Zumer 22 ve 23'e göre Hadîd 16 arasında bir ilişki var mıdır? Hadîd 16'da "Rahmetin gelmesiyle oluşan, huşûdaki hidayet buyuruluyor." diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Huşu » Zumer 22 ve 23'e göre Hadîd 16 arasında bir ilişki var mıdır? Hadîd 16'da "Rahmetin gelmesiyle oluşan, huşûdaki hidayet buyuruluyor." diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Zumer 22 ve 23'e göre Hadîd 16 arasında bir ilişki var mıdır? Hadîd 16'da "Rahmetin gelmesiyle oluşan, huşûdaki hidayet buyuruluyor." diyebilir miyiz?

Allahû Tealâ diyor ki:

57/HADÎD-16: E lem ye’ni lillezîne âmenû en tahşea kulûbuhum li zikrillâhi ve mâ nezele minel hakkı ve lâ yekûnû kellezîne ûtûl kitâbe min kablu fe tâle aleyhimul emedu fe kaset kulûbuhum, ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne).
Allah’ın zikri ile ve Hakk’tan inen şeyle (Allah’ın nurları ile), âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) kalplerinin huşû duyma zamanı gelmedi mi? Kendilerine daha önce kitap verilip de böylece üzerinden uzun zaman geçince, artık (zikri unuttukları için) kalpleri katılaşan kimseler gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasıklardır.


elem ye’ni lillezîne âmenû en tahşea kulûbuhum li zikrillâhi: Âmenû olanların kalplerinde Allah’ın zikri ile huşûya ulaşmak zamanı gelmedi mi?
ve mâ nezele minel hakkı: Ve Hakk’tan indirilen şeyle,
ve lâ yekûnû kellezîne ûtûl kitâbe min kablu fe tâle aleyhimul emedu fe kaset kulûbuhum, ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne): Kendilerine kitap verilen ve sonra aradan uzun zaman geçen ve bu zaman zarfında Allah’ı zikretmedikleri için kalpleri kasiyet bağlayan kimseler gibi olmasınlar. Onların çoğu fasıklardır.

Hadîd Suresinin 16. âyet-i kerimesinde; “Allah’ın zikri ile ve bu zikir ile Hakk’tan inen şeyle (‘şeylerle’ demiyor; ‘şeyle’) huşû sahibi olmak zamanı gelmedi mi?” Yani Allahû Tealâ’dan gelen ‘salâvâtla rahmet’ geliyor. Ama sadece ‘rahmet’ nurları kalbe girebiliyor bu devrede. %2 rahmet giriyor ve kişi bu rahmetle huşû sahibi oluyor. Huşû sahibi olunca da Allah’a sorma hakkını kazanıyor. Allah’a sorma istikametinde kişi bir hakkın sahibi oluyor.

Öyleyse Zumer 22. âyet-i kerimesinde de nur girişi var kalbe. Zumer Suresinin 23. âyet-i kerimesinde de kalbe giren nurla, hidayete erme işlemi tahakkuk ediyor. Hadîd Suresinin 16. âyet-i kerimesinde de başlangıcı var konunun. Bir benzerlikten (bir ilişkiden) bahsedilebilir. Ama Hadîd Suresinin 16. âyet-i kerimesinde bir tek nur giriyor. Yani göğse ulaşan ‘salâvâtla rahmet’ olduğu halde, bunlardan yalnız ‘rahmet’ nurları kalbe girebiliyor. Çünkü kalbe îmân kelimesi henüz yazılmamış, fazılları kendine çekecek olan ve yapıştıracak olan güç mevcut değil.

Benzer konular