Osmanlı o yüksek ahlâkı nasıl elde etti? Bugün onun torunları olarak neden aynı ahlâkı yaşayamıyoruz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Osmanlı » Osmanlı o yüksek ahlâkı nasıl elde etti? Bugün onun torunları olarak neden aynı ahlâkı yaşayamıyoruz?
Osmanlı o yüksek ahlâkı nasıl elde etti? Bugün onun torunları olarak neden aynı ahlâkı yaşayamıyoruz?
Sevgili kardeşlerim! Osmanlı deyince Allah’a çok şükredin ki; siz Osmanlı soyundansınız. Osmanlı’da bütün ordu tasavvuftandı. Osmanlı’da bütün paşalar tasavvuftandı. Bütün saray erkânı tasavvuftandı. Herkes bir mürşide mutlaka tâbî olurdu. Bu tâbiiyet ciddî hüviyette bir hüviyet taşırdı ve insanlar bu sebeple birbirlerine en güzel davranışlarda bulunurlardı. Osmanlı öyle devirler yaşamıştır ki; orada aldatmak yoktur. İnsanlar aldatmaktan büyük bir hayâ duyarlardı, huzursuzluk duyarlardı. Osmanlı’da herkes birbirine yardım etmekle vazifeli addederdi kendisini.
Sevgili kardeşlerim! Dünyadaki en az suç işlenen ülke Osmanlı’ydı, Osmanlı İmparatorluğu boyunca. Sevgili kardeşlerim! Öyle bir milletin evlatlarıyız ki; Allah’a dünyada en çok şükretmesi, hamd etmesi lâzım gelen bizleriz. Atalarımız Allahû Tealâ’nın emirlerini dünyada en üst boyutta yaşayanlar olmuşlar. Bir cihan imparatorluğu, tam bir adalet müessesesi üzerine oturtulmuş sevgili kardeşlerim! Osmanlı adaleti en üst noktada yaşayan bir dünya devleti olmak hedefine kavuşmuştur. Atalarımızla mutluluk duyuyoruz. Atalarımızla övünüyoruz. Atalarımız şu dünyadaki en mükemmel devreyi gerçekleştirenler olmuşlardır.
Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allahû Tealâ’ya yakın olmak temel farzdır. Osmanlı bu yakınlığın en yakınını yaşamıştır. Padişahlardan başlayan bir standartta ere kadar herkes, herkes tasavvuftandı. Ticaretle meşgul olanlar tasavvuftandı. Aklınıza gelen bütün meslek sahipleri tasavvuftandı. Her meslek sahibi bir farklı tasavvuf grubuna dâhildi ve bir bütün oluştururlardı. Aynı mesleğin mensuplarını hep aynı grupta görürdünüz. O tasavvuf grubunda devam ederlerdi hayatlarına ve böylece ayrı ayrı gruplar oluşmuştu. Herkes başkalarına örnek olmak için çırpınırdı ve bunu da bihakkın, Osmanlı İmparatorluğu boyunca başarmışlardı.
Sevgili kardeşlerim! Dünyadaki en az suç işlenen ülke Osmanlı’ydı, Osmanlı İmparatorluğu boyunca. Sevgili kardeşlerim! Öyle bir milletin evlatlarıyız ki; Allah’a dünyada en çok şükretmesi, hamd etmesi lâzım gelen bizleriz. Atalarımız Allahû Tealâ’nın emirlerini dünyada en üst boyutta yaşayanlar olmuşlar. Bir cihan imparatorluğu, tam bir adalet müessesesi üzerine oturtulmuş sevgili kardeşlerim! Osmanlı adaleti en üst noktada yaşayan bir dünya devleti olmak hedefine kavuşmuştur. Atalarımızla mutluluk duyuyoruz. Atalarımızla övünüyoruz. Atalarımız şu dünyadaki en mükemmel devreyi gerçekleştirenler olmuşlardır.
Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allahû Tealâ’ya yakın olmak temel farzdır. Osmanlı bu yakınlığın en yakınını yaşamıştır. Padişahlardan başlayan bir standartta ere kadar herkes, herkes tasavvuftandı. Ticaretle meşgul olanlar tasavvuftandı. Aklınıza gelen bütün meslek sahipleri tasavvuftandı. Her meslek sahibi bir farklı tasavvuf grubuna dâhildi ve bir bütün oluştururlardı. Aynı mesleğin mensuplarını hep aynı grupta görürdünüz. O tasavvuf grubunda devam ederlerdi hayatlarına ve böylece ayrı ayrı gruplar oluşmuştu. Herkes başkalarına örnek olmak için çırpınırdı ve bunu da bihakkın, Osmanlı İmparatorluğu boyunca başarmışlardı.
Allah razı olsun.
