Allah’ı sevmek ile tâbiiyet arasındaki ilişkiyi açıklayabilir misiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Allah’ı sevmek ile tâbiiyet arasındaki ilişkiyi açıklayabilir misiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Allah’ı sevmek ile tâbiiyet arasındaki ilişkiyi açıklayabilir misiniz?

Tâbiiyet, mürşide tâbiiyettir. Mürşid bir insandır. Allahû Tealâ ise kâinatı Yaratandır.

Sevgili kardeşlerim! Hepimiz için mutluluğun en kısa yolu başkalarını mutlu etmektir. Siz hepiniz bütünün birer parçasısınız. Unutmayın ki; insanlar atalarının yaşadığı, İslâm âleminin yaşadığı İslâm’ı artık tatbik etmiyorlar. Dîn adamlarına baktığımız zaman, bize hep İslâm’ın ‘5’ şartından bahsediyorlar:

- Namaz kılmak,
- Oruç tutmak,
- Zekât vermek,
- Hacca gitmek,
- Kelime-i şahadet getirmek.

İslâm ‘teslim olan’ demektir. Namaz kılarak, oruç tutarak, zekât vererek, hacca giderek, kelime-i şahadet getirerek hiç kimse Allah’a teslim olamaz. Bir insanın Allah’a teslim olabilmesi, mutlaka onun Allahû Tealâ’dan mürşidini sormasıyla mümkündür. O, hacet namazını kılacaktır ve Allah’tan mürşidinin kim olduğunu soracaktır. Sonra da o mürşide veya mürşidin kendi bulunduğu bölgede bir vekili varsa o vekile müracaat edecek ve tâbî olacaktır. Tâbiiyet yoksa ruhun vücuttan ayrılması ve Allah’a doğru yola çıkması söz konusu olmaz normal standartlarda.

Bütün insanlar için Allahû Tealâ’nın hedefi onların teslim olmasıdır. Yani ruhlarını, fizik vücutlarını, nefslerini ve iradelerini Allah’a ‘teslim’ etmeleridir. Hiç kimse bunu yalnız başına yapamaz. Mutlaka bir mürşide tâbiiyet gereklidir. Ancak tâbiiyetle beraber, ruh Allah’a doğru yola çıkacaktır. Sonunda Allah’a ulaşacaktır. Sonra kişi fizik vücudunu teslim edecektir. Sonra kişi nefsini teslim edecektir. En sonra da iradesini teslim edecektir. Bu teslimlerin hepsi ‘Allah’a teslim’dir.

- Allah’a ruhun teslimi,
- Allah’a fizik vücudun teslimi,
- Allah’a nefsin teslimi ve
- Allah’a iradenin teslimi, ayrı ayrı teslim sahalarını ifade ediyor.

Sevgili kardeşlerim! Hepiniz için Allahû Tealâ imkânlarını sunmuş. Allah’a teslim olmak dînimizin temelidir. Ya da bütün dînlerin temelidir. Çünkü ‘teslim’ yoksa hedeflere ulaşmak da yoktur. Atalarımız hep ‘ermiş evliya’ ifadesini kullanmışlardır. Kimdir ermiş evliya? Ermiş evliya; ruhunu dünya hayatını yaşarken Allah’a ulaştıran kişidir.

Hiç kimsenin, mürşidine tâbî olmaksızın ruhu vücudundan ayrılıp Allah’a ulaşamaz. Hiç kimse için bu mümkün değildir. Allahû Tealâ istiyor ki; herkes Allah’a ulaşmayı dilesin. Hacet namazını kılsın, Allah’tan mürşidini sorsun, o mürşide ulaşıp tâbî olsun, tâbî olduğu anda da, ruhu vücudundan ayrılarak Allah’a doğru yola çıksın, 7-8 aylık bir devreden sonra o ruh Allah’a ulaşsın ve böylece kişi ermiş evliya olsun.

İşte İslâm’ın aslî unsurları devreden çıkarılarak İslâm, İslâm’ın 5 şartına indirgenince; namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek, İslâm âlemini hedeflerinden uzaklaştırmış olmuşlar. İslâm nedir? İslâm kimdir? İslâm ‘teslim’ olmaktır. Kimdir İslâm? Allah’a ‘teslim’ olandır. Bu teslimler:

- Ruhun teslimi,
- Fizik vücudun teslimi,
- Nefsin teslimi ve
- İradenin teslimi olarak 4 ayrı teslimi ifade eder.

Peki, bir insan Allah’a teslim olamazsa cehenneme mi gider? Hayır. O kişi Allah’a ulaşmayı dilese: “Yarabbi! Ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum. Ne olur, benim de ruhumu Sana ulaştır.” dese, arkasından da Allah onu alsa yani o kişi ölse, o kişi Allah’ın cennetine girer sevgili kardeşlerim! Çünkü kalben Allah’a ulaşmayı dilemiştir. Allah’a ulaşmayı dileyen bir kişi dileyip ölse hiçbir şey yapamadan ölse o gene 1. kat cennetin sahibidir, böyle bir talebin sahibi olduğu için.

Böyle bir talebin sahibiyse yaşarsa ne olur? Yaşarsa mutlaka hacet namazını kılıp, Allah’tan mürşidini soracaktır. Ona ulaşıp, tâbî olacaktır. Bu noktada ölse 2. kat cennetin sahibidir. Ruhu vücudundan ayrılıp, Allah’a doğru yola çıkacaktır.

- Allah’a ulaşıp ölse 3. kat cennetin sahibidir.  
- Sonra fizik vücudunu teslim edecektir; 4,
- Nefsini teslim edecektir; 5,
- Muhlis olacaktır; 6,
- İradesini Allah’a teslim edecektir; 7. kat cennetin sahibi olacaktır.

