Ra'd 14 ile Bakara 186'da belirtilen davetin muhtevasını izah eder misiniz? Bu davetin Allah'a ulaşmayı dilemenin ötesinde, Allah'ın Zat'ına olan bir davet, yani irşada ulaşma daveti olduğunu söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Dua » Ra'd 14 ile Bakara 186'da belirtilen davetin muhtevasını izah eder misiniz? Bu davetin Allah'a ulaşmayı dilemenin ötesinde, Allah'ın Zat'ına olan bir davet, yani irşada ulaşma daveti olduğunu söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Ra'd 14 ile Bakara 186'da belirtilen davetin muhtevasını izah eder misiniz? Bu davetin Allah'a ulaşmayı dilemenin ötesinde, Allah'ın Zat'ına olan bir davet, yani irşada ulaşma daveti olduğunu söyleyebilir miyiz?

Ra'd-14:

13/RA'D-14: Lehu da’vetul hakk(hakkı), vellezîne yed’ûne min dûnihî lâ yestecîbûne lehum bi şey’in illâ ke bâsitı keffeyhi ilâl mâi li yebluga fâhu ve mâ huve bi bâligıhî, ve mâ duâul kâfirîne illâ fî dalâl(dalâlin).
Hakkın daveti O’nadır (Kendisinedir, Allah’adır). O'ndan başkasına davet ettikleri (şeyler), onlara bir şeyle icabet etmezler. Onlar ancak suya, onun ağzına, suyun ulaşması için avucunu açmış kimse gibidir. O (su), ona ulaşacak değildir. Ve kâfirlerin daveti, dalâletten (su nasıl onların ağızlarına ulaşamıyorsa, dalâlette olanlar da hidayete ulaşamaz) başka bir şey değildir.


lehu da’vetul hakkı: Allah'ın daveti haktır, O'nadır (Kendisinedir).
lehu da’vetul hakkı: Hakkın daveti O'nadır (Kendisinedir, Allah'adır).
vellezîne yed’ûne min dûnihî: O'ndan başkasına davet ettikleri (şeyler).
lâ yestecîbûne lehum bi şey’in illâ kebâsitı: Onlara bir şeyle icabet etmezler. Ondan başkasına davet etikleri şeyler, onlara hiçbir şeyle icabet etmezler.
kebâsitı keffeyhi ilel mâi li yebluga fâhu ve mâ huve bi bâligıhî:  Onlar ancak suya, onun ağzına, suyun ulaşması için avucunu açmış kimse gibidir. O (su), ona ulaşacak değildir.
ve mâ duâul kâfirîne illâ fî dalâl: Kâfirlerin duasına icabet edilmez. Onlar dalâlette olanlardır. Dalâletten başka bir şey değildir. Kâfirlerin daveti ancak dalâlettir. Kâfirler ancak dalâlete çağırırlar.

Kimdir kâfir? Allah'a ulaşmayı dilemeyen herkes ne yazık ki kâfir hüviyetinde sevgili kardeşlerim. Öyleyse kâfirlerin daveti, dalâletten başka bir şey değildir. Kâfirlerin daveti dalâlet davetidir, yani Allah'a ulaşmayı dilemeyin dedikleri zaman, zaten o kişi dalâlettedir. Dilemediği sürece de dalâlette kalacaktır.

Bakara 186:

2/BAKARA-186: Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni, felyestecîbû lî velyu’minû bî leallehum yerşudûn(yerşudûne).
Ve kullarım sana, Benden sorduğu zaman, muhakkak ki Ben, (onlara) yakınım. Bana dua edilince, dua edenin duasına (davetine) icabet ederim. O halde onlar da Bana (Benim davetime) icabet etsinler ve Bana âmenû olsunlar (Bana ulaşmayı dilesinler). Umulur ki böylece onlar irşada ulaşırlar (irşad olurlar).


“ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb: Eğer Ben’den sana sual ederlerse de ki, Ben onlara yakınım. Kullarım sana Ben’den sual ederlerse de ki, Ben onlara yakınım.  
ucîbu da’veted dâi izâ deani: Dua edenin davetine icabet ederim. Davet ettiği taktirde (dua ettiği takdirde) icabet ederim.
fel yestecîbû lî vel yu’minû bî: Onlar da Benim davetime icabet etsinler ve âmenû olsunlar. Yani Bana ulaşmayı dilesinler. O taktirde onların duasına icabet ederim.
leallehum yerşudûn: Umulur ki böylece onlar irşada ulaşırlar, böylece irşada ulaşsınlar.” diyor Allahû Tealâ.

Ra’d Suresinin14. âyet-i kerimesi ile Bakara Suresinin 186. âyet-i kerimelerinde belirtilen davetin muhtevasını izah eder misiniz?

İkisi de davet. Ama birisi Allah'ın daveti; birisi kulun daveti, yani duası. Bu davetin Allah'a ulaşmayı dilemenin ötesinde, Allah'ın Zat’ına olan bir davet, yani irşada ulaşma daveti olduğunu söyleye bilir miyiz?

Allah'ın daveti Hakka'dır, Kendisinedir.  Bu davet de ruhu Allah'a  ulaştırmakla sona ermez. Fizik vücudu da, nefsi de, iradeyi de Allahû Tealâ teslim almak isteyecektir. Öyleyse irşada ulaşmak daveti olduğunu söyleyebiliriz.  Bu zımni olarak konunun içinde mevcuttur. Söylediğimiz gibi bir davet gerçekleştirilir,  ikincisi davet hüviyeti kazanır. Yani Ruhun Allah'a ulaşması tamamlanınca, fizik vücut davete muhataptır, onun teslimi gerekecektir. Onun tesliminden sonra nefsin teslimi gerekecektir. Onun tesliminden sonra iradenin teslimi gerekecektir. Hepsi birbirini takip edecektir. Davet Allah’adır, yani Allah'ın daveti; Allah'a ruhun, vechin, nefsin ve iradenin davetini ihata eder.

Sevgili öğrenciler, izleyenler, dinleyenler, sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Allah’a sonsuz hamd ve şükrederiz ki bir defa daha Allah'ın bir zikir sohbetinde birlikte olduk. Allahû Tealâ’nın hepinizi hem cennet saadetine hem dünya saadetine ulaştırmasını, sizlere sonsuz mutluluklar ulaştırmasını Yüce Rabbimizden dileyerek sözlerimizi inşaallah burada tamamlamak istiyorum.

Allah hepinizden razı olsun.

Benzer konular