"Tasavvufta olan kişiler, namaz kılmazsa tasavvufta olduklarını zannetmesinler." dediniz. Ben çalışıyorum. O yüzden namaz kılamıyorum. Ne buyurursunuz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Namaz » "Tasavvufta olan kişiler, namaz kılmazsa tasavvufta olduklarını zannetmesinler." dediniz. Ben çalışıyorum. O yüzden namaz kılamıyorum. Ne buyurursunuz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

"Tasavvufta olan kişiler, namaz kılmazsa tasavvufta olduklarını zannetmesinler." dediniz. Ben çalışıyorum. O yüzden namaz kılamıyorum. Ne buyurursunuz?

Muhterem Efendimiz! Hasretle, hürmetle ellerinizden öperim. Ben ve kızım 3 yıl önce size tâbî olduk. Eşimin bundan haberi yok. Geçenlerde sizin bir sohbetinizi dinledim. "Tasavvufta olan kişiler, namaz kılmazsa tasavvufta olduklarını zannetmesinler." dediniz. Bu da beni çok üzdü. Çünkü ben namaz kılamıyorum. Ben çalışıyorum. Eşimle birlikte ticaretle uğraşıyorum. O yüzden namaz kılamıyorum.

Sevgili kardeşlerim! Namaz, ayakta, yürürken bile kılınabilir. Kur’ân-ı Kerim’de Allahû Tealâ at üstünde namaz kılmanın, yolda namaz kılmanın, yürürken de namaz kılmanın standartlarını veriyor.     

2/BAKARA-239: Fe in hıftum fe ricâlen ev rukbânâ(rukbânen), fe izâ emintum, fezkurûllâhe kemâ allemekum mâ lem tekûnû ta’lemûn(ta’lemûne).
Fakat eğer (hayatî bir tehlikeden) korkarsanız, o zaman yaya yürürken veya binekte iken (namazınızı kılın). Nihayet emin olduğunuz zaman, (Allah’ı nasıl zikredeceğinizi) siz bilmiyorken size öğrettiği şekilde, artık Allah’ı zikredin.


Öyleyse namazınızı mutlaka kılmalısınız. Bir seccadenin üzerinde olabilen namaz, sandalyenin üzerinde de olabilir. Şartlar neyi gerektiriyorsa o standartlarda namaz kılacaksınız. Yani sadece bir farzın kılınması bir 5 dakikayı alır, nihayet. Erkânıyla kılmasanız bile Allahû Tealâ onu kabul eder. Önemli olan sizin namaz kılmak kararınız ve bunu tatbik mevkiine geçirmeniz. Öyleyse "kılamıyorum" demeyin lütfen. Eğer böyle diyorsanız, bu yanlış bir şey. Kılabilirsiniz, kılabildiğinizi göreceksiniz. Deneyin, başaramazsanız tekrar konuşalım. Hem ne kadar kolay bir şey olduğunu ben size bir defa daha anlatırım inşaallah.

"Yalnız akşamları eve erken gidersem akşam namazı kılıyorum. Yatsı namazı bazen kılıyorum yalnız eşim eve geç gelirse. Çünkü izin vermiyor."

Eşinizle konuşun. Bu, sizin günahlarınızın da onun tarafından üstlenilmesi mânâsına gelir. Yani kim başkasının ibadet yapmasına müsaade etmezse onun günahları ona da yazılır. Müsaade vermeme yetkisine sahipse, bunu da yapıyorsa, burada büyük kayıpları olur.

"Birkaç defa nabzını yokladım. Bana: ‘Nereden çıktı bu namaz?’ dedi." (Allahû Tealâ’nın emri olduğunu söyleyin. Gerekirse benimle konuşmasını temin edin. Biz konuşalım onunla inşaallah.)

"Ben namaz kılmayı çok seviyorum, kılmak istiyorum. Ne yapmam lâzım?" (Söylediğim şekilde kılabilirsiniz. Mutlaka kılmanız lâzım, mutlaka.)

"İş yerinde namaz kılmayı düşünüyorum, oturduğum yerden. Ama başımı örtmeden kılabilir miyim?" (Aslında başınızı mutlaka örtmeniz gerekir. İsterseniz bir peruk alın, başınıza takın ve Allah yolunda daha iyiye doğru inşaallah gidersiniz. Allah’ın kolaylıkları sonsuzdur.)

Peygamber Efendimiz (S.A.V) diyor ki: "Güçleştirmeyiniz, kolaylaştırınız." Allahû Tealâ da buyuruyor ki: "Allah sizin için güçlük dilemez. Allah size kolaylık diler."    

2/BAKARA-185: Şehru ramadânellezî unzile fîhil kur’ânu huden lin nâsi ve beyyinâtin minel hudâ vel furkân(furkâni), fe men şehide minkumuş şehra fel yesumh(yesumhu), ve men kâne marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uhar(uhara) yurîdullâhu bikumul yusra ve lâ yurîdu bikumul usra, ve li tukmilûl iddete ve li tukebbirûllâhe alâ mâ hedâkum ve leallekum teşkurûn(teşkurûne).
Ramazan ayı ki, insanlar için hidayete erdirici (hidayete erme, Allah’a ulaşma vesilesi) ve beyyineler (açık deliller ve ispat vasıtaları) ve Furkan (hakkı bâtıldan ayırıcı) olarak Kur’ân, Hüda tarafından onda (o ayın içinde) indirildi. Artık içinizden kim bu aya (yetişir de ramazan ayını görüp) şahit olursa o zaman onu, oruç tutarak geçirsin. Ve kim, hasta veya yolculukta olursa, o taktirde (tutamadığı günlerin sayısı) diğer günlerde (oruç tutarak) tamamlanır. Allah sizin için kolaylık diler, zorluk dilemez. (Size bu kolaylık) sayıyı tamamlamanız ve sizi hidayet erdirdiği şeye karşılık (sizin de) Allah’ı tekbir etmeniz (yüceltmeniz) içindir. Umulur ki böylece siz (bütün bu kolaylıklara) şükredersiniz.


Öyleyse usullere tam olarak uymasa bile siz başlayın eksikliklerle ama zaman içerisinde başardığınızı göreceksiniz. Eşiniz de alışacaktır. Kim bilir belki o da bir gün Nur TV dinler. O da sizinle beraber konferanslara gelir. Belki o da mutluluğun nerede olduğunu yakalar ucundan. Biliyorsunuz; Allah’ın yoluna girmeyen herkes kesin olarak mutsuz insanlardır. O da mutsuzlardan bir tanesi muhakkak. Kendisine yazık ettiğini söyleyin ona. Gerekirse benimle konuşsun inşaallah. Allah razı olsun. Oturduğunuz yerde de kılabilirsiniz. Hatta Kur’ân-ı Kerim’de âyet var; Yürüyerek namaz kılınmasından da bahsediyor Allahû Tealâ.

2/BAKARA-239: Fe in hıftum fe ricâlen ev rukbânâ(rukbânen), fe izâ emintum, fezkurûllâhe kemâ allemekum mâ lem tekûnû ta’lemûn(ta’lemûne).
Fakat eğer (hayatî bir tehlikeden) korkarsanız, o zaman yaya yürürken veya binekte iken (namazınızı kılın). Nihayet emin olduğunuz zaman, (Allah’ı nasıl zikredeceğinizi) siz bilmiyorken size öğrettiği şekilde, artık Allah’ı zikredin.


"Ellerinizden hürmetle öpüyorum. Allah razı olsun."
 
Biz de gözlerinizden öperiz evlâdım. Allah sizden de razı olsun.

Benzer konular