Kaç çeşit hicret vardır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hicret » Kaç çeşit hicret vardır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Kaç çeşit hicret vardır?

Yüce Rabbimiz Ankebût-26’da:

29/ANKEBÛT-26: Fe âmene lehu lût (lûtun) ve kâle innî muhâcirun ilâ rabbî, innehu huvel azîzul hakîm(hakîmu).
Bundan sonra Lut (A.S), O’na (İbrâhîm (A.S)’a) îmân etti (tâbî oldu) ve dedi ki: "Muhakkak ki ben, Rabbime hicret edecek olanım (ruhumu yaşarken Allah’a ulaştıracağım). Muhakkak ki O; Azîz’dir (çok yücedir), Hakîm’dir (hüküm sahibidir)."


"Ona yani Hz. İbrâhîm (A.S)’a, Lut (A.S) îmân etti. Âmenû oldu, Allah’a ulaşmayı diledi ve Hz. İbrâhîm’e tâbî oldu.

"ve kâle: Dedi ki.
innî: Muhakkak ki ben.
muhâcirun: Göç edeceğim, hicret edeceğim.
ilâ rabbî: Rabbime, yani ruhumu ölmeden evvel Rabbime, Allah’a ulaştıracağım.
innehu: Muhakkak ki o.
huve: İşte o, Azîz ve Hakîm olandır." buyuruyor.

Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz hadîsinde hicret iki çeşittir. “Biri kötülüklerden uzak durman diğeri Allah ve Resûl’üne göçmendir. Tövben kabul olunca hicretin ardı arkası kesilmez.” buyuruyor.

Âyetteki Allah ve Resûl’üne hicretin 2. çeşit hicret olduğunu söyleyebilir miyiz?

Allah'a ve Allah'ın Resûl’üne göç etmek.

Âyetteki Allah ve Resûl’üne hicretin 2. çeşit hicret olduğunu söyleyebilir miyiz?

Evet, Allah'a ve Resûl’üne göçmendir hicret etmen.

Söyleyebilir miyiz? Söyleyebiliriz. Tam olarak odur. Yani Allah’a insan ruhunun ölmeden evvel ulaşmasıdır.

Birinci çeşit hicret olan kötülüklerden uzak durmanın zikir olduğunu söyleyebilir miyiz?

Onu da söyleyebiliriz. Çünkü zikir yaptığımız zaman eğer Allah’a ulaşmayı dilemişsek mutlaka Allah’ın katından rahmet ve fazıl, rahmet ve salâvât isimli iki tane nur bize ulaşacaktır. Bu ulaşan iki grup nurun üzerimizde devamlı huzuru sağlayacağı kesindir. Öyleyse eğer zikir yapıyorsak ne başkalarına kötülük edebiliriz ne de kendimize kötülük edebiliriz. Zaten başkalarına yaptığımız her kötülük aslında kendimize kötülüktür. Zikir yaptığımız zaman Allah ile birlikteyiz. Zikir yaptığımız zaman Allah’ın katından gelen rahmet ve fazl, rahmet ve salâvât kalbimizi devamlı olarak doldurmakta olur. Bu sebeple zikir yaptığımız sürece başkalarına kötülük etmemiz mümkün değildir.

Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz bir başka hadîsinde “Ameller niyetlere göredir. Herkese ancak niyet ettiği vardır. Kimin hicreti Allah’a ve Resûl’üne ise onun hicreti Allah’a ve Resûl’ünedir. Kimin de hicreti eline geçireceği bir dünya veya nikah yapacağı bir kadınaysa, hicreti hicret ettiği şeyde son bulur.” buyuruyor.

Bu hadiste hicreti Allah ve Resûl’üne olanlar: Allah’a ulaşmayı dileyenler.
Hicreti dünya olanların, Allah’a ulaşmayı dilemeyenler olduğunu söyleyebilir miyiz?

Evet, aynen öyle olduğunu söyleyebiliriz. Ya bir insan Allah’a ulaşmayı diler, Allah’a hicret eder. Ya da etmez. Allah’a ulaşmayı dilemez, Allah’a hicret de etmez.

O zaman sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım, aramızda bulunduğunuz için Allah’ın size ne kadar büyük ni’metler verdiğini anlayabiliyor musunuz? Siz Allah’a ve Resûl’üne hicret edenlersiniz.


Benzer konular