Allah'a ulaşma diledikten sonra mürşide tâbî olmamız gerekli mi, tâbiiyet bize ne kazandırır?

Elbette gerekli. Size kazanmanız lâzımgelen asıl şeyi kazandıran bu olacaktır. Tâbiiyet olacaktır. Şimdi dînimizin adını soruyorum. Dînimizin adı ne? Diyeceksiniz ki: “İslâm.” İslâm ne demektir? Teslim olan demektir. Allahû Tealâ, bütün İslâm
âlemine Allah’a teslim olmalarını emrediyor.

1- Ruhlarını teslim edecekler.
2- Fizik bedenlerini teslim edecekler.
3- Nefslerini teslim edecekler.
4- İradelerini teslim edecekler.

Bu teslimlerin hepsi de farz sevgili kardeşlerim. “Ne yani bu teslimlerin hepsini gerçekleştiremezsek cehenneme mi gideriz?” Hayır; bir insan daha Allah’a ulaşmayı dilediği an 1. kat cennetin sahibidir. Mürşidine tâbî olmak, artık onun içinden gelecektir. Hacet namazını kılıp Allah’tan mürşidini soracaktır, Allah’ın emrettiği mürşide tâbî olacaktır. Tâbiiyetle beraber ruhu Allah’a doğru yola çıkacaktır, 7-8 aylık bir devrenin sonunda da bu kişinin ruhu Allah’a ulaşacaktır. Ne oldu? Bu kişi ermiş evliya oldu. Ruhu Allah’a teslim oldu. Bitti mi? Kişi isterse burada bitirir. Allah’a ulaşmayı dilemiştir; 1. kat cennetin sahibi olmuştur. Mürşidine tâbî olmuştur ve ruhu vücudundan ayrılmıştır; 2. kat cennetin sahibi olmuştur. Ruhu Allah’a ulaşmıştır ve 3. kat cennetin kişi sahibi olmuştur. Bu kadarı bana yeter diye düşünen insanlar olabilir. O, 3. kat cennetin sahibi olarak yaşayacaktır. Zikirlerini ona göre yapacaktır. Ama bu noktaya ulaşan insanların çoğu daha üst katlara da çıkar. Yani fizik vücutlarını teslim ederler. Belki daha üst katlara çıkarlar; nefslerini teslim ederler, belki daha üst kata çıkarlar; iradelerini de Allah’a teslim ederler.

Sevgili kardeşlerim, şunu kesin olarak yerli yerine oturtmalısınız ki Allahû Tealâ, sizlerin sadece mutlu olmasını ister. Sadece istediği budur; mutlu olmanızı. Öyleyse bütün insanlar için kapılar ardına kadar Allahû Tealâ tarafından açılmış mı? Elbette. Kim Allah’a ulaşmayı dilerse Allahû Tealâ’nın sözü var; onu mutlaka 1. kat cennete alıyor. Mürşide tâbiiyet; 2. kat cenneti, ruhun Allah’a ulaşması; 3. kat cenneti, fizik bedenin teslimi; 4. kat cenneti, nefsin teslimi; 5. kat cenneti, muhlis olarak 6. kat cenneti, iradeyi Allah’a teslim etmek; 7. kat cenneti garanti ediyor.

Sevgili kardeşlerim, bu kadar açık, bu kadar imkân dâhilinde olan bir sonsuzluğu Allahû Tealâ hepinize hediye ediyor. Sonsuzluk demekle neyi kastediyoruz? Ölümden sonraki hayatı. Ölümden sonraki hayat sonsuz bir hayattır. Sonsuza kadar insanlar Allah’ın emirlerini yerine getirecekler; yaşayacaklar.

Bütün insanlar için Allahû Tealâ sevgili kardeşlerim, her zaman hazırdır. İster ki herkes hedefe ulaşsın. Ruhunu Allah’a teslim etmekle kalmasın, fizik vücudunu da teslim etsin, nefsini de teslim etsin, iradesini de teslim etsin; böylece en üst cennetlere kadar ulaşsın. Sevmek, konunun temelidir.

Sevgili kardeşlerim, bütün insanların bu sevgi dolu dünyada Allahû Tealâ’nın emrini yerine getirerek insanları sevmesi, onun temel hedefleri olmalı. Etrafınızdaki bütün insanlara şöyle söyleyin sevgili kardeşlerim. İslâm’ın 5 şartı konunun tamamı için yeterli değildir. Mutlaka Allah’a ulaşmayı dilemelisiniz. Bunun için mutlaka mürşidinizi Allah’tan sormalı, ona tâbî olmalısınız ve tâbiiyetle beraber vücudunuzdan ayrılan ruhunuzu Allah’a ulaştırmak için zikrinizi adım adım arttırınız. Arttırdıkça daha üst kat cennetler söz konusu olur. Ruhunu Allah’a teslim eden, fizik bedenini teslim eden, nefsini teslim eden, iradesini teslim eden insanlar ayrı ayrı cennetlere girerler.

Sevgili kardeşlerim, bütün kapılar ardına kadar size açılır. Ruhunu Allah’a teslim eden insan daha sonra fizik vücudunu teslim ettiği zaman mutluluğunun ne kadar arttığını görecektir. Ondan sonra nefsini teslim ettiği zaman ne kadar çok daha mutlu olduğunu görecektir. En büyük teslimse, en büyük standart iradenin de Allah’a teslimidir. Orada ruh da fizik beden de nefs de irade de Allah’a teslim olmuştur. Bütün teslim edilmesi gereken faktörler Allah’a teslim edilmiştir. İşte bütün insanlara en büyük mutluluğu bu standartlarda ulaştırabilirsiniz sevgili kardeşlerim.

Allah razı olsun.