Dînimiz Allah’a teslim olma dîni yani İslâm dîni ise mürşid olmadan Allah’a teslim olamaz mıyız?
Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Dînimiz Allah’a teslim olma dîni yani İslâm dîni ise mürşid olmadan Allah’a teslim olamaz mıyız?
Dînimiz Allah’a teslim olma dîni yani İslâm dîni ise mürşid olmadan Allah’a teslim olamaz mıyız?
Güzel, Allah razı olsun. Evet, sevgili kardeşlerim, mürşid olmadan Allah’a teslim mümkün değildir. Bir insanın ruhunun Allah’a teslimi için ruhun vücuttan ayrılması ve Allah’a doğru yola çıkması gerekir.
Mürşide tâbiiyet olmaksızın (gerçek bir mürşidden bahsediyoruz) ruhun vücuttan ayrılması mümkün değildir. Kişi Allah'a ulaşmayı dileyecek, ne yapacak arkasından? Boy abdesti alacak, hacet namazını kılacak ve Allah’tan mürşidini soracak. Göstermedi Allahû Tealâ. Olabilir. Daha sonra o akşam olmazsa daha ertesi akşam, daha ertesi akşam kişi mürşidini Allah’tan soracak. Bu normal standartlarda, kişi eğer gerçekten Allah'a ulaşmayı diliyorsa en geç üç defada gerçekleşen bir olgudur. Eğer gerçekleştirmiyorsa Allahû Tealâ, o zaman o kişi Allah'a ulaşmayı dilediğini zannetmektedir ve yeniden boy abdesti alıp, hacet namazını gerçek anlamda kılıp, Allah’ın istediği istikamette kılıp Allah’tan mürşidini tekrar istemek mecburiyetindedir.
Allahû Tealâ’nın Allah'a ulaşmayı dileyen bir kişiye mürşid göstermemesi mümkün değildir. Neden değildir? Çünkü Allahû Tealâ buyuruyor ki Kur’ân-ı Kerim’de:
“Kim Bana ulaşmayı dilerse Ben onu Kendime ulaştırırım.”
Ne demek bu? Yani “Ben, onun dünya adı verilen bu gezegendeki mürşidini ona söylerim. Ona ulaştırırım. O da gider mürşidine ulaşır, tâbiiyetini gerçekleştirir. Ruhu vücudundan ayrılarak Bana ulaşan kafileye katılır ve o 7-8 aylık bir devrenin sonunda onun da ruhu Bana ulaşır.” diyor Allahû Tealâ.
Öyleyse bütün insanlar için Allahû Tealâ’nın hedefi budur: Ruhun dünya hayatını yaşarken Allah’a ulaşması. Hepiniz için kapılar ardına kadar açık sevgili kardeşlerim! Bütün insanlara Allah’ın güzelliklerini anlatabilirsiniz. Kur’ân âyetleriyle konuşursanız sözleriniz daha çok dinlenir.
Allah razı olsun.
Mürşide tâbiiyet olmaksızın (gerçek bir mürşidden bahsediyoruz) ruhun vücuttan ayrılması mümkün değildir. Kişi Allah'a ulaşmayı dileyecek, ne yapacak arkasından? Boy abdesti alacak, hacet namazını kılacak ve Allah’tan mürşidini soracak. Göstermedi Allahû Tealâ. Olabilir. Daha sonra o akşam olmazsa daha ertesi akşam, daha ertesi akşam kişi mürşidini Allah’tan soracak. Bu normal standartlarda, kişi eğer gerçekten Allah'a ulaşmayı diliyorsa en geç üç defada gerçekleşen bir olgudur. Eğer gerçekleştirmiyorsa Allahû Tealâ, o zaman o kişi Allah'a ulaşmayı dilediğini zannetmektedir ve yeniden boy abdesti alıp, hacet namazını gerçek anlamda kılıp, Allah’ın istediği istikamette kılıp Allah’tan mürşidini tekrar istemek mecburiyetindedir.
Allahû Tealâ’nın Allah'a ulaşmayı dileyen bir kişiye mürşid göstermemesi mümkün değildir. Neden değildir? Çünkü Allahû Tealâ buyuruyor ki Kur’ân-ı Kerim’de:
42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).“Kim Bana ulaşmayı dilerse Ben onu Kendime ulaştırırım.”
Ne demek bu? Yani “Ben, onun dünya adı verilen bu gezegendeki mürşidini ona söylerim. Ona ulaştırırım. O da gider mürşidine ulaşır, tâbiiyetini gerçekleştirir. Ruhu vücudundan ayrılarak Bana ulaşan kafileye katılır ve o 7-8 aylık bir devrenin sonunda onun da ruhu Bana ulaşır.” diyor Allahû Tealâ.
Öyleyse bütün insanlar için Allahû Tealâ’nın hedefi budur: Ruhun dünya hayatını yaşarken Allah’a ulaşması. Hepiniz için kapılar ardına kadar açık sevgili kardeşlerim! Bütün insanlara Allah’ın güzelliklerini anlatabilirsiniz. Kur’ân âyetleriyle konuşursanız sözleriniz daha çok dinlenir.
Allah razı olsun.
