Kötü ve geçimsiz insanlara karşı nasıl davranmalıyız? Bir insanın ruhunu güzel teslim etmesi için acaba ne yapması gerekir?
Anasayfa » Ana Sayfa » İnsanlar Arası İlişkiler » Kötü ve geçimsiz insanlara karşı nasıl davranmalıyız? Bir insanın ruhunu güzel teslim etmesi için acaba ne yapması gerekir?
Kötü ve geçimsiz insanlara karşı nasıl davranmalıyız? Bir insanın ruhunu güzel teslim etmesi için acaba ne yapması gerekir?
Şimdi suallere birer birer cevap verelim. Birincisi neydi?
- Kötü ve geçimsiz insanlara karşı nasıl bir davranış biçimi içinde olmalıyız?
Çok güzel! “Kötü ve davranış biçiminde olan insanlara çok kötü davranmalıyız. Onları mahvetmeliyiz.” desem bana ne dersiniz sevgili kardeşlerim? Ama diyorum ki, onlara en güzel davranışlarla davranalım. Bu güzel davranışımız, onları yaptıkları bu yanlış sebebiyle pişman kılacaktır. Yaptıkları kötü davranışa karşılık, bizim ona en güzel bir davranışla, hiç kızmadan gerçekleri anlatmamız onun düşünmesine sebebiyet verecektir. Arkasından ona demeliyiz ki: “Kapımız her zaman açık. Bizim hakkımızda hacet namazını kılın. Allah'tan bizi sorun. Boy abdestini alın. Hacet namazını kılın ve Allah'tan bizim kimliğimizi sorun. Allahû Tealâ size mutlaka kim olduğumuzu gösterecektir.”
Öyleyse sevgili kardeşlerim! Soranlar gördüler ki; biz Allahû Tealâ’nın resûlüyüz. İşte insanları birbirine düşüren, yanlışlıklara sebebiyet veren en büyük faktöre ulaştık. Resûlle nebî birbirine karıştırılıyor bizim ülkemizde.
Sevgili kardeşlerim! Nebî peygamberdir. Bütün nebîler peygamberdir ama aynı zamanda da resûldürler. Bütün peygamberler mutlaka aynı zamanda resûldür ama bütün resûller aynı zamanda nebî yani peygamber değildirler. İşte biz bir resûlüz. Allahû Tealâ’nın bu devirdeki huzur namazının imamlığı görevi de bizim üzerimizde. Ama biz bir peygamber değiliz. Yani bir nebî değiliz. Bunu söylemekten dilimizde tüy bitti, sevgili kardeşlerim! Ama anlatamıyoruz insanlara. Öyle öğrenmişler, öyle söylüyorlar. Hadi bakalım, şimdi ne yapacaksınız? Bir çözün bakalım bunu? Neler söylüyorsunuz dinliyorum. Ne oldu, sessizlik oldu?
- Kötü ve geçimsiz insanlara karşı nasıl bir davranış biçimi içinde olmalıyız?
Çok güzel! “Kötü ve davranış biçiminde olan insanlara çok kötü davranmalıyız. Onları mahvetmeliyiz.” desem bana ne dersiniz sevgili kardeşlerim? Ama diyorum ki, onlara en güzel davranışlarla davranalım. Bu güzel davranışımız, onları yaptıkları bu yanlış sebebiyle pişman kılacaktır. Yaptıkları kötü davranışa karşılık, bizim ona en güzel bir davranışla, hiç kızmadan gerçekleri anlatmamız onun düşünmesine sebebiyet verecektir. Arkasından ona demeliyiz ki: “Kapımız her zaman açık. Bizim hakkımızda hacet namazını kılın. Allah'tan bizi sorun. Boy abdestini alın. Hacet namazını kılın ve Allah'tan bizim kimliğimizi sorun. Allahû Tealâ size mutlaka kim olduğumuzu gösterecektir.”
Öyleyse sevgili kardeşlerim! Soranlar gördüler ki; biz Allahû Tealâ’nın resûlüyüz. İşte insanları birbirine düşüren, yanlışlıklara sebebiyet veren en büyük faktöre ulaştık. Resûlle nebî birbirine karıştırılıyor bizim ülkemizde.
Sevgili kardeşlerim! Nebî peygamberdir. Bütün nebîler peygamberdir ama aynı zamanda da resûldürler. Bütün peygamberler mutlaka aynı zamanda resûldür ama bütün resûller aynı zamanda nebî yani peygamber değildirler. İşte biz bir resûlüz. Allahû Tealâ’nın bu devirdeki huzur namazının imamlığı görevi de bizim üzerimizde. Ama biz bir peygamber değiliz. Yani bir nebî değiliz. Bunu söylemekten dilimizde tüy bitti, sevgili kardeşlerim! Ama anlatamıyoruz insanlara. Öyle öğrenmişler, öyle söylüyorlar. Hadi bakalım, şimdi ne yapacaksınız? Bir çözün bakalım bunu? Neler söylüyorsunuz dinliyorum. Ne oldu, sessizlik oldu?
