Ben konferans anında Allah’a ulaşmayı diledim. Bu dileğimin Allah tarafından kabul edilip edilmediğini nasıl anlayabilirim?
Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Ben konferans anında Allah’a ulaşmayı diledim. Bu dileğimin Allah tarafından kabul edilip edilmediğini nasıl anlayabilirim?
Ben konferans anında Allah’a ulaşmayı diledim. Bu dileğimin Allah tarafından kabul edilip edilmediğini nasıl anlayabilirim?
Bu dileğin kabul edilmesi halinde sen zikirlerini aşkla şevkle yapmaya başlayan birisi olursun. Namaz kılmak sana zevk verir, huzur verir. Allah’ın bütün emirlerini ayrı ayrı standartlarda gerçekleştirirken duyacağın şey hep o zevktir, mutluluktur. Bir insan Allahû Tealâ’nın kendisine verdiği emirleri, meselâ namaz kılmayı, zikir yapmayı içinden duymuyorsa, istemiyorsa o kişi henüz o standardın sahibi değildir. Tekrar Allah’a ulaşmayı dilemelidir. Dilemezse ne olur? Dilemezse zikirlerini arttırmak yoluyla gene aynı hedefe ulaşabilir, mürşidine zaten tâbî olmuştur.
Sevgili kardeşlerim! Her şey Allahû Tealâ ile birlikte taleplere bağlanmış. Bir insan Allah’a ulaşmayı dilemedikçe o hedeflere ulaşamaz. Peki, koskoca bir İslâm âlemi ne yapmış? İslâm’ın şartı 5’tir demişler: “Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.” Bunların hepsi farz mı? Evet, farz. Namaz kılmak, oruç tutmak, farz, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek; bunların hepsi farz. Ama sevgili kardeşlerim, insanın ruhunu Allah’a ulaştıracak noktaya ulaştıran şey; zikirdir. Zikriniz arttıkça, nefsinizin kalbindeki afetler azalır, azalır, azalır. Bir gün daimî zikre ulaşırsınız, o zaman nefsinizin kalbinde hiç afet kalmaz. Kısa bir zamanın sonunda nefsinizin kalbindeki afetlerin hepsi yok olur ve sizin içinizdeki ses hep “Allah, Allah, Allah…” diye devam eder. İşte o sesi arayın, o sesi isteyin Allahû Tealâ’dan. Kulağınızla değil, iç dünyanızda duyacaksınız ve göreceksiniz ki; dünyadaki en mutlu insanlardan birisi olacaksınız.
Sevgili kardeşlerim! Her şey Allahû Tealâ ile birlikte taleplere bağlanmış. Bir insan Allah’a ulaşmayı dilemedikçe o hedeflere ulaşamaz. Peki, koskoca bir İslâm âlemi ne yapmış? İslâm’ın şartı 5’tir demişler: “Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.” Bunların hepsi farz mı? Evet, farz. Namaz kılmak, oruç tutmak, farz, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek; bunların hepsi farz. Ama sevgili kardeşlerim, insanın ruhunu Allah’a ulaştıracak noktaya ulaştıran şey; zikirdir. Zikriniz arttıkça, nefsinizin kalbindeki afetler azalır, azalır, azalır. Bir gün daimî zikre ulaşırsınız, o zaman nefsinizin kalbinde hiç afet kalmaz. Kısa bir zamanın sonunda nefsinizin kalbindeki afetlerin hepsi yok olur ve sizin içinizdeki ses hep “Allah, Allah, Allah…” diye devam eder. İşte o sesi arayın, o sesi isteyin Allahû Tealâ’dan. Kulağınızla değil, iç dünyanızda duyacaksınız ve göreceksiniz ki; dünyadaki en mutlu insanlardan birisi olacaksınız.
