, nefs başlangıçta îmânsızlığı, ruh başlangıçta ve sonuçta her zaman îmânı temsil eder. Ve ne zaman bir yanlış, Allah’ın emrine karşı bir işlev yaparsanız, ruhunuz vücudunuzu derhal terk eder. Elindeki mizanla ve o kötü olay tamamlandıktan sonra ruhunuzu vücudunuza dönerek (nefsinize tâbî olarak bu olayı işlemiş oluyorsunuz), nefsinizi cezalandırır. Allahû Tealâ da fizik vücudunuza sıkıntı verir, azap eder. Her olaydan sonra, her yanlış olaydan sonra mutlaka bu azabı yaşarsınız; Allah’ın azabını. Ruhunuz da nefsinizi huzursuz kılar. Ve bu muhteva, ruhunuzun vücudunuzu terk etmesini ve ceza uygulamasını ifade eder.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) aslında bu büyük hadiseyi anlatıyor, herkes için geçerlidir. Nefsi kendisine hâkim olduğu sürece, hatalar yaptığı sürece ruh, o vücutta durmaz, kötülüğe, yanlışa iştirak etmez. Hâlâ bir çok âlim geçinen kişi, nefsle ruhu aynı şey zannediyor. Bu cehalet denizinde ne yapacağız sevgili kardeşlerim?

Allahû Tealâ bizlere inşallah bir yol gösterir bu konuda, bu kadar cehaletin bir arada olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Allah’ın bütün ilmi yani insanların kurtuluşa ulaştıracak olan, cennet saadetine ve dünya saadetine ulaştıracak olan ilmin bütünü yok olmuş, geriye sadece posası kalmış, hiç kimseyi hidayete erdiremeyecek olan bir ilim, bütün üniversitelerde ilim olarak öğretiliyor.

Gerçekten bu dünya insanına yazık oluyor sevgili kardeşlerim. Öyleyse ruhunuzun ve nefsinizin başlangıçta tamamen ayrı hüviyette olduğunu biliceksiniz. İyi olursa ruh olurmuş, kötü olursa nefs olurmuş. Peki, ruhunuz Allah’tan geldi ve Allah’a dönecek. İster ölmeden ruhunuzu Allah’a döndürün, Allah’a ulaşsın, Allah’ın evliyası olun, Allah’ın temel emrini yerine getirin, ister bunu yapmasın insanlar ve de ruhları vücutlarında iken ölsünler, ruh gene vücudu terkedip gene Allah’a dönecektir.

Ya nefsiniz? Nefsiniz berzah âlemine gidecektir. Öyleyse nefsiniz başka bir varlık, ruhunuz başka bir varlık. Nefsiniz nefs tezkiyesi geçiren bir olgunlaşma süresini; nefs tezkiyesi adını alan bir olgunlaşma, düzelme, afetlerinden kurtulma sürecini geçirmek mecburiyetindedir. Ruhunuzun asla böyle birşeye ihtiyacı yoktur. O zaten tekâmülün zirvesinde yaratılmıştır.

Nefsinizin baştan aşağa afetlerle dolu olan kalbine karşılık, ruhunuzun sadece hasletlerle dolu bir kalbi var. Ve Allah’tan gelen ruhunuzun dönüş yeri Allah’tır. Nefsiniz Allah’tan gelmemiştir. Nefsiniz bir muhteva olarak size Allahû Tealâ tarafından gönderilmiştir. Nefsiniz sizinle beraber var olmuştur, sizinle beraber şekillenmiştir ve nefsinizi tezkiye etmek mecburiyetindesiniz.

Ruhunuz asla hesaba çekilmez, hiç kimse ruhu hesaba çekmek yetkisinin sahibi değildir. Ruh, ölümünüzle beraber sizi terk eder. Kıyâmet günü hiç bir zaman sizinle beraber bulunmaz ama nefsiniz; ölümünüzle beraber sizi terkeden nefsiniz berzah âlemine gider, siz kıyâmet gününe kadar gececek olan zaman parçasında toprak altındayken o, berzah âleminde hayatını devam ettirir. Şu anda bütün ölenlerin orada yaşamakta olduğunu hep görmüşsünüzdür hepiniz.

Onlar yaşıyorlar, yaşamaya da devam edecekler. Kıyâmet günü tekrar bu vücutlarına girecekler ve nefsinizle fizik vücudunuz Mahkeme-i Kübra’da beraberce hesap verecekler.

Eğer gidecekleri yer cehennemse beraberce gidecekler, aynı azabı beraberce çekecekler, eğer gidecekleri yer cennetse, zevkleri nasıl bu dünyada beraber yaşadılarsa orada da beraber yaşayacaklar; bir farkla, burada yaşlanan (ihtiyarlayan), sonunda ölen bir fizik vücudumuz var, orada Allah’ın cennetinde enerji bedeniniz olacak; yaşlanmayacak, sonsuz bir hayatı yaşayacaksınız. İşte böyle sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Ruh ve nefs bilinçsizler tarafından aynı şey zannedilir, asla aynı değildir. Nefs ve ruh iki ayrı varlıktır. Daha pekçok delili var bunun ama bizim zamanımız bitti.

Benzer konular