Ulûl’elbab kimdir? Özelliklerini anlatır mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Daimî Zikir » Ulûl’elbab kimdir? Özelliklerini anlatır mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Ulûl’elbab kimdir? Özelliklerini anlatır mısınız?

Sevgili Efendimiz! Ellerinizden hürmetle ve hasretle öperim. Ulûl’elbab kimdir? Özelliklerini anlatır mısınız?

Ulûl’elbab, lübblerin sahipleridir. Ulûl’elbab, daimî zikrin sahibidir. Allahû Tealâ diyor ki:

3/ÂLİ İMRÂN-190: İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri le âyâtin li ulîl elbâb(ulîl elbâbı).
Muhakkak ki, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde, ulûl elbab için elbette âyetler (deliller) vardır.

3/ÂLİ İMRÂN-191: Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard(ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr(nârı).
Onlar (ulûl elbab, lüblerin, Allah'ın sır hazinelerinin sahipleri), ayaktayken, otururken, yan üstü yatarken (daima) Allah'ı zikrederler. Ve göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler (ve derler ki): "Ey Rabbimiz! Sen bunları bâtıl olarak (boşuna) yaratmadın. Sen Subhan'sın, artık bizi ateşin azabından koru.


“li ulîl elbâb. ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim: O ulûl elbab var ya, onlar, ayaktayken de otururken de yan üstü yatarken de hep Allah’ı zikrederler.” diyor.

Ulûl’elbabın, ayaktayken de otururken de yan üstü yatarken de hep Allah’ı zikretmesi söz konusu. Öyleyse ulûl’elbab, daimî zikrin sahipleri. Özellikleri ne?

1. özellik: Daîmî zikrin sahibi olmak.
2. özellik: Daimî zikrin sahibi oldukları için kalplerinde hiç afet kalmaması. Bu insanların kalplerinde hiç afet kalmıyor.
3. özellik: Ulûl elbab olan kişinin kalp gözü mutlaka açılmıştır.
4. özellik: O kişinin kalp kulağı da açılmıştır. Allah kendisine, kalp gözüne neyi gösterirse o kişi onu mutlaka görür. Allah kendisine, kalp kulağına neyi söylerse, o kişi onu mutlaka işitir.

Bu 4 tane temel faktörün ötesinde ulûl’elbab:

1- Ehl-i tezekkürdür.
2- Ehl-i hayırdır.
3- Ehl-i hikmettir.

Ehl-i tezekkürdür; Allahû Tealâ ile her konuyu karşılıklı tezekkür edebilir. Müzakere edebilir. Ehl-i hayırdır; daimî zikrin sahibidir. Bu sebeple daima derecat kazanır. Derecat kazandırıcı bütün işlemler hayırdır. Bu sebeple daimî hayır kazanan birisidir. Ehl-i hikmettir; Kur’ân-ı Kerim’e baktığı zaman (eğer İslâm’ın 28 basamağıyla alâkalı konulardan biriyse) o konunun (o âyetin) hangi kademeye ait olduğunu bir bakışta çıkarır. Ehl-i hikmet, aynı zamanda ehl-i hükümdür. Hakemlik veya hâkimlik yaptığı zaman mutlaka adaletle hükmeder.

İşte ulûl’elbab denilen insanlar, lübblerin sahipleridir. Yani 5 duyumuzla alabildiğimizin ötesindeki algıların sahipleri olanlardır. Müteşabih âyetleri de tezekkür edebilen onlardır. Neden? Çünkü Allah’a sorup Allah’tan cevabı alacaklardır.

Benzer konular