Âli İmrân 19'da: "Şüphesiz ki Allah’ın indinde dîn İslâm’dır." buyuruluyor. Buraya göre Şûrâ 13 ve Rûm 32'ye göre dînde fırkalara ayrılanların, Allah’a ulaşmayı dilemekle başlayan dînin Allah’a teslim olma muhtevasını unutanlar olduğunu söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Teslim » Âli İmrân 19'da: "Şüphesiz ki Allah’ın indinde dîn İslâm’dır." buyuruluyor. Buraya göre Şûrâ 13 ve Rûm 32'ye göre dînde fırkalara ayrılanların, Allah’a ulaşmayı dilemekle başlayan dînin Allah’a teslim olma muhtevasını unutanlar olduğunu söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Âli İmrân 19'da: "Şüphesiz ki Allah’ın indinde dîn İslâm’dır." buyuruluyor. Buraya göre Şûrâ 13 ve Rûm 32'ye göre dînde fırkalara ayrılanların, Allah’a ulaşmayı dilemekle başlayan dînin Allah’a teslim olma muhtevasını unutanlar olduğunu söyleyebilir miyiz?

Daha baştan söyleyelim ki evet, söyleyebiliriz. Tam odur. Bunların dînde Allah’a teslim olma muhtevasını tamamen unuttukları kesin.

Âli İmrân Suresinin 19. âyet-i kerimesi:

3/ÂLİ İMRÂN-19: İnned dîne indâllâhil islâm(islâmu), ve mâhtelefellezîne ûtûl kitâbe illâ min ba’di mâ câehumul ilmu bagyen beynehum, ve men yekfur bi âyâtillâhi fe innallâhe serîul hısâb(hısâbı).
Muhakkak ki Allah'ın indinde dîn, İslâm'dır (teslim dînidir). Kendilerine kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki hased sebebiyle ihtilâfa düştüler. Ve kim Allah'ın âyetlerini örterse (inkâr ederse), o taktirde, muhakkak ki Allah, hesabı çabuk görendir.


inned dîne indâllâhil islâm(islâmu): Allah’ın indinde dîn, muhakkak ki İslâm’dır.
 
(Yani Allah’a teslim dînidir yani hanif dînidir.?
 
ve mahtelefellezîne ûtûl kitâbe illâ min ba’di mâ câehumulılmu bagyen beynehum, ve men yekfur bi âyâtillâhi fe innallâhe serîul hısâb(hısâbı): o kitap verilen kimseler, kendilerine ilim geldikten sonra sırf kendi aralarındaki ihtiras yüzünden ihtilâfa düştüler. Kim Allah’ın âyetlerini inkâr ederse Allah, seri’ul hisab’tır. O kişi bilsin ki Allah, seri’ul hisab’tır: Allah hesabı çabuk görendir.”

Ne yapmıştır Allahû Tealâ? O kişi Allah’a ulaşmayı dilediği anda yedi tane furkanla onun günahlarını örtmüştür. Onu cennet ehli yapmıştır. Hesabı hemen görmüştür. Bir tek dilek üzerine o kişiyi cennete girebilecek olan hüviyete derhal getirmiştir Allahû Tealâ.
    
Rûm Suresinin 32. âyet-i kerimesi:

30/RÛM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyean, kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).
(O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar.


minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyeâ(şiyean): onlardan olmayın ki, o müşriklerden olmayın ki onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve hizipler oldular.

kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne): bütün hizipler kendi ellerindekiyle ferahlanırlar, kendi yanındakiyle ferahlanır.

Bunun için Şûrâ Suresinin 13. ve Rûm Suresinin 32. âyetlerini de devreye katarsak, Âli İmrân Suresinin 19. âyet-i kerimesi sadece bir tek dînin varlığını söylüyor. O dîn, Arapça adıyla İslâm dîni, Hz. İbrâhîm’in lisanıyla Hanif dînidir. Ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah’a teslimini emreden kâinatın tek dîni.

Benzer konular