Allah’a ulaşmayı nasıl dilemeliyiz? Mürşide ulaşmak farz mıdır ve mürşidimizi bu devirde nasıl bulacağız? Bu konularda açıklamalarınızı dileriz.
Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Allah’a ulaşmayı nasıl dilemeliyiz? Mürşide ulaşmak farz mıdır ve mürşidimizi bu devirde nasıl bulacağız? Bu konularda açıklamalarınızı dileriz.
Allah’a ulaşmayı nasıl dilemeliyiz? Mürşide ulaşmak farz mıdır ve mürşidimizi bu devirde nasıl bulacağız? Bu konularda açıklamalarınızı dileriz.
Sizi yaklaşık bir aydır televizyondan takip ediyoruz. Sohbetlerinizden ayrılamıyoruz. Allah razı olsun. Ancak sohbetlerinizden birinde söylediğiniz bir konu aklıma takıldı. Bir insanın 50 sene namaz kılsa bile Allah’a ulaşmayı dilemedikçe cennete gidemeyeceğini söylediniz. Biz hamdolsun yıllardır namaz kılıyoruz ve bunu Allah’ın rızasını kazanmak için yapıyoruz. Her sabah Allah’a bizi doğru yoldan ayırmaması için dua ediyoruz. Allah’a ulaşmayı nasıl dilemeliyiz? Mürşide ulaşmak farz mıdır ve mürşidimizi bu devirde nasıl bulacağız? Bu konularda açıklamalarınızı dileriz.
“Yıllardır namaz kılıyoruz.” diyor kardeşimiz. “Ve bunu Allah’ın rızasını kazanmak için yapıyoruz.” diyor. Çok güzel, Allahû Tealâ namazı üzerimize farz kılmış. Bunu yapmakla çok güzel ediyorsunuz. Allahû Tealâ’nın bir emrini en güzel şekilde yerine getiriyorsunuz. Allah’ın rızasını kazanmak için yapıyorsunuz. Güzel… Ama “Her sabah Allah’a bizi doğru yoldan ayırmaması için dua ediyoruz.” diyorsunuz. Bu yanlış. Allah’a ulaşmayı dilemedikçe yolda değilsiniz sevgili kardeşim, Mevlüt kardeşimiz. Allah’a ulaşmayı dilemedikçe yolda değilsiniz.
İşte insanları, bugün bütün dünyadaki İslâm Âlemi’ni saptıran bu zan. İnsanlar kendilerini doğru yolda zannediyorlar; çünkü yol gizlenmiş. Allahû Tealâ’nın yoldan muradı, Allah’a ulaşmayı dilemekle başlayan, bir Sıratı Mustakîm üzerinden Allah’a ulaşma yolu. Yol, Sıratı Mustakîm’dir. İnsanın ruhunu Allah’a ulaştırır.
Allah’a ulaşmayı dilemedikçe bir insan kırk yıl değil, altmış yıl, yetmiş yıl namaz kılsa Allahû Tealâ’nın kurtuluşuna ulaşamaz. Öyleyse yapmanız lâzımgelen şey, Allah’a ulaşmayı dilemektir. Allah’a ulaşmayı dilemedikçe, hiçbir zaman kimse kurtuluşa ulaşamaz ve doğru yolda olduğunu zanneder ama doğru yolda değildir.
