Cinn Suresinin 14, 15 ve 16. âyet-i kerimelerini göre; teslim olmayı dilemekle şeytanın adımlarına tâbî olmama arasında bir ilişki var mıdır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Teslim » Cinn Suresinin 14, 15 ve 16. âyet-i kerimelerini göre; teslim olmayı dilemekle şeytanın adımlarına tâbî olmama arasında bir ilişki var mıdır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Cinn Suresinin 14, 15 ve 16. âyet-i kerimelerini göre; teslim olmayı dilemekle şeytanın adımlarına tâbî olmama arasında bir ilişki var mıdır?

Bu âyet-i kerimelere göre teslim olmayı dilemekle şeytanın adımlarına tâbî olmama arasında bir ilişki var mıdır? Teslim olmayı dilemekle yani Allah'a ulaşmayı (ruhu Allah'a ulaştırmayı), Allah'a teslim olmayı dilemekle, şeytanın adımlarına tâbî olmama arasında bir ilişki var mıdır?

Elbette vardır. Kişi Allah'a ulaşmayı dilediği andan itibaren Allah derhal Rahîm esmasıyla tecelli edecektir. Kişiye furkanları birer birer verecektir. Kişi Allah'a ulaşmayı dilediği anda âmenû olmuştur. Âmenû olmuştur ama Allahû Tealâ furkanları kişi âmenû olduktan sonra verecektir. Allah'a ulaşmayı dileyen kişi âmenû olur. Ama şeytanın adımlarına tâbî olmaktan kurtulduğu nokta;

* Gözlerindeki hicab-ı mesture'nin alınması,
* Kulaklarındaki vakranın alınması,
* Kalbindeki ekinnetin alınması,
* Görme, işitme ve idrak etme hassalarının üzerindeki mühürlerin alınması,
* Ve kalbine ihbat konulmasıyla mümkündür.

Bu ise kişinin âmenû olduktan sonraki devresinde 5-6 dakikalık bir zaman farkını ifade eder; belki de biraz daha fazla. Diyelim ki 10 dakikalık bir zaman farkı. Bu muhtevada kişi âmenû olmuştur. Ama şeytanın adımlarına tâbî olmaktan, henüz bu furkanları almadığı için kurtulmamıştır. Ama bu zaman parçası o kadar kısa ki; bu noktaya kadar, kişi zaten bundan sonraki Allahû Tealâ'nın kalbine ulaşmasının, göğsünden kalbine yol açmasının da süresi çok kısa. Ondan sonra da gene 5-6 dakika içinde kişinin kalbine Allah'ın nurlarının gelmesi söz konusu. Bu nurlar gelene kadar geçen süre içerisinde kişi âmenû olmuştur. Şeytanın adımlarına tâbî olmaktan furkanlar geldiği anda kurtulmuştur. Ondan sonra ise kalbine rahmet ve fazl girecektir. Rahmet girecektir. Rahmetle fazl girecektir kalbine kadar; ama kalbine rahmet girecektir.

Öyleyse bu âyet-i kerimelere göre teslim olmayı dilemekle şeytanın adımlarına tâbî olmama arasında bir ilişki var mıdır? Vardır. Kişi Allah'a ulaşmayı 3. basamakta diler. Ama furkanlar 7. basamağa kadar sürer. 7. basamağın sonunda furkanları alan bu kişi, artık şeytanın adımlarına tâbî olmayacaktır.

Benzer konular