Kıskançlık afetimiz baskınsa, onunla mücadele için ne buyurursunuz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Kıskançlık » Kıskançlık afetimiz baskınsa, onunla mücadele için ne buyurursunuz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Kıskançlık afetimiz baskınsa, onunla mücadele için ne buyurursunuz?

Kıskandığınız konuya bağlı bir tatbikat süreci süreceksiniz. Kıskançlık; sizin sahip olmadığınız, başkalarının sahip oldukları şeylere denir. Kıskanç olmak, bu istikamette o kişiye bir şeyler kazanma imkânını kaybettirir.

Sevgili kardeşlerim! Kıskançlık etmek yerine, biz insanlara yardımcı olsak, o zaman her devrede kazanan birisi oluruz. Bu 7 tane safhanın her biri için insanlara mutlaka bir şeyler söylememiz lâzım sevgili kardeşlerim, bu da konunun 2. tarafı. Niçin böyle söylüyoruz? Çünkü şu an da bakıyoruz ki; insanlar İslâm’ın 5 şartına indirgenmiş durumda İslâm. Namaz kılmak var, oruç tutmak var, zekât vermek var, hacca gitmek var, kelime-i şahadet getirmek var. Biz de onlara soruyoruz: “ Namaz kılarak, oruç tutarak, zekât vererek, hacca giderek, kelime-i şahadet getirerek siz nasıl İslâm oldunuz? İslâm, “teslim olan” olduğuna göre ruhunuzu Allah’a teslim etmek mecburiyetindesiniz. Hiç kimse bir mürşide tâbî olmadan, onun ruhu vücudundan ayrılarak Allah’a ulaşamaz. Mutlaka bir mürşide ulaşmanız lâzım, tâbî olmanız lâzım. Ancak o zaman ruhunuz vücudunuzdan ayrılarak Allah’a doğru yola çıkacaktır ve bu 7-8 aylık bir devreyi gerektirir. 7-8 aylık bir devreden sonra ruhunuz Allah’a ulaşacaktır. İşte o zaman ermiş evliya olacaksınız. Allahû Tealâ bütün insanların ermiş evliya olmasını ister. Ve Osmanlı İmparatorluğu boyunca İslâm standartlarındaki hemen herkes, bu güzelliği yaşamıştır.

Benzer konular