Bize İslâm’ı tarif eder misiniz? Bir insan gerçek anlamda nasıl İslâm olabilir?
Anasayfa » Ana Sayfa » İslâm » Bize İslâm’ı tarif eder misiniz? Bir insan gerçek anlamda nasıl İslâm olabilir?
Bize İslâm’ı tarif eder misiniz? Bir insan gerçek anlamda nasıl İslâm olabilir?
Sevgili kardeşlerim! İslâm “teslim olan” demek. İslam kelimesi ve teslim kelimesi aynı kökten geliyor. O zaman bilmeceyi çözmek çok kolay gelecek size de. Allah’a teslim olmuş birisi, neyini teslim eder?
1. Önce ruhunu teslim eder.
2. Sonra fizik bedenini teslim eder.
3. Sonra nefsini teslim eder. Burada artık daimî zikirdedir.
4. Sonra iradesini teslim eder.
Bu teslimlerin her birisi onu daha mutlu, daha mutlu, daha mutlu kılacak olan bir özellik taşır. Neden? Nefsinizin afetleri azaldıkça, sizin başkalarına yanlış davranarak onları rencide edebilecek olan davranış biçiminiz her geçen gün azalacaktır. Bu azalmanın neticesini onlar da göreceklerdir. Bırakınız sizin onlara yanlış davranmanızı, kendilerinin size karşı kötü davranmalarına rağmen sizin onlara artık en güzel davranışlarla cevap vermeniz, onların sizin kalbinizi kırmaya kadar götüren negatif davranışlarına sizin bir intikam alma gayesiyle değil; kalbinizdeki güzellikleri ve artık yaşamakta olduğunuz Allah ile en güzel ilişkilere girdiğinizi davranışlarla ifade etmeniz o kişiyi şaşırtacaktır. Ama bu şaşkınlık uzun sürmeyecektir. O kişi sizi defalarca deneyecektir. Bu denemelerin her birinde, güzel davranışınızda hiçbir değişikliğin olmaması, artık siz sadece her zaman onu mutlu etmeye çalışan birisi olarak onun karşısına çıktığınız için, onunla birlikte olduğunuz için bu, onu şaşırtacak ve düşünmeye sevk edecektir. “Biz eskiden onunla her gün çatışırdık. Ama şimdi o benim yanlış davranışlarıma asla negatif olarak cevap vermiyor. Bu noktadan itibaren bana söylediği şeyler hep beni daha güzele, daha güzele davet eden Allah’ın âyetleri. Öyleyse Allahû Tealâ benden bunları istediğine göre (madde-1), bir de o, bu davranışı biçimleri sebebiyle bu kadar mutlu olabildiğine göre ben niçin mutlu olmayayım? Aynı mutluluğu benim de yaşamam söz konusu olacaktır, eğer bende onun gibi davranışlarda bulunabilirsem. Zikirlerimi yapabilirsem, belki ben de günün birinde Allah ile konuşabilirim.”
İşte sevgili kardeşlerim, biliniz ki; zikrinizi yeterli boyutta arttırabilirseniz Allah ile hepiniz konuşabilirsiniz. Tabiî bunun en güzeli daimî zikre ulaşmaktır. Yani zikirle uyumak ama uyandığında zikrin hâlâ devam ettiğini yaşamak… O zaman aynı şarkıyı söyleriz sevgili kardeşlerim! Şarkının adı: “Herşey çok mu güzel, yoksa bana mı öyle geliyor?”
Sevgili kardeşlerim! Hepinizi çok ama çok seviyoruz ve de suallerinizi bekliyoruz inşaallah.
1. Önce ruhunu teslim eder.
2. Sonra fizik bedenini teslim eder.
3. Sonra nefsini teslim eder. Burada artık daimî zikirdedir.
4. Sonra iradesini teslim eder.
Bu teslimlerin her birisi onu daha mutlu, daha mutlu, daha mutlu kılacak olan bir özellik taşır. Neden? Nefsinizin afetleri azaldıkça, sizin başkalarına yanlış davranarak onları rencide edebilecek olan davranış biçiminiz her geçen gün azalacaktır. Bu azalmanın neticesini onlar da göreceklerdir. Bırakınız sizin onlara yanlış davranmanızı, kendilerinin size karşı kötü davranmalarına rağmen sizin onlara artık en güzel davranışlarla cevap vermeniz, onların sizin kalbinizi kırmaya kadar götüren negatif davranışlarına sizin bir intikam alma gayesiyle değil; kalbinizdeki güzellikleri ve artık yaşamakta olduğunuz Allah ile en güzel ilişkilere girdiğinizi davranışlarla ifade etmeniz o kişiyi şaşırtacaktır. Ama bu şaşkınlık uzun sürmeyecektir. O kişi sizi defalarca deneyecektir. Bu denemelerin her birinde, güzel davranışınızda hiçbir değişikliğin olmaması, artık siz sadece her zaman onu mutlu etmeye çalışan birisi olarak onun karşısına çıktığınız için, onunla birlikte olduğunuz için bu, onu şaşırtacak ve düşünmeye sevk edecektir. “Biz eskiden onunla her gün çatışırdık. Ama şimdi o benim yanlış davranışlarıma asla negatif olarak cevap vermiyor. Bu noktadan itibaren bana söylediği şeyler hep beni daha güzele, daha güzele davet eden Allah’ın âyetleri. Öyleyse Allahû Tealâ benden bunları istediğine göre (madde-1), bir de o, bu davranışı biçimleri sebebiyle bu kadar mutlu olabildiğine göre ben niçin mutlu olmayayım? Aynı mutluluğu benim de yaşamam söz konusu olacaktır, eğer bende onun gibi davranışlarda bulunabilirsem. Zikirlerimi yapabilirsem, belki ben de günün birinde Allah ile konuşabilirim.”
İşte sevgili kardeşlerim, biliniz ki; zikrinizi yeterli boyutta arttırabilirseniz Allah ile hepiniz konuşabilirsiniz. Tabiî bunun en güzeli daimî zikre ulaşmaktır. Yani zikirle uyumak ama uyandığında zikrin hâlâ devam ettiğini yaşamak… O zaman aynı şarkıyı söyleriz sevgili kardeşlerim! Şarkının adı: “Herşey çok mu güzel, yoksa bana mı öyle geliyor?”
Sevgili kardeşlerim! Hepinizi çok ama çok seviyoruz ve de suallerinizi bekliyoruz inşaallah.
