Peygamber Efendimiz’in “Ölmeden önce ölün!” hadîsini açıklayabilir misiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hadîs » Peygamber Efendimiz’in “Ölmeden önce ölün!” hadîsini açıklayabilir misiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Peygamber Efendimiz’in “Ölmeden önce ölün!” hadîsini açıklayabilir misiniz?

Ölen bir kişinin ruhu vücudunun içinde değildir. Ölen bir kişinin ruhu vücuttan ayrılarak Allah’a geri dönmüştür. İşte, ‘ölmeden evvel ölünüz’ ün mânâsı budur ki; ölen kişi aslında fizik standartlarda ölen bir insan değildir. Nefsinin kalbindeki afetler; onlar devre dışı kalmıştır. O kişinin ruhu Allah’a doğru yola çıkmıştır.

Allah’a ulaşmayı dilemek bütünü ifade etmez. Bu, konunun başlangıç noktasıdır. Bu kişi mutlaka hacet namazını kılacak, mürşidini Allah’tan soracaktır. Ve Allah’tan sorduğu bu mürşide veya onun vekiline ulaşıp, tâbî olacaktır. Tâbiiyetle beraber olay başlar. Bu kişinin ruhu tâbiiyetle beraber vücudundan ayrılır, Allah’a doğru yola çıkar. Bu kişi, bu noktadan itibaren ibadetlerini en güzel şekilde gerçekleştirmek mecburiyetindedir ki; vücudundan ayrılan ruhu bu güzel davranış biçimleri ve çalışmaları sebebiyle Allah’a ulaşsın ve teslim olsun.

Bütün insanlar için Allahû Tealâ mutlaka onların ‘teslim’ olmalarını istiyor. Aslında ruhunu da fizik bedenini de nefsini de iradesini de Allah’a teslim etmek en güzelidir. Allahû Tealâ bunların hepsinin gerçekleşmesini ister. Ama eğer insan cehennemden kurtulmayı diliyorsa ve bu istikamette “Ben cehennemden kurtulmayı istiyorum sadece, ne yapayım?” diye soruyorsa, onun Allah’a ulaşmayı dilemesi, sonra da mürşidine tâbî olup, vücudundan ayrılan ruhunun 7-8 ayda Allah’a ulaşmasını temin etmesi söz konusu olur. Bu ise o kişinin ‘ermiş evliya’ olmasını ifade eder. Allahû Tealâ bütün insanlara bu imkânı vermiş ve O, gerçekleştiriyor. İfade şöyle: “Kim Bana ulaşmayı dilerse Ben onu Kendime ulaştırırım.” Allahû Tealâ’nın Kur’ân-ı Kerim’deki ifadesi böyle.

Demek ki; bir insanın Allah’a ulaşmayı dilemesi onun, Allah tarafından Kendisine ulaştırılması için yeterli bir olay. Ama burada bir konuya çok dikkat etmek lâzım. Gerçek anlamda bir talep olması lâzım bunun. Yoksa “Yarabbi, ben de Sana ulaşmayı diliyorum.” diyen, ama kalbinde bu istikamette bir talebi olmayan bir insan, bir ateşi olmayan, bir yanıp tutuşma olmayan, hedefe mutlak olarak ulaşmayı dileyen bir insan ile “Yarabbi, ben de ruhumu Sana ulaşmak istiyorum.” tarzında bir ifadeyle hedefe ulaştığını zanneden insanlar, aynı hüviyette değildir sevgili kardeşlerim! Görevimizi Allah’ın emrettiği biçim ve boyutta gerçekleştirmekle hepimiz mükellefiz. Onu sağlayalım.

Allah razı olsun.

Benzer konular