Şeytana karşı nasıl bir düşünce sahibi olmalıyız? Ondan nefret mi etmeliyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Şeytan » Şeytana karşı nasıl bir düşünce sahibi olmalıyız? Ondan nefret mi etmeliyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Şeytana karşı nasıl bir düşünce sahibi olmalıyız? Ondan nefret mi etmeliyiz?

Şeytana karşı kalbimizde olan düşünce ‘bir nefret, bir kavga unsuru olmamalı’ diye düşünüyorum. O şeytandır. Ve insanların dünya üzerindeki en büyük düşmanıdır. Allahû Tealâ bütün Allah’ın dostlarına onu yenecek olan gücü her zaman vermiştir.

Öyleyse sevgili kardeşlerim, insanlar eğer cennete girmek istiyorlarsa dînlerinin gereğini gerçekleştirmelidirler. Tevrat’ı incelediğimiz zaman, onun bir peygambere ait olduğunu derhâl anlamak mümkündür. İncil’i incelediğimiz zaman, onun da bir peygambere ait olduğunu anlamak mümkündür. Kur’ân-ı Kerim’i incelediğimiz zaman, Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz’in de bir peygamber olduğu kesinleşir. Bütün insanlar bunları inceledikleri zaman itiraz edemeyecekleri delillerle karşılaşırlar.

Sevgili kardeşlerim! Göreviniz herkesi kurtarmaktır. Başka dînden olan insanlar da bir peygambere tâbî olmuşlardır. Museviler de hristiyanlar da bir dîne tâbî olmuşlardır. Yani Hz. Musa’nın da Hz. İsa’nın da birer peygamber olması bunun kesin işaretini taşır. Nasıl Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz bizim peygamberimizse, Hz. Musa musevilerin, Hz. İsa hristiyanların peygamberidir. Kur’ân-ı Kerim’de Hz. Musa’nın da Hz. İsa’nın da birer peygamber olduğu açık bir şekilde yer almıştır. Öyleyse sevgili kardeşlerim, “Onlar gâvurdur. Falandır, filândır.” gibi masallara inanmayın. Üç kitaplı dîn de Allahû Tealâ’nın peygamberlerine aittir. Hiç kimse Hz. Musa’nın bir peygamber olduğunu inkâr edemez. Hz. İsa’nın da bir peygamber olduğunu inkâr edemez. Sırayla konuşuyoruz. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’in de peygamber olduğunu inkâr edemez. Kitaplar; mukaddes kitaplar açık bir şekilde bunu ispatlamıştır.

Allah razı olsun.

Benzer konular