Bakara Suresinin 151 ve Âli İmrân Suresinin 164. âyet-i kerimelerinde açıklanan tilâvetin, aynı zamanda Allah’ın ilmini içerdiğini söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'ın İlmi » Bakara Suresinin 151 ve Âli İmrân Suresinin 164. âyet-i kerimelerinde açıklanan tilâvetin, aynı zamanda Allah’ın ilmini içerdiğini söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bakara Suresinin 151 ve Âli İmrân Suresinin 164. âyet-i kerimelerinde açıklanan tilâvetin, aynı zamanda Allah’ın ilmini içerdiğini söyleyebilir miyiz?

Baştan söyleyelim ki; evet. Bu, aynı zamanda Allah’ın ilmini içeriyor.
 
2/BAKARA-151: Kemâ erselnâ fîkum resûlen minkum yetlû aleykum âyâtinâ ve yuzekkîkum ve yuallimukumul kitâbe vel hikmete ve yuallimukum mâ lem tekûnû ta’lemûn(ta’lemûne).
Nitekim size, aranızda (görev yapmak üzere), sizden (kendinizden) bir Resûl (Peygamber) gönderdik ki, âyetlerimizi size tilâvet etsin (okuyup açıklasın) ve sizi (nefsinizi) tezkiye (ve tasfiye) etsin, size Kitap’ı (Kurânı Kerim’i) ve hikmeti öğretsin ve (hikmetin de ötesinde) bilmediğiniz şeyleri öğretsin.


“Tıpkı bunun gibi (Yani bir evvelki âyet-i kerimede verilen ni’met gibi.) sizlere de yani sizlerin başınızın üzerine de Allahû Tealâ sizden olan bir Resûl’ü, bir Nebî Resûl’ü ni’met olarak gönderdi. Size Allah'ın âyetlerini tilâvet eder, okur, anlatır.” İşte bu ilim verilmeye  başladığını işaret eder. 

Sonraki safhada nefs tezkiyesi olacak. “Sizi tezkiye eder. Sonra size Kitap öğretir. Kur’ân’ın ruhunu anlatır size ve hikmet öğretir. Daimî zikre ulaştıktan sonra da hikmeti öğretir.” diyor. Yeter mi? Yetmez. “Hikmetten sonrasını da öğretir.” diyor.

Buradaki tilâvet, Allah’ın ilmini içeriyor. Tilâvet, ilim verilmeye başladığı noktanın adı.

Âli İmrân 164. âyet-i kerimesi:
 
3/ÂLİ İMRÂN-164: Lekad mennallâhu alâl mu’minîne iz bease fîhim resûlen min enfusihim yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmete, ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin).
Andolsun ki Allah, mü’minlerin (başlarının) üzerine (devrin imamının ruhu) bir ni’met olmak üzere (onların aralarında, kendi kavminin içinde) kendilerinden bir resûl beas eder. Onlara O’nun (Allah’ın) âyetlerini tilâvet eder, onları tezkiye eder ve onlara kitap ve hikmeti öğretir. Ondan evvel (Allah'a ulaşmayı dilemeden evvel) onlar gerçekten açık bir dalâlet içinde idiler.


“Le kad mennallâhu alel mu’minîne iz bease fîhim resûlen min enfusihim: Müminlerin üzerine bir ni’met olmak üzere onların içinde Resûl beas eden O Allah'tır. Onların içinde, onların içinden birisi olarak.
yetlû aleyhim âyâtihî: Onların üzerine âyetlerimizi tilâvet eder (diyor Allahû Teâlâ).
ve yuzekkîhim: Ve onları tezkiye eder.
ve yuallimuhumul kitâbe: Onlara kitap öğretir.
vel hikmeh(hikmete): Ve hikmeti öğretir.
ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin): Ondan evvel bunlar apaçık bir dalâlet içinde idiler.”

“Bakara Suresinin 151 ve Âli İmrân Suresinin 164.  âyet-i kerimelerinde açıklanan tilâvetin, aynı zamanda Allah’ın ilmini içerdiğini söyleyebilir miyiz?” 

Evet, söyleyebiliriz sevgili öğrenciler, izleyenler ve dinleyenler.

Benzer konular