Enbiyâ 105'e göre yeryüzünde mirasçı olanların, tasarruf rızasına ulaşmış, salih kullar olduğunu söyleyebilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Salâh Makamı (4. teslim: irade teslimi) » Enbiyâ 105'e göre yeryüzünde mirasçı olanların, tasarruf rızasına ulaşmış, salih kullar olduğunu söyleyebilir miyiz?
Enbiyâ 105'e göre yeryüzünde mirasçı olanların, tasarruf rızasına ulaşmış, salih kullar olduğunu söyleyebilir miyiz?
Allahû Tealâ Enbiyâ 105'te: “Andolsun ki; zikirden (yani Tevrat’tan) sonra Zebur’da, arza salih kullarımızın varis olacağını yazdık.” buyuruyor. Yeryüzünde evvel emirde mirasçı olanların, tasarruf rızasına ulaşmış, salih kullar olduğunu söyleyebilir miyiz?
Bakalım ne diyor Allahû Tealâ Enbiyâ 105'te:
ve lekad ketebnâ fîz zebûri: Andolsun ki; Zebur'da yazdık.
min ba’diz zikri: Zikirden sonra (Yani Tevrat’tan sonra).
Tevrat’tan sonra Zebur, Zebur’dan sonra İncil, İncil’den sonra Kur’ân-ı Kerim geliyor. Bu sıra üzerinden göndermiş Allahû Tealâ.
ennel arda yerisuhâ ıbâdiyes sâlihûn (sâlihûne): Arza salih kullarımızın varis olacağını yazdık.
Varis olanlar, her zaman salih kullarından olan Allah’ın resûlleridir. Her resûl, herşeyden önce kendi kavminin resûlüdür. Nebî de olsa kendi kavminin resûlüdür. (Nebî resûl de olsa kendi kavminin resûlüdür.) Velî resûl de olsa kendi kavminin resûlüdür. Ama nebî resûller aynı zamanda kâinatın resûlüdür. Huzur namazının daima, nebî resûller imamıdır. Ama nebî resûller arasında fetret devirleri söz konusudur. Tevrat’la Zebur arasındaki devrede, Zebur’la İncil arasındaki devrede, peygambersiz olan bir fetret devri dizaynı var. Ve İncil’den sonra da Kur’ân-ı Kerim’in inişine kadar geçen 600 yıllık devrede gene nebî yok. Ama huzur namazı hiçbir zaman imamsız kalmamıştır.
Ne yapmıştır Allahû Tealâ? Her kavimde devamlı olarak resûl bulundurduğu için, o resüllerden bir tanesini seçerek huzur namazının imamı yapmıştır. Ama bu imâmet vekâletendir. Aslî imâmet nebîlere aittir, peygamberlere aittir.
“Burada bahsedilen salih kulların, tasarruf rızasına ulaşmış salih kullar olduğunu söyleyebilir miyiz.” diyor.
Evet, aynen öyle. Çünkü arzın miras bırakılması söz konusudur.
Bakalım ne diyor Allahû Tealâ Enbiyâ 105'te:
21/ENBİYÂ-105: Ve lekad ketebnâ fîz zebûri min ba’diz zikri ennel arda yerisuhâ ıbâdiyes sâlihûn(sâlihûne).
Andolsun ki; zikirden (Tevrat’tan) sonra Zebur’da, arza salih kullarımızın varis olacağını, yazdık.
ve lekad ketebnâ fîz zebûri: Andolsun ki; Zebur'da yazdık.
min ba’diz zikri: Zikirden sonra (Yani Tevrat’tan sonra).
Tevrat’tan sonra Zebur, Zebur’dan sonra İncil, İncil’den sonra Kur’ân-ı Kerim geliyor. Bu sıra üzerinden göndermiş Allahû Tealâ.
ennel arda yerisuhâ ıbâdiyes sâlihûn (sâlihûne): Arza salih kullarımızın varis olacağını yazdık.
Varis olanlar, her zaman salih kullarından olan Allah’ın resûlleridir. Her resûl, herşeyden önce kendi kavminin resûlüdür. Nebî de olsa kendi kavminin resûlüdür. (Nebî resûl de olsa kendi kavminin resûlüdür.) Velî resûl de olsa kendi kavminin resûlüdür. Ama nebî resûller aynı zamanda kâinatın resûlüdür. Huzur namazının daima, nebî resûller imamıdır. Ama nebî resûller arasında fetret devirleri söz konusudur. Tevrat’la Zebur arasındaki devrede, Zebur’la İncil arasındaki devrede, peygambersiz olan bir fetret devri dizaynı var. Ve İncil’den sonra da Kur’ân-ı Kerim’in inişine kadar geçen 600 yıllık devrede gene nebî yok. Ama huzur namazı hiçbir zaman imamsız kalmamıştır.
Ne yapmıştır Allahû Tealâ? Her kavimde devamlı olarak resûl bulundurduğu için, o resüllerden bir tanesini seçerek huzur namazının imamı yapmıştır. Ama bu imâmet vekâletendir. Aslî imâmet nebîlere aittir, peygamberlere aittir.
“Burada bahsedilen salih kulların, tasarruf rızasına ulaşmış salih kullar olduğunu söyleyebilir miyiz.” diyor.
Evet, aynen öyle. Çünkü arzın miras bırakılması söz konusudur.
