Es selâmu aleykum ve rahmettullâhi ve berakâtuhu! Sevgili Efendimiz!  Hasretle, hürmetle o gül kokan ellerinizden öpüyorum inşaallah. Sizi,  çok ama çok seviyorum, çok seviyorum. Efendimiz, yine himmetinizle bir  bayram yaşıyoruz inşaallah. Bütün kardeşler birarada. Efendimiz, bizlere  inşaallah sırat köprüsü hakkında bilgi verir misiniz? Öyle şey var mı,  öyle bir şey var mı? Sizi çok ama çok seviyorum. Size lâyık bir talebe  olabilmek için her konuda dualarınızı istiyorum.
Sevgili  kardeşlerim! Sırat köprüsü içinde, sırat köprüsü konusunda şöyle  söylenir: “Sırat köprüsü kıldan incedir, kılıçtan keskindir. Üzerinden  geçenler ya yürüyerek geçerler ya koşarak geçerler ya da uçarak  geçerler. Ya da kestikleri koçun boynuzuna tutunarak geçerler. Eğer  geçemeyenler, geçemezlerse hop cehenneme düşerler! Geçebilenler de  geçtikten sonra cennete geçerler.” Bunların hepsi masal, hepsi hikâye!  Sırat köprüsü diye bir şey söz konusu değil. 
Sevgili  kardeşlerim! Evvelâ şunu bileceksiniz; kıyâmet günü bütün insanlar  bulundukları dünya adı verilen bu gezegende yerçekimi kuvveti  kalmayacağı için ve manyetik alan orada, İndi İlâhi’de olacağı için,  mahşer meydanında olacağı için bütün insanlar kıyâmet günü mahşer  meydanına mezarlarından çıkarak zaman geriye doğru giderken  mezarlarından çıkarak mahşer meydanında toplanırlar. Sonra bu insanların  hepsi İndi İlâhi’ye ulaşır. Hepsinin rakamlı kitapları oradadır. Herkes  özel sistemlerle kendi hayat filmini görebileceği yere ulaştırılır. Ve  kişi hayat filmini seyreder. 
Hayat filminin muhtevası 3  boyutludur. 3 boyutlu olarak boşlukta kendinizi görürsünüz, doğuşunuzdan  ölümünüze kadar. Çok da hızlı bir şekilde çalışır. Ve devamlı, her  saniye derece yazar hayat filminiz. Ya pozitif dereceler, yeşil rakamlı  dereceler, zait dereceler yazılır, bu kazançlarınızdır. Ya da kırmızılı  dereceler yazılır, bu kayıplarınızdır. Her gününüz için birçok yeşil  derece, birçok kırmızı derece kazanırsınız. Aslında kırmızı dereceler  kaybedilmiş derecelerdir. Ama kendi hanesine ilâve rakamlar olarak  gelir. Yani birbirinin üzerine ilâve edilerek gelir. Elinize bir mizan  verirler. Hayat filminizi 2 ayrı cepheden görürsünüz:
1- Fizik standartlarda, fizik vücudunuzun davranışlarını gösteren hayat filmi. Kiramen katibîn melekleri tarafından çekilmiştir.
2- Düşüncelerinizin 3 boyutlu filmi. Düşüncelerinizle yaptıklarınız arasındaki denge orada kurulur. 
Ve  hayat filminizi seyrettikten sonra ya pozitif çıkar netice, gideceğiniz  yer cennettir. Ya da negatif çıkar, gideceğiniz yer cehennemdir. Hayat  filminiz size teslim edilir. Ve herkes, istisnasız herkes doğru  cehenneme girer. Cehennemim avlusuna girilir. Giriş de iki şekildedir.  Allah’ın dostları, cennette kalacak olanlar cennete uçarak girerler.  Cehennemde, (Afedersiniz) cennete girecek olanlar cehenneme uçarak  girerler. Cehennemin avlusuna herkes ulaşır. Uçarak girenler cehennemi  gezdikten sonra cennete girecek olanlardır. Diğerleri cehennemde kalacak  olanlardır, cezalanacak olanlardır. Ama Meryem Suresinin 71.  âyeti  diyor ki:
19/MERYEM-71: Ve in minkum illâ vâriduhâ, kâne alâ rabbike hatmen makdıyyâ(makdıyyen).
Ve sizden biriniz (bile hariç olmamak üzere hepiniz), illâ (muhakkak) ona (cehenneme) varacaksınız. (Bu), senin Rabbinin üzerine (aldığı) kesinleşmiş bir hükümdür.
“Kıyâmet günü aranızda  cehenneme uğramayacak olan hiç kimse yoktur. Sonra Biz cennete gidecek  olanları oradan cennete göndeririz.” Öyleyse herkes, istisnasız herkes  cehenneme giriyor. Herkes istisnasız cehenneme girdiğine göre bu âyet-i  kerime gereğince, İndi İlâhi ile cehennemin arasında bir sırat köprüsü  olması mümkün değil. Herkes giriyor, istisna yok! Aşağı düşen, yukarı  çıkan filan bir şey yok. Herkes cehenneme mutlaka giriyor. 
Peki,  sonra ne oluyor? Cehennemi görerek oradan Allahû Tealâ’ya sonsuz  şükürlerle çıkacak olan cennete girecek olanlar, oradan cehennemi  gezdikten sonra ayrılıyorlar. Ve hepsi, cennete gideceklerin hepsi bu  sefer de cennete giriyorlar. Gene sırat köprüsü olması mümkün değil.  Çünkü bir kısmının aşağı düşüp de cehenneme girmesi söz konusu değil.  Cehenneme girenler cennetliklerle beraber cehenneme giriyorlar, avluda  bekliyorlar. Cehennemin içine girip de oradan çıkıp cennete gidecek  olanları, Allah’a sonsuz şükürler olarak, şükürler ederek gidenleri  izliyorlar. Sonra onlar cehenneme alınıyorlar, cehennemin içine, sonsuza  kadar orada hep yanıyorlar. 
Öyleyse cehennemde kalacak olanlar  cehennemde kalırlar, asla dışarı çıkamazlar. Çıkamayacaklarına göre  aşağı düşebilecekleri bir sırat köprüsü söz konusu değildir. Cennete  gidecek olanlar cehennemden çıkıyorlar, onların da aşağı düşmesi mümkün  değil. Çünkü gidecekleri yer mutlaka cennettir. Öyleyse sırat köprüsü  diye bir olay yoktur. Bu bir hurafedir, insanların zannıdır. Kur’ân-ı  Kerim’de sırat köprüsünden bir bahis hiçbir yerde mevcut değildir. Allah  razı olsun. Hamdolsun ki, Allahû Tealâ bize Kur’ân’ı öğretti.