Güzel soru. Allah'a ulaşmak deyince, “Acaba ne ulaşıyor, nasıl ulaşıyor?” diye bir sual her zaman akla gelir. 
Sevgili  kardeşlerim! Allah'a ulaşan sadece ruhumuzdur. Biliyorsunuz ki doğar  doğmaz Allahû Tealâ bizlere ruhundan üfürüyor ve bir ruh bizde oluyor.  Öyle bir ruh ki; dileği an vücudumuzdan ayrılır, dilediği an tekrar geri  döner. Ama hep bizim vücudumuz onun melceidir, sığınacağı yerdir. Biz  onu Allah’a gönderdiğimiz güne kadar hep bizim vücudumuzu doldurur. 
İşte  bu ruhu Allahû Tealâ bizde kalsın da öldüğümüz zaman Allahû Tealâ’ya  geri dönsün diye vermemiş. Dînimizin adına Allahû Tealâ’nın İslâm dîni  adı vermesi yani teslim dîni adını vermesi bu sebeptendir. İster ki  Allahû Tealâ; dünya hayatını yaşarken biz mutlaka ruhumuzu Allah’a  ulaştırmalı ve teslim etmeliyiz. Yeter mi? Hayır, yetmez. Teslim dînine  baktığımız zaman ruhumuzu, fizik bedenimizi, nefsimizi ve irademizi  Allah’a teslim etmekle vazifeli kılındığımızı hiç unutmamalı. 
Ruhun  Allah’a teslimi önemli mi? Önemli sevgili kardeşlerim! Çünkü dînimizin  adı teslim dînidir. Mutlaka en azından ruhumuzu Allah’a ulaştırmalıyız.  Ama ‘Bunu yapmazsak olmaz.’ı mı var? Hayır, öyle değil. Daha bir insan  Allah'a ulaşmayı dilediği an, Allahû Tealâ onu 1. kat cennetine sahip  kılar ve o kişiye mutlaka mürşid sevgisi verir. Yeter mi? Yetmez. Kişi  mutlaka hacet namazını kılar. Mürşidini sorar ve o mürşid dünyanın  neresindeyse mutlaka oraya gidip, ona teslim olur. Ama bulunduğu mevkide  o mürşidin vazifelileri varsa, el vermek yetkisinde olanlardan birine  ulaşıp, ona tâbî olabilir. 
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ  istiyor ki; herkes cennete girsin, herkes kurtulsun. Ve bir tek dileğe  bağlamış bunu: “Yarabbi! Ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum. Ne  olur, Benim de ruhumu Sana ulaştır!” İşte Euzû Besmele ile yapılan böyle  bir talep, bütün insanların Allah’tan mürşidini sormasına yol açar.  Sorarsa, o kişi hacet namazını kılıp Allah’tan sorarsa, Allahû Tealâ  mutlaka onun ulaşabileceği yerdeki bir mürşidi veya bir yetkiliyi  (mürşid olmasa da yetkililer olabilir), o yetkiliyi Allahû Tealâ ona  gösterecektir. Kişi gidip, ona tâbî olduğu zaman ruhu, mutlaka  vücudundan ayrılıp Allah’a doğru yola çıkan kafileye karışır ve neticede  7-8 aylık bir devrenin sonunda da o kişinin ruhu Allah’a ulaşır. Ne  olur? O kişi de ermiş evliya olur. İşte bu kadar basit, bu kadar kolay  sevgili kardeşlerim! 
Allah razı olsun.