Hep sevgiden bahsediyorsunuz. Allah yolunda olan kişilere sevgi duyuyoruz. Ama olmayanlara karşı nasıl sevgi duyacağız; açıklayabilir misiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Sevgi » Hep sevgiden bahsediyorsunuz. Allah yolunda olan kişilere sevgi duyuyoruz. Ama olmayanlara karşı nasıl sevgi duyacağız; açıklayabilir misiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Hep sevgiden bahsediyorsunuz. Allah yolunda olan kişilere sevgi duyuyoruz. Ama olmayanlara karşı nasıl sevgi duyacağız; açıklayabilir misiniz?

Özellikle olmayanlara karşı sevgi duymalısınız sevgili kardeşlerim! Çünkü hepiniz, bu güzelliği yaşayanların hepsi, başka insanları da kurtarmakla vazifelidir. Sizler kurtuldunuz diye, başka insanların gözünüzün önünde cehenneme doğru sürüklenmesi sizi rahatsız etmez mi sevgili kardeşlerim? İnsanların hangi standartlarda yaşadıklarına dikkatle bakın! Onlara yardımcı olmaya çalışın. Onlar Allah’a ulaşmayı dilemiyorlarsa gerçekten o standardın sahibidir yani İslâm’ın 5 şartı; “Ben,” diyor, “namaz kılıyorum, oruç tutuyorum, zekât veriyorum, hacca gidiyorum, kelime-i şahadet te getiriyorum, İslâm’ın 5 şartını yaşıyorum; yeter!” Biz de diyoruz ki: Yetmez! Allahû Tealâ’nın istediği standart orada o kadar olsaydı, O, orada bitirirdi. Ama herkesin teslim olmasını istiyor. Dînimizin adı “İslâm dîni” teslim dîni. Namaz kılan, oruç tutan, zekât veren, hacca giden, kelime-i şahadet getiren bir insan Allah’a teslim olamaz. Bu standartlar, teslim için yeterli değildir. Bir insan ne zaman mürşidine tâbî olursa o zaman onun ruhu vücudundan ayrılarak Allah’a doğru yola çıkar. Yoksa çıkmaz. Çıkmazsa ne olur? Çıkmazsa o kişi hiçbir zaman ermiş olamaz. Hiçbir zaman o kişinin ruhu Allah’ın Zat’ına ulaşamaz.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ niçin farz kılyor?

* Ruhumuzu da,
* Fizik bedenimizi de,
* Nefsimizi de,
* İrademizi de Allah’a teslim etmeyi.

Çünkü bunların hepsini yapan bir insan cennetlerin 7.’sine gider.
 
Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allahû Tealâ herkesin cennete gitmesini istiyor. Açık ve kesin bir şekilde kanunlarını da koymuş. Daha bir insan Allah’a ulaşmayı dileyip de ölse 1. kat cennete gitmek imkânının sahibi. Mürşidine tâbî oldu, öldü; 2. kat cennetin sahibi. Yaşarsa; eğer mürşidine tâbî olmuşsa o kişinin ruhu mutlaka Allah’a 7-8 aylık bir devrenin sonunda ulaşacaktır. Ulaşırsa ne olur? Kişi ermiş evliya olur; 3. kat cennetin sahibidir. Devamında 4. kat cennetin sahibi olacaktır, 5. kat cennetin sahibi olacaktır, 6., 7. katların sahibi olacaktır ve Allahû Tealâ’nın emirlerini yerine getiren Allah’ın bir sevgilisi olacaktır.

Allahû Tealâ sevgili kardeşlerim, herkesin cennete girmesini ister. Hepimiz insan olarak yaratıldık. İnsansa Allah’ın ruhundan üfürdüğü tek mahlûku oluşturuyor.

Sevgili kardeşlerim! Allah için yaşamak söz konusu; biz insanız. Allahû Tealâ’nın en çok sevdiği mahlûk biz insanlarız. Allah’a en yakın mahlûk bizler; insanlarız. Öyleyse sadece insan olarak üzerimize düşen vazifeler var. Onları gerçekleştirmekle hepimiz vazifeliyiz. Bütün insanlar için Allahû Tealâ hedef tayin etmiş. 7 tane safha var:

1- Allah’a ulaşmayı dilemek,
2- Mürşide tâbiiyet,
3- Ruhun Allah’a ulaşması,
4- Fizik bedenin teslimi,
5- Nefsin teslimi,
6- Muhlis olmak,
7- İradeyi Allah’a teslim etmek, 7 tane safha.

Her biri, daha üst kat cennetin işaretini taşıyor.

Sevgili kardeşlerim! Ne olur bunları gerçekleştirsek, bu istikamette mutluluğu yaşasak bir şey mi kaybederiz? Allahû Tealâ’nın emirlerini yerine getirsek, insanlara Allah’ın güzelliklerini anlatsak, bütün insanlara onları kırmadan, onları sıkmadan Allah’ın güzelliklerini fırsat buldukça anlatmaya çalışsak ne kaybederiz? Kaybetmeyiz. Biliyoruz ki; kardeşlerimizin çok büyük bir kısmı, çoğunluğu hamdolsun ki, bunu yapmaktalar. Onların her zaman bir takım insanlara ulaşmaları, onlara Allah’ın güzelliklerini anlatmaları onlar için birer zevktir. Bu zevki yaşayanlarsa Allahû Tealâ’nın hedeflerine herkesi yaklaştırmak için ellerinden gelen bütün güzellikleri ortaya koymaktadırlar. Hamd ediyoruz, şükrediyoruz sevgili kardeşlerim, kardeşlerimiz görevlerini yapıyorlar.
 
Sevgili kardeşlerim! Artık hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki; İslâm’ın şartı 5 değildir. Yani namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek ve kelime-i şahadet getirmek değildir:

* 6.’sı; Allah’a ulaşmayı dilemektir.
* 7.’si ise Allah’a (asıl önemlisi odur); teslim olmaktır:

1- Ruhunu teslim etmektir.
2- Fizik bedenini teslim etmektir.
3- Nefsini teslim etmektir.
4- İradesini de teslim etmektir.

Bütün teslimler farzdır. Ama bütün insanlar bunları yapamazlar. Daimî zikre ulaşabilenlerin sayısı, diğer insanlara nazaran çok azdır. Ama sevgili kardeşlerim, yapabilenler her zaman oluyor. O zaman hepimiz bu büyük zevki yaşamak için bir gayretin içinde olmalıyız, diye düşünüyorum. Her şey çok daha güzel olabilir.

Allah razı olsun.

Benzer konular