Vâkıa 7, 8, 9 ve 10, Mutaffifîn 18, 19, 20 ve 21'deki şahitlik müessesesini açıklar mısınız?
Anasayfa » Ana Sayfa » Fısk » Vâkıa 7, 8, 9 ve 10, Mutaffifîn 18, 19, 20 ve 21'deki şahitlik müessesesini açıklar mısınız?
Vâkıa 7, 8, 9 ve 10, Mutaffifîn 18, 19, 20 ve 21'deki şahitlik müessesesini açıklar mısınız?
Vâkıa Suresinin 7, 8, 9 ve 10. âyetlerinde 3 grup insandan bahsedilmekte, 3. grubun aynı zamanda mukarrep kullar olduğu ifade buyurulmakta. Mutaffifin Suresinin 18, 19, 20. âyetlerinde ise ebrarın rakamlı kitaplarının illiyinde olduğu buyuruluyor. 21. âyettte ise Vakıa 11’de ifade edilen mukarrep kulların, ebrarın kitaplarına şahit olduğu buyuruluyor. Bizlere inşaallah buradaki şahitlik müessesesini açıklar mısınız?
Vâkıa 7:
"Ve sizlerde 3 sınıf olduğunuz zaman, 3 sınıf, 3 grup."
"O ashabı meymene, işte o ashabı meymene, ne ashabı meymene, yani ne iyi insanlardır."
Vâkıa 9:
"ashabu meş’eme, ne ashabu meş’eme: Meş’um olanlar kötü olanlar, negatif muhteva içerisinde olanlar."
"Ve sabîkûn denilen sabîkûnlar, hayırlarda yarışanlar."
3 gruba ayrılıyor insanlar: Ashabu meymene cennete gidecekler.Ashabu meş’eme cehenneme gidecekler ve sabîkûn cennete gidecekler ama cennetin üst katlarına gidecekler. Bir başka ifadeyle sabîkûn daimî zikrin sahipleridir. Öyleyse daimî zikre kadar olan kişiler (ashab-el yemin) kitapları sağdan verilen aynı zamanda yemin sahipleri. Yeminlerini yerine getirenler ama henüz daimî zikre ulaşıp sabîkûn olmadan ölmüşler. Vâkıa 7, 8, 9, 10.
Mutaffifin 18, 19:
Mutaffifin 20:
Mutaffifin 21:
Burada Allahû Tealâ Mutaffifin Suresinin 8. âyet-i kerimesinde cehenneme gidecek olanların (füccarın) rakamlı kitaplarının siccînde (cehennemin en alt katında, 7. yer katında) olduğunu söylüyor. Ve burada ebrarın kader hücrelerinden bahsediyor rakamlı kitaplar, bunu sizlere birçok defa anlatmıştık. Rakamlı kitaplar aslında kader hücreleridir. 7. katın 1. âleminde altın kapıdan girdikten sonra tavanı aşıyorsunuz, zemin kata ulaşıyorsunuz, zemin kattan yukarısı tavan. Orada girişten sonraki tavanı aştığınız zaman, zikir hücrelerinin üstüne ulaşıyorsunuz. Sizin önünüzde sağa doğru döndüğünüz zaman oluşan altıgen kareler. Bütün altıgen sistem bal peteklerine çok benziyor. İleriye doğru baktığınız zaman herkesin altıgen hücrelerinin birbirinden ayrı olduğunu, herkesin kendi hayatını oralarda görebilmesi söz konusu. Onu göreceksiniz. İşte mukarrep olanlar, oraya çıkmakla kalmayanlar, kalp gözü açılıp da Allahû Tealâ’nın kendilerine orasını da gönderdiği kişiler. Böyle bir şeyin gerçekleşebilmesi için, kişinin iradesini de Allah’a teslim etmesi ve mukarreplerden olması gerekir. O zaman o kader hücrelerinin her birisi 24 saatlik bir zamanı gösterir. Fakat illiyindekilere sadece mukarrebîn olanlar yaklaşabilir, onları görebilir. Siccîndekilere de sadece cehenneme gidecek olanlar ulaşabilir. Zulmanî ilimlerle uğraşanlar (füccar) şeytanın yakın dostları.
Vâkıa 7:
56/VÂKIA-7: Ve kuntum ezvâcen selâseten.
Ve (o zaman) siz üç sınıfa ayrılmış olursunuz."Ve sizlerde 3 sınıf olduğunuz zaman, 3 sınıf, 3 grup."