İşte Allahû Tealâ açık ve kesin olarak söylemesine rağmen, Sıratı Mustakîm’in Allah’a ulaştıran yol olduğunu kesin olarak söylemesine rağmen, Kur'ân-ı Kerim’de insanın Allah’a ulaşmayı dileyince, mutlaka Sıratı Mustakîm’in üzerinde olacağını Allahû Tealâ açık bir şekilde söylemesine rağmen insanlardan iblis bunu saklamayı başarmış. Kurtuluş sadece Allah’a ulaşmayı dilerseniz, Allah’a yönelirseniz var. O zaman, Allah’a ulaşmayı dileyen birisi olacaksınız. Bu, mutlak olarak birinci kat cenneti elde etmeniz demektir. Eğer Allah’a ulaşmayı dilerseniz, ki kalbinizle dilemeniz lâzım. Dileyip dilemediğinizi net olarak anlarsınız. Çünkü eğer dilerseniz namazlarınızı daha bir şevkle, istekle, arzuyla kılmaya başladığınızı, namazlardan zevk almaya başladığınızı göreceksiniz. Oruç tutun her Perşembe günü. Oruçlarda açlık hissetmediğinizi göreceksiniz ve dîni yaşamaktan zevk almaya başladığınızı göreceksiniz. İşte o zaman Allah’a ulaşmayı dilediniz demektir. Dileyen herkes mutlaka birinci kat cenneti elde eder, ama dilemeyen insanın kurtuluşu mümkün değildir. Allahû Tealâ Yûnus Suresinin 7 ve 8. âyet-i kerimelerinde diyor ki:
“Onlar ki Bize mülâki olmayı, ruhlarını ulaştırmayı dilemezler. Onlar dünya hayatından razıdırlar. Dünya hayatıyla doyuma ulaşırlar. Onlar Bizim âyetlerimizden gâfil olanlardır, Bizim âyetlerimizi bilmeyenlerdir. Onların gidecekleri yer, kazandıkları dereceler itibariyle ateştir.” diyor.
Kurtuluş, mürşide ulaşmakla başlamaz. Mürşide ulaşmayan da kurtulabilir, cennete girebilir; Allah’a ulaşmayı dilediği takdirde. Gördünüz ki, dilemeyenin gideceği yer cehennem, ama kim dilerse o mutlaka felâha erer.
Allahû Tealâ, Allah’a ulaşmayı dileyenin mutlaka kurtuluşa ulaştığını, takva sahibi olduğunu söylüyor. Rûm Suresinin 31 âyetinde diyor ki:
"O’na yönel, O’na ulaşmayı dile ve takva sahibi ol."
“Yıllardır namaz kılıyoruz.” diyor kardeşimiz. “Ve bunu Allah’ın rızasını kazanmak için yapıyoruz.” diyor. Çok güzel, Allahû Tealâ namazı üzerimize farz kılmış. Bunu yapmakla çok güzel ediyorsunuz. Allahû Tealâ’nın bir emrini en güzel şekilde yerine getiriyorsunuz. Allah’ın rızasını kazanmak için yapıyorsunuz. Güzel… Ama “Her sabah Allah’a bizi doğru yoldan ayırmaması için dua ediyoruz.” diyorsunuz. Bu yanlış. Allah’a ulaşmayı dilemedikçe yolda değilsiniz sevgili kardeşim, Mevlüt kardeşimiz. Allah’a ulaşmayı dilemedikçe yolda değilsiniz.
İşte insanları, bugün bütün dünyadaki İslâm Âlemi’ni saptıran bu zan. İnsanlar kendilerini doğru yolda zannediyorlar; çünkü yol gizlenmiş. Allahû Tealâ’nın yoldan muradı, Allah’a ulaşmayı dilemekle başlayan, bir Sıratı Mustakîm üzerinden Allah’a ulaşma yolu. Yol, Sıratı Mustakîm’dir. İnsanın ruhunu Allah’a ulaştırır.
Allah’a ulaşmayı dilemedikçe bir insan kırk yıl değil, altmış yıl, yetmiş yıl namaz kılsa Allahû Tealâ’nın kurtuluşuna ulaşamaz. Öyleyse yapmanız lâzımgelen şey, Allah’a ulaşmayı dilemektir. Allah’a ulaşmayı dilemedikçe, hiçbir zaman kimse kurtuluşa ulaşamaz ve doğru yolda olduğunu zanneder ama doğru yolda değildir.
