"Allah'ın evliyasına tâbî olanlar, şâkîlerden olmazlar." hadîs-i şerifini izah eder misiniz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Evliyalık ve Ermişlik » "Allah'ın evliyasına tâbî olanlar, şâkîlerden olmazlar." hadîs-i şerifini izah eder misiniz?
"Allah'ın evliyasına tâbî olanlar, şâkîlerden olmazlar." hadîs-i şerifini izah eder misiniz?
Burada (hadîs-i şerifte) Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in söylediği Allah'ın evliyası, mürşidlerdir. Tâbî olanlar, şâkîlerden olmazlar. Ne diyordu Allahû Tealâ Tâhâ Suresinin 123. âyet-i kerimesinde:
“Size hidayetim gelecek. Kim hidayetçime tâbî olursa, onlar şâkîlerden olmaz.”
Tâhâ Suresinin 123. âyet-i kerimesinin paralelinde bir hadîs-i şerif bu. “Allah'ın evliyasına tâbî olanlar, şâkîlerden olmaz.” Allahû Tealâ da onu söylüyor Tâhâ Suresinin 123. âyet-i kerimesinde: “Kim hidayetçime tâbî olursa o hidayete erer, şâkîlerden olmaz.”
Hidayetçi devrin imamıdır. Hidayeti getiren kişidir, Allah'tan alarak söyleyendir. Mürşidler de ondan öğrenerek, Allah'ın yardımıyla insanları hidayete erdirmek konusunda üzerlerine düşen görevi yapanlardır.
Öyleyse her halükarda bütün insanlar için söz konusu olan, Allah'ın emirlerini 7 safha 4 teslimde gerçekleştirerek ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi Allah'a teslim etmektir.
Evliyalık mertebeleri 22. basamakta başlar. Kim ruhunu Allah’a teslim ederse, o kişi 22. basamakta fenâ makamındadır. Bu evliyalığın, velayetin 1. makamıdır: Fenâfillah (Allah'ın Zat’ında yok olmak demek). Ruh Allah'ın Zat’ına ulaşıyor, bir sığınak olan Allah'ın Zat’ına sığınıyor ve yok oluyor.
Sonra o kişi kendisine taht verilerek beka makamına geçiyor, velayetin 2. makamı.
Sonra zikri günün yarısını aşıyor, zühd makamının sahibi oluyor (zahid oluyor).
Sonra zikri neticesinde kişinin nefsindeki nurlar %80’i aşınca, o kişi fizik vücudunu Allah'a teslim ediyor (bu, 2. teslim). Burada kişi, fizik vücudunu Allah'a teslim ederek muhsinlerden olur.
27. basamakta kişi nefsini de Allah'a teslim ederek muhlislerden olur. Nefsinin kalbi %100 Allah'ın nurlarıyla halis olmuştur.
Bundan sonra kişi nefsini ulûl’elbab makamında 7 mertebe, ihlâs makamında 7 mertebe daha müzeyyen kıldıktan sonra irşada ulaşır (4 mertebe sonra) ve iradesini de Allah'a teslim edecek hale gelir. İradesini Allah'a teslim ettiği zaman (19 mertebe), kişinin kalbi müzeyyen olmuştur. İşte o zaman o kişi, başkalarını da Allah'a ulaştırmaya vesile olacak olan bir mürşid hüviyetine girer.
20/TÂHÂ-123: Kâlehbitâ minhâ cemîan ba’dukum li ba’dın aduvvun, fe immâ ye’tiyennekum minnî huden fe menittebea hudâye fe lâ yadıllu ve lâ yeşkâ.
(Allahû Tealâ şöyle) dedi: “İkiniz oradan (aşağı) inin! Hepiniz (şeytan ve siz), birbirinize düşman olarak. Bundan sonra Benden size mutlaka hidayet gelecek. O zaman kim hidayetime tâbî olursa artık o, dalâlette kalmaz ve şâkî olmaz.”“Size hidayetim gelecek. Kim hidayetçime tâbî olursa, onlar şâkîlerden olmaz.”
Tâhâ Suresinin 123. âyet-i kerimesinin paralelinde bir hadîs-i şerif bu. “Allah'ın evliyasına tâbî olanlar, şâkîlerden olmaz.” Allahû Tealâ da onu söylüyor Tâhâ Suresinin 123. âyet-i kerimesinde: “Kim hidayetçime tâbî olursa o hidayete erer, şâkîlerden olmaz.”
Hidayetçi devrin imamıdır. Hidayeti getiren kişidir, Allah'tan alarak söyleyendir. Mürşidler de ondan öğrenerek, Allah'ın yardımıyla insanları hidayete erdirmek konusunda üzerlerine düşen görevi yapanlardır.
Öyleyse her halükarda bütün insanlar için söz konusu olan, Allah'ın emirlerini 7 safha 4 teslimde gerçekleştirerek ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi Allah'a teslim etmektir.
Evliyalık mertebeleri 22. basamakta başlar. Kim ruhunu Allah’a teslim ederse, o kişi 22. basamakta fenâ makamındadır. Bu evliyalığın, velayetin 1. makamıdır: Fenâfillah (Allah'ın Zat’ında yok olmak demek). Ruh Allah'ın Zat’ına ulaşıyor, bir sığınak olan Allah'ın Zat’ına sığınıyor ve yok oluyor.
Sonra o kişi kendisine taht verilerek beka makamına geçiyor, velayetin 2. makamı.
Sonra zikri günün yarısını aşıyor, zühd makamının sahibi oluyor (zahid oluyor).
Sonra zikri neticesinde kişinin nefsindeki nurlar %80’i aşınca, o kişi fizik vücudunu Allah'a teslim ediyor (bu, 2. teslim). Burada kişi, fizik vücudunu Allah'a teslim ederek muhsinlerden olur.
27. basamakta kişi nefsini de Allah'a teslim ederek muhlislerden olur. Nefsinin kalbi %100 Allah'ın nurlarıyla halis olmuştur.
Bundan sonra kişi nefsini ulûl’elbab makamında 7 mertebe, ihlâs makamında 7 mertebe daha müzeyyen kıldıktan sonra irşada ulaşır (4 mertebe sonra) ve iradesini de Allah'a teslim edecek hale gelir. İradesini Allah'a teslim ettiği zaman (19 mertebe), kişinin kalbi müzeyyen olmuştur. İşte o zaman o kişi, başkalarını da Allah'a ulaştırmaya vesile olacak olan bir mürşid hüviyetine girer.
