Şeytan neden İslâm’ın 5 şartından birini değil de Allah'a ulaşma dileğini unutturmuş?

Şeytanın bunu yapması çok ciddî bir hedefe yönelmiş olduğunu gösterir. Çünkü bir insanın Allahû Tealâ tarafından emredilen emirler çerçevesi içinde yapması lâzımgelen şey ruhunu, fizik bedenini, nefsini ve iradesini Allah’a teslim etmektir. Deminki ifademizde gördük ki; bu 7 safhada vücuda gelir.

• Allah'a ulaşmayı dilemek
• Mürşide tâbiiyet
• Ruhun Allah’a ulaşması
• Fizik bedenin teslimi
• Nefsin teslimi
• Muhlis olmak
• Ve iradeyi Allah’a teslim etmek.

Bütün insanlar bu 7 safhayı yaşarlar. Hangi takdirde, ne yaparlarsa yaşarlar? Evvelâ Allah'a ulaşmayı dilerlerse 5. safhaya kadar gelirler. Allah'a ulaşmayı dilemek, mürşide tâbiiyet, ruhun Allah’a ulaşması, fizik bedenin teslimi, nefsin teslimi; 5 safha, 5 kademe. Sonra muhlis olmak, en sonra da iradeyi Allah’a teslim etmek; 6. ve 7. katlar.

Sevgili kardeşlerim! İnsanlar için Allahû Tealâ çok açık ve kesin bir şekilde onların mutlu olmasını ister. İnsanlar da bu hedefe ‘başkaları istiyor’ diye ulaşmazlar. Mutlaka kendilerinin kalbi bir taleple, kalplerinden gelen bir taleple Allah'a ulaşmayı dilemeleri şarttır. Konunun vazgeçilmez unsurudur. Bir insan Allah'a ulaşmayı dilemedikçe o kişinin ruhu Allah’a ulaşamaz.

Öyleyse sevgili kardeşlerim, bu bapta bütün insanların yapması lâzım gelen şey Allah'a ulaşmayı dilemektir. Bu, konunun başlangıç noktasıdır.

• Sadece Allah'a ulaşmayı dileyen bir insan 1. kat cennetin sahibidir.
• Mürşidine bundan sonra ulaşabilir. İç dünyasında bu arzuyu duyacaktır. Mürşide ulaşma büyük bir heves, büyük bir hedef olacaktır onun için. Mutlaka mürşidine ulaşacaktır. O zaman tâbiiyet gerçekleşmiş olacaktır. Ruh vücuttan ayrılacaktır.
• Allah’a doğru yola çıkacaktır ve ruhun Allah’a ulaşması 3. kat cenneti ifade eder.
• Ondan sonra fizik beden teslim olacaktır; 4.
• Ondan sonra nefs teslim olacaktır; 5.
• Ondan sonra kişi muhlis olacaktır; 6.
• En sonra da iradesini Allah’a teslim edecektir; 7.

Sevgili kardeşlerim! İnsanların, özellikle dîn adamlarımızın bu konulardan sadece 5’ine hâkim olduklarını görüyoruz: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek ve kelime-i şahadet getirmek. Oysaki dînimiz İslâm dînidir sevgili kardeşlerim! Dîn adamlarımıza; “Dînimiz İslâm dîni ise İslâm dîni ‘teslim olmak’ mânâsına geliyorsa Allah’a, siz bir dîn adamı olarak neyinizi Allah’a teslim ettiniz?” dediğiniz zaman onlardan ciddî bir pozitif cevap almak mümkün olmuyor. Çünkü onlara İslâm’ın 5 şartı öğretilmiş. Oysaki Kur’ân-ı Kerim 7’li bir dizayndır.           

• Allah'a ulaşmayı dilemek
• Mürşide tâbiiyet
• Ruhun Allah’a ulaşması
• Fizik bedenin teslimi
• Nefsin teslimi
• Muhlis olmak ve
• İradeyi Allah’a teslim etmek.

7 tane safha…

Sevgili kardeşlerim! Dînlerini insanlar eksik biliyorsa 7 safhayı size söyleyemezler, tatbik de etmezler. Çünkü onlara öğretilen şey, üniversitelerde de öğretilen şey aynıdır: İslâm’ın 5 tane şartı. Sevgili kardeşlerim! Tasavvuf müessesesi yani İslâm’ın 7 şartının devreye girdiği bir muhteva Allahû Tealâ’nın insanlara verdiği bir imkândır. O insanlar ki; onlar tasavvuf mensuplarıdır. Onlar Allah'a ulaşmayı dileyerek başlarlar tasavvufi hayatlarına. Bu dileme mutlaka mürşid sorgulamasını gerektirir. Yani kişi hacet namazını kılar ve Allah’tan mürşidini sorar. Boy abdestini alır, hacet namazını kılar ve Allah’tan mürşidini sorar. Allah’tan mürşidini sorması da kişiyi o hedefe ulaştıracaktır. Mürşidini bulacaktır kişi. Allah gösterecektir. Gidip tâbî olacaktır ki; ermiş evliya olabilsin. Çünkü ancak tâbiiyet o kişinin ruhunun vücudundan ayrılmasını ve Allah’a doğru yola çıkmasını mümkün kılar. Kim ermiş evliya ise o mutlaka mürşidine tâbî olmuştur ki; ruhu vücudundan ayrılmış ve Allah’ın Zatı’na ulaşmış olsun.

Allah razı olsun.