Tevbe 100'e göre "Allah’ın razı olması" demek, kulluk görevini yerine getirmek demek olduğunu ve bu seviyeye ulaşanların, en büyük mükâfat dolayısıyla, irade teslimindeki kulluktaki en büyük mutluluğa ulaşacağını söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Salâh Makamı (4. teslim: irade teslimi) » Tevbe 100'e göre "Allah’ın razı olması" demek, kulluk görevini yerine getirmek demek olduğunu ve bu seviyeye ulaşanların, en büyük mükâfat dolayısıyla, irade teslimindeki kulluktaki en büyük mutluluğa ulaşacağını söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Tevbe 100'e göre "Allah’ın razı olması" demek, kulluk görevini yerine getirmek demek olduğunu ve bu seviyeye ulaşanların, en büyük mükâfat dolayısıyla, irade teslimindeki kulluktaki en büyük mutluluğa ulaşacağını söyleyebilir miyiz?

Tevbe Suresinin 100. âyet-i kerimesi:

9/TEVBE-100: Ves sâbikûnel evvelûne minel muhâcirîne vel ensâri vellezînettebeûhum bi ihsânin radıyallâhu anhum ve radû anhu ve eadde lehum cennâtin tecrî tahtehâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), zâlikel fevzul azîm(azîmu).
O sabikûn-el evvelîn (evvelki hayırlarda yarışanlardan salâh makamında iradesini Allah'a teslim ederek irşada memur ve mezun kılınanlar): Onların bir kısmı muhacirînden (Mekke'den Medine'ye göç edenlerden) bir kısmı ensardan (Medine'deki yardımcılardan) ve bir kısmı da onlara (ensar ve muhacirîne) ihsanla tâbî olanlardandı. (Sahâbe irşad makamına sahip oldukları için onlara tâbî olundu). Allah, onlardan razı ve onlar da O'ndan (Allah'tan) razıdır. Onlara Allah, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı ve orada ebediyyen kalacaklardır. İşte bu, en büyük (azîm) mükâfattır.


“Sabıkûn-el evvelîn (evvelki hayırlarda yarışanlardan ulûl’elbab, ihlas ve salâh makamlarını işgal edenler): Onların bir kısmı muhacirînden (Mekke’den Medine’ye göç edenlerden), bir kısmı ensardan, bir kısmı da onlara ihsanla tâbî olanlardandı. Allah onlardan razı, onlar da O’ndan razıdır. Onlara Allah, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı ve orada ebediyyen kalacaklardır. İşte bu, en büyük mükâfattır.”

“Tevbe Suresinin 100. âyet-i kerimesine göre aynı şeyi söyleyebilir miyiz?”

Evet, söyleyebiliriz.

Sevgili kardeşlerim! Burada, Allahû Tealâ irşad makamına ulaşanlardan bahsediyor. Fevz-ül azîmin sahibi kılmış insanları. Sahâbe de fevz-ül azîme ulaşmışlar. Sahâbeye tâbî olarak tâbiîn adını alanlar da, onlar da kendi zamanları gelince irşad makamının sahibi olmuşlar. İradelerini Allah’a teslim etmişler. Onlar da bu hedefe ulaşmışlar. Ve sabikûnun irşad makamına, Allahû Tealâ tarafından “İrşada memur ve mezun kılındın.” ifadesi ile ulaştıranlar olduğunu söylemek durumundayız.

Allah razı olsun.

Benzer konular