İşte Allahû Tealâ açık ve kesin olarak söylemesine rağmen, Sıratı Mustakîm’in Allah’a ulaştıran yol olduğunu kesin olarak söylemesine rağmen, Kur'ân-ı Kerim’de insanın Allah’a ulaşmayı dileyince, mutlaka Sıratı Mustakîm’in üzerinde olacağını Allahû Tealâ açık bir şekilde söylemesine rağmen insanlardan iblis bunu saklamayı başarmış. Kurtuluş sadece Allah’a ulaşmayı dilerseniz, Allah’a yönelirseniz var. O zaman, Allah’a ulaşmayı dileyen birisi olacaksınız. Bu, mutlak olarak birinci kat cenneti elde etmeniz demektir. Eğer Allah’a ulaşmayı dilerseniz, ki kalbinizle dilemeniz lâzım. Dileyip dilemediğinizi net olarak anlarsınız. Çünkü eğer dilerseniz namazlarınızı daha bir şevkle, istekle, arzuyla kılmaya başladığınızı, namazlardan zevk almaya başladığınızı göreceksiniz. Oruç tutun her Perşembe günü. Oruçlarda açlık hissetmediğinizi göreceksiniz ve dîni yaşamaktan zevk almaya başladığınızı göreceksiniz. İşte o zaman Allah’a ulaşmayı dilediniz demektir. Dileyen herkes mutlaka birinci kat cenneti elde eder, ama dilemeyen insanın kurtuluşu mümkün değildir. Allahû Tealâ Yûnus Suresinin 7 ve 8. âyet-i kerimelerinde diyor ki:
10/YÛNUS-7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatmeennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.
10/YÛNUS-8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).“Onlar ki Bize mülâki olmayı, ruhlarını ulaştırmayı dilemezler. Onlar dünya hayatından razıdırlar. Dünya hayatıyla doyuma ulaşırlar. Onlar Bizim âyetlerimizden gâfil olanlardır, Bizim âyetlerimizi bilmeyenlerdir. Onların gidecekleri yer, kazandıkları dereceler itibariyle ateştir.” diyor.
Kurtuluş, mürşide ulaşmakla başlamaz. Mürşide ulaşmayan da kurtulabilir, cennete girebilir; Allah’a ulaşmayı dilediği takdirde. Gördünüz ki, dilemeyenin gideceği yer cehennem, ama kim dilerse o mutlaka felâha erer.
Allahû Tealâ, Allah’a ulaşmayı dileyenin mutlaka kurtuluşa ulaştığını, takva sahibi olduğunu söylüyor. Rûm Suresinin 31 âyetinde diyor ki:
30/RÛM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın."O’na yönel, O’na ulaşmayı dile ve takva sahibi ol."
ve lâ tekûnû minel muşrikîn (muşrikîne): Müşriklerden olma.
30/RÛM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyean, kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).
(O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar."O müşriklerden olma ki, onlar fırkalara ayrılmışlardır ve her biri kendi elindekiyle ferahlanır.”
Şirkten kurtulmanın bir tek yolu var: Allah’a ulaşmayı dilemek. İşte o zaman sizin için çok kolay bir şey bu: Allah’a ulaşmayı dileyin. Birçok insan eğer size diyorsa ki, “Mürşide ulaşmazsan kurtuluşa ulaşamazsın.” Burada doğru olmayan bir şey var. Ondan evvel de kurtuluş mümkündür: kişinin Allah’a ulaşmayı dilemesi. Dilemeyen kurtulamaz.
Öyleyse sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım, Allah’a ulaşmayı mutlaka dileyin. Bu sizin kurtuluşunuzdur ve hayatı çok daha güzel bir perspektif içinde, büyük bir mutlulukla yaşayacaksınız. Sadece bir dilekle, Allah’a ulaşmayı dileyerek.
Bu sevgili kardeşlerimize de diyoruz ki, bilgisayardan bundan evvelki sohbetlerimizi, Allah’a ulaşmayı dilemek faslındaki sohbetlerimizi dinleyin, geniş bilgiyi alın. Gene de Bize sorun; nerede bir probleminiz olursa, Biz her zaman buradan size bu açıklamaları inşaallah yaparız.
Allah razı olsun.
