Allahû Tealâ’nın âyetlerini göstermesi:
1- Gaybîdir.
2- Ruhun baş gözüyledir.
Ne zaman Allahû Tealâ kalp gözünüzü açmışsa ki; bunun kesinlikle gerçekleşeceği yer, daimî zikre ulaştığınız, ulûl’elbab olduğunuz noktadır. Biliyorsunuz; kim Allah’a ulaşmayı dilerse, Allahû Tealâ o kişinin üzerinde Rahmân esmasıyla tecelliye başlar.
1- Onların gözlerindeki hicab-ı mestureyi alır.
2- Görme hassalarının üzerindeki gışaveti alır (Bu 5. basamakta gerçekleşir ve kişi ölü iken dünyadaki irşad makamını görmeye başlar.)
3- Kulaklarındaki vakrayı alır.
4- İşitme hassasının mührünü alır.
5- Kalbinin mührü açılır, kalbindeki küfür kelimesi alınır.
6- Kalbindeki ekinnet (idraki önleyen müessese) alınır.
7- Kalbe ihbât konur.
Böylece kişi irşad makamının söylediklerini işitmeye ve idrak etmeye başlar. Bu; o kişinin ölü iken dirildiği yerdir. Ve âfakta ilk görüş, dünyaya açılan bir baş gözüdür (görme hassasısıdır). Bu, konunun başlangıcıdır.
Ama ne zaman ki bu kişi fizik vücudunu Allah’a teslim ettikten sonra daimî zikre ulaşacaktır, daimî zikre ulaştığı zaman Allahû Tealâ o kişinin kalp gözünü açacaktır. Bu, âfaktaki bir görüş olmayacaktır, enfûsteki bir görüş olacaktır.
Allahû Tealâ onun kalp gözüne evvelâ zemin kattaki sırları gösterecektir. Devrin imamının dergâhında neler var? Neler olup bitiyor? Sonra, 7 tane gök katını gösterecektir. 7 gök katında Seyri Sülûk boyunca hangi olaylar cereyan eder onu görecektir. Orada değil, birinci gök katını görmeye başladığı andan itibaren kişi ulûl’elbab makamını aşmıştır; ihlâs makamına gelmiştir. 7 tane gök katını görecektir orada. 7. gök katındaki 7 ayrı âlemi de görecektir, Sidretül Münteha’ya kadar (İndi İlâhi de dâhil olmak üzere) her tarafı görecektir. Ve 19 defa kalbi müzeyyen olduktan sonra Allah’ı da o kalbindeki gözle görmesi mümkün olacaktır. Bunlar, enfûsten görüştür; kalbin aynasından görüştür. Ama Peygamber Efendimiz (S.A.V) için Allahû Tealâ diyor ki: “Miraca çıktığı, Allah’ı vücuduna örtü olan ruhunun baş gözüyle gördüğü için, kalbi gördüklerini tekzip etmedi.”