Hafi zikirle, cehri zikir arasındaki fark nedir?

Hafi zikir, sessiz zikirdir. “Allah, Allah, Allah…” Şimdi ben hafi zikir yaptım. Allah kelimesini kullandım ama sesli kullanmadım. Bu hafi zikirdir. Hatta kişi ola ki; ağzını da kımıldatmadan içindeki sesle; “Allah, Allah, Allah…” diye “Allah” kelimesini (içindeki sesle) söyler, dilini bile kımıldatmaz. Bu da Allahû Tealâ’nın indinde geçerlidir. Bu da derecat kazandırır.

Sesli zikirse; “Allah, Allah, Allah, Allah…” diye kişinin sesle Allah’ı zikretmesidir. Bu cehri zikirdir. Yani sesli zikirdir. Öyleyse hafi zikir genellikle iç sesle söylenen hatta dilin bile kıpırdanmadığı bir standart içinde başkaları tarafından anlaşılmayan bir standartta oluşmasıdır.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ: “Allah’ı zikredin.” diyor.

4/NİSÂ-103: Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alâl mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten).

Böylece namazı bitirdiğiniz zaman, artık ayaktayken, otururken ve yan üstü iken (yatarken), (devamlı) Allah'ı zikredin! Daha sonra güvenliğe kavuştuğunuz zaman, namazı erkânıyla kılın. Muhakkak ki namaz, mü'minlerin üzerine, "vakitleri belirlenmiş bir farz" olmuştur.

1- Ayaktayken.
2- Otururken.
3- Yan üstü yatarken.

Bir insan 3 halde bulunabilir: Ya ayaktadır ya oturuyordur ya da yatıyordur ki; yatarken Allahû Tealâ yan üstü yatmanızı emreder.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ uyurken bile Allahû Tealâ’yı zikretmenizi emrediyor. Neden? Zikirle uyuyasınız ve uyandığınız zaman hâlâ zikretmekte olduğunuzun farkına varasınız ve mutlu olasınız diye…

Sevgili kardeşlerim! İnsanı en süt cennetlere çıkaracak olan şey onun zikridir. Neden öyledir? Çünkü insanlar:

1- Ya Allah’ın yasak ettiği fiilleri işlerler.
2- Veya emrettiği fiilleri işlemezler.

İkisinde de derecat kaybederler. Yasak ettiği fiilleri işleyen kişi Allah’ın yasak ettiği fiilleri işlediği cihetle, yasaklara riayet etmediği cihetle derecat kaybeder, Allah’ın emrettiklerini yapmayan kişi emirleri yerine getirmediği için.

Kim Allah’ın emirlerini yerine getirirse, o derecat kazanır. Zikrini ister sesli yapsın; “Allah, Allah, Allah, Allah…” diye, ister sessiz yapsın; “Allah, Allah, Allah, Allah…”, isterse hafi yapsın yani dilini de kımıldatmasın ama içindeki sesle; “Allah, Allah, Allah, Allah…” diye Allah kelimesini tekrar etsin. Her halükârda aynı sonuçla karşı karşıyayız. Kişi ya zikreder ya da etmez. Bunun başkaları tarafından bilinmesi de gerekmez. Allah herşeyi bilir ve kiramen kâtibîn melekleri, onlar her an kişiyle beraberdir. Onun her an zikredip zikretmediğini, o kişi açık zikirde yapsa, “Allah, Allah, Allah, Allah…” da dese sesli, “Allah, Allah, Allah, Allah…” diye sessiz zikir de yapsa, dilini de kımıldatmadan iç sesiyle “Allah, Allah, Allah, Allah…” diye zikretse:

1- Allah onları bilir.
2- Kiramen kâtibîn melekleri de onları bilir.

Ve kiramen kâtibîn meleklerinin yaptığı bütün işlemler tam olarak yerlerine oturur. Hiç kimseye en ufak bir adaletsizlik oluşması mümkün değildir.

Allah razı olsun.