Alâk Suresi 19. âyet-i kerimesinde: “Secde edin. Allah’a yaklaşın.” diyor. Burada mürşidden bahsetmiyor. Bunu açıklar mısınız?

Ne diyor? Ne diyor? Ne dedi?

- Muhterem Efendimiz! İnşaallah, Alâk Suresi 19. âyet-i kerimede “Secde edin ve Allah’a yaklaşın.” diyor. Burada mürşidden bahsetmiyor. Bunu açıklar mısınız inşaallah?”

Hı hıım. Kur’ân-ı Kerim’deki her parça bir insan için bir şeyler söyler. Ama onların tamamlanması bu konuyu bilen birisi tarafından gerçekleştirilebilir. Âyetler arasındaki ilişkiler, Allahû Tealâ tarafından ona söylenir.

Sevgili kardeşlerim! Hiç kimse tesadüfen bir hedefe ulaşamaz. Onun tesadüf zannettiği şey aslında tesadüf olamaz. Nereye ulaşıyoruz? Şuraya ulaşıyoruz: Kim neye lâyıksa sadece ona ulaşabilir. O kişinin liyâkat seviyesi onu nereye kadar götürebilecekse oraya kadar kişi yükselebilir.

Allah’a ulaşmayı dilemek başlangıç noktasıdır.
Mürşide tâbiiyet 2. noktadır.
Ruhun Allah’a ulaşması, 3.
Fizik vücudun teslimi, 4.
Nefsin teslimi, 5.
Muhlis olmak, 6.
İradeyi teslim etmek, 7.

7 tane safha! Bütün insanlar için bu 7 safha hep vardır.

Öyleyse bir insanın, bir anda bir takım hedeflere ulaşması diye bir şey hiçbir zaman gerçekleşemez. Adım adım hedeflere gidilecektir. Bu konu sabrı gerektirir. Bu konu Allahû Tealâ’nın o hedefe kişiyi ulaştırması için mürşide tâbiiyeti mutlak olarak gerektirir. Hiç kimse, mürşidine tâbî olmadıkça, Allah’tan mürşidini sormadıkça, oradan başlayalım. Allah’ın gösterdiği bir mürşide veya onun bir vekiline ulaşmadıkça ve ona tâbî olmadıkça ruhunu Allah’a ulaştıramaz. Allah’a ruhunu teslim edemez.

Allah razı olsun.