56/VÂKIA-8: Fe ashâbul meymeneti mâ ashâbul meymenet(meymeneti).
İşte ashabı meymene [meymene sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) sağından verilen cennetlikler], (ama) ne ashabı meymene!"O ashabı meymene, işte o ashabı meymene, ne ashabı meymene, yani ne iyi insanlardır."
Vâkıa 9:
56/VÂKIA-9: Ve ashâbul meş'emeti mâ ashâbul meş’emet(meş’emeti).
Ve ashabı meşeme [meşeme sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) solundan verilen cehennemlikler], (ama) ne ashabı meşeme!"ashabu meş’eme, ne ashabu meş’eme: Meş’um olanlar kötü olanlar, negatif muhteva içerisinde olanlar."
56/VÂKIA-10: Ves sâbikûnes sâbikûn(sâbikûne).
Ve sabikunlar (hayırlarda yarışıp ileri geçenler), sabikunlar."Ve sabîkûn denilen sabîkûnlar, hayırlarda yarışanlar."
3 gruba ayrılıyor insanlar: Ashabu meymene cennete gidecekler.Ashabu meş’eme cehenneme gidecekler ve sabîkûn cennete gidecekler ama cennetin üst katlarına gidecekler. Bir başka ifadeyle sabîkûn daimî zikrin sahipleridir. Öyleyse daimî zikre kadar olan kişiler (ashab-el yemin) kitapları sağdan verilen aynı zamanda yemin sahipleri. Yeminlerini yerine getirenler ama henüz daimî zikre ulaşıp sabîkûn olmadan ölmüşler. Vâkıa 7, 8, 9, 10.
Mutaffifin 18, 19:
83/MUTAFFİFÎN-18: Kellâ inne kitâbel ebrâri le fî illiyyîn(illiyyîne).
Hayır, muhakkak ki ebrar olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin, hidayette olanların) kitapları (kayıtları, hayat filmleri) elbette illiyyin’dedir (zemin kattan 7 kat yukarıda olan birinci âlemdeki kader hücrelerindedir).83/MUTAFFİFÎN-19: Ve mâ edrâke mâ illiyyûn(illiyyûne).
Ve illiyyin’in ne olduğunu sana bildiren nedir?Mutaffifin 20:
83/MUTAFFİFÎN-20: Kitâbun merkûm(merkûmun).
(O), rakamlandırılmış (kazanılan pozitif ve negatif derecelerin yazılmış olduğu) bir kitaptır (kayıttır, insanların hayat filmidir).Mutaffifin 21:
83/MUTAFFİFÎN-21: Yeşheduhul mukarrabûn(mukarrabûne).
Ona, mukarrebin (yakın olan melekler) şahit olurlar.Burada Allahû Tealâ Mutaffifin Suresinin 8. âyet-i kerimesinde cehenneme gidecek olanların (füccarın) rakamlı kitaplarının siccînde (cehennemin en alt katında, 7. yer katında) olduğunu söylüyor. Ve burada ebrarın kader hücrelerinden bahsediyor rakamlı kitaplar, bunu sizlere birçok defa anlatmıştık. Rakamlı kitaplar aslında kader hücreleridir. 7. katın 1. âleminde altın kapıdan girdikten sonra tavanı aşıyorsunuz, zemin kata ulaşıyorsunuz, zemin kattan yukarısı tavan. Orada girişten sonraki tavanı aştığınız zaman, zikir hücrelerinin üstüne ulaşıyorsunuz. Sizin önünüzde sağa doğru döndüğünüz zaman oluşan altıgen kareler. Bütün altıgen sistem bal peteklerine çok benziyor. İleriye doğru baktığınız zaman herkesin altıgen hücrelerinin birbirinden ayrı olduğunu, herkesin kendi hayatını oralarda görebilmesi söz konusu. Onu göreceksiniz. İşte mukarrep olanlar, oraya çıkmakla kalmayanlar, kalp gözü açılıp da Allahû Tealâ’nın kendilerine orasını da gönderdiği kişiler. Böyle bir şeyin gerçekleşebilmesi için, kişinin iradesini de Allah’a teslim etmesi ve mukarreplerden olması gerekir. O zaman o kader hücrelerinin her birisi 24 saatlik bir zamanı gösterir. Fakat illiyindekilere sadece mukarrebîn olanlar yaklaşabilir, onları görebilir. Siccîndekilere de sadece cehenneme gidecek olanlar ulaşabilir. Zulmanî ilimlerle uğraşanlar (füccar) şeytanın yakın dostları.
