Allah'a ulaşmayı dileyen kişide ne gibi değişikler olur?
Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Allah'a ulaşmayı dileyen kişide ne gibi değişikler olur?
Allah'a ulaşmayı dileyen kişide ne gibi değişikler olur?
Allah'a ulaşmayı dileyen kişi ibadetlerinin kendisini mutlu etmeye başladığını net olarak tespit eder. “Demek ki” der, “Benim bu ibadetlerden haz alabilmem, zevk duyabilmem buna bağlıymış. Allah'a ruhumu ulaştırmayı dilememe bağlıymış. Bu kadar güzel zevkle görevimi yapıyorum. Yavaş yavaş bir zikir artışı, o kişinin giderek daha çok, daha çok, daha çok mutlu olmasını sağlıyor. Ruhun tesliminin arkasından fizik vücudun teslimi geliyor. Bunun arkasından daimî zikre ulaşınca nefsin teslimi geliyor. Sonra kişinin iradesini teslimi söz konusu.
Sevgili kardeşlerim! Ruhun, vechin, nefsin ve iradenin teslimi 4 ayrı teslimi ifade ediyor. Ve İslâm, teslim olan demek. Şimdi bizim zamanımızdaki standarda bakalım. Ne görüyoruz? Bizim sevgili dîn adamlarımız bize namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek ve kelime-i şahadet getirmek diye 5 tane hedef gösteriyorlar. Hepsi farz mı? Evet farz. Namaz kılmak da oruç tutmak da zekât vermek de hacca gitmek de kelime-i şahadet getirmek de farz. “İşte” diyorlar, “Tamam. İslâm'ın şartı 5'dir.” Biz de diyoruz ki hayır, İslâm'ın şartı 5 değildir. Kur'ân-ı Kerim 5'li bir sistemi muhtevasına almaz. Kur'ân-ı Kerim 7'li bir sisteme tâbîdir. Öyleyse namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek 5, muhlis olmak 6, iradeyi Allah'a teslim etmek 7. O zaman ruhu da fizik bedenimizi de nefsimizi de irademizi de Allah'a teslim etmek gibi bir olayla karşı karşıyayız. İşte İslâm odur. İslâm'ı gerçek anlamda bütünüyle yaşayan bir insan, ruhunu da fizik bedenini de nefsini de iradesini de Allah'a teslim eden insandır. E peki bir insan bu ruhunu da fizik bedenini de nefsini de iradesini de Allah'a teslim etmezse cehenneme mi gider? Olur mu sevgili kardeşlerim hiç öyle bir saçmalık? Allahû Tealâ: “Allah'a ulaşmayı dileyen bir kişi 1. kat cenneti hak etmiştir.” diyor. Bu hedefe ulaşmak için mürşidine tâbî olan kişi 2. kat cenneti hak etmiştir. Ve ruhu vücudunu terk ederek Allah'a doğru yola çıkar. Ruh Allah'a ulaşır; 3. kat cennet. Fizik vücut teslimi; 4. kat cennet. Nefsin teslimi; 5. kat cennet. Muhlis olmak; 6. kat cennet. İradeyi Allah'a teslim etmek; 7. kat cennet. Allah'ın Kur'ân-ı Kerim'e koyduğu cennetler toplamı 7. Ve gördüğünüz gibi standartlar da tam 7 tane. Öyleyse Allah'a ulaşmayı dileyip de ölen bir kişi 1. kat cennete girerken, bundan sonra mürşidine tâbî olan, ondan sonra ölen kişi 2. kat cennete giriyor. Bundan sonra ölen bir kişi, ruhunu Allah'a teslim eden kişi, arkadan fizik vücudunu teslim edecektir. Arkadan nefsini teslim edecektir. Arkadan muhlis olacaktır. Arkadan iradesini Allah'a teslim edecektir. 3, 4, 5, 6 ve 7. teslimler. 7. kat cennetler bu standardın içinde tahakkuk edecektir. Herkes 7. kat cennete giremez. 7. kat cennetin sahipleri mutlaka daimî zikrin sahipleridir. Onlar, Allah'a en yakın olan insanlardır.
Sevgili kardeşlerim! Allah'ın katında her şey en güzel standartlarda tahakkuk eder. İnsanlar o hedefin içersinde mutludurlar.
Sevgili kardeşlerim! Ruhun, vechin, nefsin ve iradenin teslimi 4 ayrı teslimi ifade ediyor. Ve İslâm, teslim olan demek. Şimdi bizim zamanımızdaki standarda bakalım. Ne görüyoruz? Bizim sevgili dîn adamlarımız bize namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek ve kelime-i şahadet getirmek diye 5 tane hedef gösteriyorlar. Hepsi farz mı? Evet farz. Namaz kılmak da oruç tutmak da zekât vermek de hacca gitmek de kelime-i şahadet getirmek de farz. “İşte” diyorlar, “Tamam. İslâm'ın şartı 5'dir.” Biz de diyoruz ki hayır, İslâm'ın şartı 5 değildir. Kur'ân-ı Kerim 5'li bir sistemi muhtevasına almaz. Kur'ân-ı Kerim 7'li bir sisteme tâbîdir. Öyleyse namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek 5, muhlis olmak 6, iradeyi Allah'a teslim etmek 7. O zaman ruhu da fizik bedenimizi de nefsimizi de irademizi de Allah'a teslim etmek gibi bir olayla karşı karşıyayız. İşte İslâm odur. İslâm'ı gerçek anlamda bütünüyle yaşayan bir insan, ruhunu da fizik bedenini de nefsini de iradesini de Allah'a teslim eden insandır. E peki bir insan bu ruhunu da fizik bedenini de nefsini de iradesini de Allah'a teslim etmezse cehenneme mi gider? Olur mu sevgili kardeşlerim hiç öyle bir saçmalık? Allahû Tealâ: “Allah'a ulaşmayı dileyen bir kişi 1. kat cenneti hak etmiştir.” diyor. Bu hedefe ulaşmak için mürşidine tâbî olan kişi 2. kat cenneti hak etmiştir. Ve ruhu vücudunu terk ederek Allah'a doğru yola çıkar. Ruh Allah'a ulaşır; 3. kat cennet. Fizik vücut teslimi; 4. kat cennet. Nefsin teslimi; 5. kat cennet. Muhlis olmak; 6. kat cennet. İradeyi Allah'a teslim etmek; 7. kat cennet. Allah'ın Kur'ân-ı Kerim'e koyduğu cennetler toplamı 7. Ve gördüğünüz gibi standartlar da tam 7 tane. Öyleyse Allah'a ulaşmayı dileyip de ölen bir kişi 1. kat cennete girerken, bundan sonra mürşidine tâbî olan, ondan sonra ölen kişi 2. kat cennete giriyor. Bundan sonra ölen bir kişi, ruhunu Allah'a teslim eden kişi, arkadan fizik vücudunu teslim edecektir. Arkadan nefsini teslim edecektir. Arkadan muhlis olacaktır. Arkadan iradesini Allah'a teslim edecektir. 3, 4, 5, 6 ve 7. teslimler. 7. kat cennetler bu standardın içinde tahakkuk edecektir. Herkes 7. kat cennete giremez. 7. kat cennetin sahipleri mutlaka daimî zikrin sahipleridir. Onlar, Allah'a en yakın olan insanlardır.
Sevgili kardeşlerim! Allah'ın katında her şey en güzel standartlarda tahakkuk eder. İnsanlar o hedefin içersinde mutludurlar.
