Halk arasında bir inanç var. “Ruh vücuttan çıkınca kişi ölür.” zannediliyor. Acaba bunu nasıl izah edebiliriz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Ruh » Halk arasında bir inanç var. “Ruh vücuttan çıkınca kişi ölür.” zannediliyor. Acaba bunu nasıl izah edebiliriz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Halk arasında bir inanç var. “Ruh vücuttan çıkınca kişi ölür.” zannediliyor. Acaba bunu nasıl izah edebiliriz?

Çok basit: “Ruh vücuttan çıkınca insan ölmez.” diyeceksiniz.

Sevgili kardeşlerim! Onlar biliyorlar mı acaba ruhlarının istediği an vücutlarını terk edip dilediği yere her an gitmek imkânının sahibi olduğunu? Günde belki 10 defa, belki 20 defa ruhlarının bunu yapabileceğini acaba biliyor mu bu kardeşlerimiz? Allahû Tealâ bu sebebe dayalı olarak insanlara bunu hissettirmiyor. Hiç kimse ruhunun vücudundan çıktığını ve gene ruhunun vücuduna girdiğini hissedemez. Bu bir his meselesi değil, Allah’ın müsaade etmediği bir nokta. İnsanların hep mutlu olmasını istiyor Allahû Tealâ.

Sevgili kardeşlerim! Mutluluğunuzun başka insanlara mutluluk ulaştırmaktan geçtiğini hiçbir zaman unutmamalısınız ve bunları etrafınızdaki insanlara söylemelisiniz. Demelisiniz ki: “Sen kime güzel bir davranışla davranırsan, onu mutlu edersen Allahû Tealâ onun yaşadığı mutluluğu sana da yaşatır.”

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ herkesin mutlu olmasını istiyor. İnsanların başkalarını mutlu ederek mutlu olması temel hedeftir. Çünkü o, bir taşla iki kuş demektir. Hem başka bir insanı mutlu edecek hem de onu mutlu ettiği için kendisi mutlu olacak.

Bir düşünelim sevgili kardeşlerim! Ne kaybederiz ki etrafımızdaki insanları sadece mutlu etmeye çalışsak? Mademki onları mutlu edebildiğimiz an mutluluğu biz de yaşıyoruz; o zaman ne kadar çok insana mutluluk verebilirsek, biz de o kadar çok mutlu olmaz mıyız? Evet, oluruz. İşte Allah’ın kanunu budur ve bütün insanların bunu gerçekleştirmesi Allah’ın temel emridir.

Sevgili kardeşlerim! Bütün insanları mutluluğunuzun bir vasıtası olarak düşünün. Sadece iki tür davranış biçiminiz var:

1) Başkalarını mutlu edecek davranış biçimleri.
2) Başkalarını mutsuz edecek davranış biçimleri.  

Mademki etrafınızdaki insanları onlara güzel davranmakla mutlu edeceksiniz, mutlu kılacaksınız, bunu yaptığınız sürece hem siz mutlu olursunuz, hem de etrafınızdaki insanlar mutlu olur. Bir taşla iki kuş vurursunuz. Bir defa kendiniz mutlaka başkalarını mutlu ettiğiniz her olayda mutluluğu yaşarsınız. Yeter mi? Bir de başkalarını mutlu ettiğiniz için derecat kazanırsınız. Kazandığınız dereceler artar. Bu önemli mi?

Sevgili kardeşlerim! Kimin sevap tartıları fazlaysa onların gideceği yer Allah’ın cenneti. Günah tartılarının sevaptan fazla oluşu halinde kişinin gideceği yer cehennem. Öyleyse sevgili kardeşlerim! Son derece önemli bir konu bu ve hepinizin elinde. Her an birilerini mutlu edip de onların yaşadığı mutlulukla beraber sizin de mutlu olmanız, ikincisi bu mutlu olmanın yanı başında derecat kazanmanız. Yani cennete gitmeniz için mademki kazandığınız derecelerin kaybettiğiniz derecelerden fazla olması lâzım. Bütün bir günü yaşıyorsunuz. Ne kadar çok insana mutluluk verirseniz, o kadar çok derecat kazanırsınız. Hiç kimseye mutsuzluk vermezseniz derecat kaybetmezsiniz. Öyleyse sevgili kardeşlerim! Yapmanız lâzımgelen şey belli değil mi? Başkalarını mutlu edin. İnsanları mutsuz ederek kendiniz de mutsuz olmayın. Onları mutlu ettikçe onların sizi daha çok sevdiğini görerek başka bir açıdan daha, daha çok mutluluğu yaşarsınız.

Allah razı olsun.

Benzer konular