Kâdirî virdimi yapıyordum. Şimdi size tâbî oldum. İki ders bir arada olur mu?

Ben 22 yıldır kâdirî virdimi yapıyorum. Şimdi sizi de ekledim. Zaten her gezdiğim yerde Allah’ı zikrediyordum. Şimdi size tâbî olmak zor olmadı. İkisi bir arada olur mu?

Olur. Burada bir yanlışlık yok. Derste söz konusu olan şey, her iki tarafın birbirinden farklı tatbikatı olabilir. İkisini birden uygulamak için zamanınız varsa bir problem oluşmaz. Gereğinden daha fazlasını yapmış olursunuz. “Mürşidimi de seviyorum, sizi de.” diyor kardeşimiz. Buna çok memnun olduk. Sevildiğini bilmek çok güzel birşey. Biz de sizleri çok seviyoruz sevgili kardeşlerim. Bu konuda bizim açımızdan hiçbir mahsur yok. Bizim derslerimize de devam edebilirsiniz. Kendi mürşidinizin de derslerine devam edebilirsiniz. Biz bütün kardeşlerimize, ‘Gidin başka grupların sohbetlerine de katılın ve öğrenin başkaları neler yapıyorlar.’ Bu sizin için zararlı olmaz, faydalı olur diye düşünüyoruz.

 

Sevgili kardeşlerim, Allahû Tealâ’nın dizaynı her devirde en üst seviyede bir kişi olmasıdır. O, o devrin imamıdır. Diğerlerinin hepsi onun altındaki kademelerin sahipleridir. Öyleyse bir kişi o irşad kademelerinden dilediğine ulaşır. Ama ulaşmadan evvel doğru olan Allah’a sormaktır. Hacet namazını kılıp Allah’tan sorarsınız. Artık hepiniz biliyorsunuz ki, Mâide Suresinin 35.âyet-i kerimesi gereğince mürşid farzdır. Allahû Tealâ buyuruyor ki:
 
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler); Allah’a karşı takva sahibi olun ve O’na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O’nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.


"yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete: Ey âmenû olanlar! Allah’a karşı takva sahibi olun ve vesileyi (sizi Allah’a ulaştıracak olan vesileyi) isteyin." diyor. Tabi Allah'tan.

Bu olduğuna göre; kardeşimiz bir yere bağlı, bizimle de ilgilenmek istemiş, bizimle de Allahû Tealâ’nın emrettiklerini yapmaya başlamış. Bir sakınca yok.