Mutluluğu ve sevgiyi bugüne kadar bu denli huzur ve mutlulukla dinlememiştim. İslâm ve mutluluk kavramları birarada nasıl değerlendirilebilir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Teslim » Mutluluğu ve sevgiyi bugüne kadar bu denli huzur ve mutlulukla dinlememiştim. İslâm ve mutluluk kavramları birarada nasıl değerlendirilebilir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Mutluluğu ve sevgiyi bugüne kadar bu denli huzur ve mutlulukla dinlememiştim. İslâm ve mutluluk kavramları birarada nasıl değerlendirilebilir?

İslâm “teslim olan” demek. Bir insanın teslimler standardına baktığımız zaman:

* Önce ruhunu teslim ettiğini,
* Sonra fizik bedenini teslim ettiğini,
* Sonra nefsini teslim ettiğini,
* En sonra da iradesini Allah’a teslim ettiğini görürüz.

Bunların her biri daha üst kademe, daha üst kademe bir muhteva taşır. Şimdi burada:

* Allah'a ulaşmayı dilemek,
* Mürşidine tâbiiyet,
* Ruhun Allah’a ulaşması,
* Fizik bedenin teslimi,
* Nefsin teslimi,
* Muhlis olmak ve
* İradeyi Allah’a teslim etmek 7 tane safha ve 4 tane teslimi içeriyor.

Sevgili kardeşlerim! Bugünkü dîn adamlarının tatbikatına baktığınız zaman, onların sadece İslâm’ın 5 şartına angaje olduğunu görürsünüz. Onlara göre namaz kılmak var, oruç tutmak var, zekât vermek var, hacca gitmek var, kelime-i şahadet getirmek var; İslâm’ın 5 şartı. Ama teslimler yok.

Sevgili kardeşlerim! Teslimler olmadan nasıl olacak insan İslâm? İslâm “teslim olan” demek. Bir insanın teslim olması:

* Allah’a ruhunu teslim etmesi,
* Allah’a fizik vücudunu teslim etmesi,
* Allah’a nefsini teslim etmesi ve
* Allah’a iradesini teslim etmesi muhtevası içinde tam 4 tane teslim içerir.

Bu 4 tane teslimin oluşması, 7 safhada tahakkuk eder. Öyleyse bunları da ihtiva eden, bu 4 safhayı da ihtiva eden teslime bakalım şimdi:

1. Allah'a ulaşmayı dilemek. Bu dilek kişide mürşid ihtiyacı doğuracaktır ve kişi hacet namazını kılıp da Allah’tan mürşidini sorduğu zaman Allah ona mutlaka mürşidini gösterecektir.
2. Kişi mürşidine tâbî olduğu zaman ruhu vücudunu terk edip Allah’a doğru yola çıkan kafileye katılacaktır ve bu kişi bu noktada ölse 1. kat cennete değil 2. kat cennete girer.
3. 7-8 aylık bir devrede bu kişinin ruhu Allah’a ulaşacaktır ve kişi 3. kat cennetin sahibi olacaktır.
4. Sonra fizik vücudunu teslim edecektir, 4. kat cennet.
5. Nefsini teslim edecektir, 5. kat cennet.
6. Muhlis olacaktır, 6. kat cennet.
7. İradesini Allah’a teslim edecektir, 7. kat cennetin de sahibi olacaktır.

Öyleyse bütün kapılar açık sevgili kardeşlerim! Hepinize Allahû Tealâ kapıları açıyor ardına kadar, Allah için yaşamanız için ve mutlu olmanız için. Kim Allah’a doğru yola çıkarsa Allahû Tealâ onu mutlaka Kendisine ulaştırır. Diyor ki açık ve kesin:

42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


“Kim Bana ulaşmayı dilerse Ben onu Kendime ulaştırırım.”

Allah razı olsun.

Benzer konular