- Ruhun teslimi,
- Fizik bedenin teslimi,
- Nefsin teslimi ve
- İradenin teslimi 4 ayrı teslim standardıdır.

Bunlardan son ikisi daimî zikri mutlaka muhtevasına alır.

Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allah’ın istediği şey; Allah’a o insanların teslim olmasıdır. İşte bu muhteşem olayın yaşanmaması için iblis devreye giriyor ve Osmanlı İmparatorluğu boyunca herkes tasavvuftayken, tasavvufun yavaş yavaş devre dışı kaldığını görüyoruz. Ve sevgili kardeşlerim, ‘İslâm’ kelimesinin mânâsını hiç unutmayalım. İslâm ‘teslim olan’ demektir.

- Ruhun Allah’a teslimi 1. teslim.
- Fizik bedenin teslimi 2. teslim.
- Nefsin teslimi. teslim.
- İradenin teslimi 4. ve son teslim.

İşte bunlar Allah’ın Kur’ân-ı Kerim’le emrettiği teslimlerdir. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz; “Teslim olunuz.” diyor. Bütün Allahû Tealâ’nın resûlleri ‘teslim olun’ emrini vermişlerdir. İslâm ‘teslim olan’ demektir.

Öyleyse kim Allah’a ulaşmayı dilemişse bu teslimiyetin başlangıcıdır. Ve bu kişi mutlaka hacet namazını kılıp, Allah’tan mürşidini sormalıdır. Allah’ın kendisine gösterdiği mürşide ulaşmalı, ona tâbî olmalıdır. Tâbiiyetle beraber zaten ruh vücudu mutlaka terk eder. Niçin Allahû Tealâ tâbiiyeti şart kılıyor? Bunun için şart kılıyor. Tâbiiyet, ruhun vücudu terk etmesi için aslî hedeftir. Kim Allah’a ulaşmayı dilerse Allah’tan mürşidini soracaktır. Allah’ın kendisine gösterdiği mürşide ulaşacaktır ve tâbî olacaktır. Muradı ne bundan? Bundan muradı; tâbiiyetle beraber ruhunun vücudundan ayrılarak, Allah’a doğru yola çıkan o sırada yolda olan kafileye katılmasını sağlamaktır. Ne olur? 7-8 aylık bir devrenin sonunda ruh 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7. gök katlarını tırmanacak, 7. gök katında 7 tane âlem geçecek, sonra Sidretül Münteha’ya ulaşacak ve Allah’a ulaşacaktır.

Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allahû Tealâ, ruhu o insanlar doğar doğmaz onlara üfürür. Allahû Tealâ tarafından ‘ruh üfürülmesi’ denir buna.

Allahû Tealâ ne istiyor? Herkesin mutlu olmasını istiyor. Mutlu olmak boşuna bir olay değildir. Mutlu olmak, o insanın teslimleriyle 1. derecede alâkalıdır. Ruhunu Allah’a teslim eden kişi ‘A’ kadar mutluluk yaşarsa, fizik vücudunu teslim eden kişi ‘A+B’ kadar mutluluk yaşar. Nefsini teslim eden kişi ‘A+B+C’ kadar mutluluk yaşar. İradesini Allah’a teslim eden kişi, ‘A+B+C+D’ kadar mutluluğu yaşar. Bu kademelerin her birisi herkese göre farklılık gösterir. Ama önemli olan ‘İslâm’ olmaktır. Yani ‘teslim’ olmaktır.

İnsanların Allah’a teslimi şarttır. Allahû Tealâ istiyor ki; herkes Allah’a teslim olsun. Allahû Tealâ istiyor ki; herkes Allah’a ruhunu teslim ettikten sonra fizik vücudunu da teslim etsin. İstiyor ki; ondan sonra nefsini de teslim etsin. İstiyor ki; ondan sonra iradesini de teslim etsin. Ve bunların arkasında ne var?

7 tane cennet var:

- Bir insan Allah’a ulaşmayı dileyip de ölürse 1. kat cennete giderken,
- Mürşidine tâbî olup, ölürse 2. kat cennete girer.
- Eğer ruhunu Allah’a ulaştırmış da ölmüşse 3. kat cennete girer.
- Fizik vücudunu teslim etmişse 4. kat cennete,
- Nefsini teslim etmişse 5. kat cennete,
- Muhlis olmuşsa 6. kat cennete,
- İradesini Allah’a teslim etmişse 7. kat cennete girer.

Cennetler 7 ayrı hüviyet taşır. İşte bu 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7. kat cennetler bütün insanlar için hedeflerdir.

Sevgili kardeşlerim! Herkes Allah’ın cennetine girmek ister. Neden? Çünkü cennet bir sonsuzluktur. Kişi sonsuza kadar cennette hayatını geçirecektir. Bu ölümden sonraki hayattır; ruhun hayatı.

Sevgili kardeşlerim! İnsanların bir kısmı ruhlarını Allah’a ulaştırdıktan sonra ölürler. Bir kısmı fizik vücutlarını da teslim ettikten sonra ölürler. Bir kısmı nefsini teslim ettikten sonra ölür. Bir kısmı iradesini de Allah’a teslim ettikten sonra ölür. En üstün cennetlere ulaşanlar ruhunu, vechini, nefsini ve iradesini, hepsini; bunların hepsini Allah’a teslim edenlerdir.

Sevgili kardeşlerim! Hepiniz için bizim duamız iradenizi de Allah’a teslim etmenizdir. Allahû Tealâ bütün kapıları açmak için hazırdır. Sizleri bekliyor. Evet, dinliyoruz inşaallah sizi.

Benzer konular