Mürşide tâbî olmanın davranış biçimlerimize ve insanları sevmemize nasıl bir katkısı vardır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Mürşide tâbî olmanın davranış biçimlerimize ve insanları sevmemize nasıl bir katkısı vardır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Mürşide tâbî olmanın davranış biçimlerimize ve insanları sevmemize nasıl bir katkısı vardır?

Mürşide tâbî olmak konunun başlangıcıdır. Bu mürşide tâbî olanlar, ancak zikirlerini arttırdıkları takdirde ruhlarını, fizik bedenlerini, nefslerini ve iradelerini Allah’a teslim etmek imkânının sahibi olurlar.

Hiç kimse İslâm’ın 5 şartıyla hiçbir şeyini Allah’a teslim edemez. Ne ruhunu teslim edebilir, ne fizik vücudunu, ne nefsini, ne iradesini. Böyle bir şeyin gerçekleşebilmesi bizim ruhumuzu, nefsimizi, vechimizi ve irademizi Allah’a teslim edebilmemiz ancak hacet namazını kılıp mürşidimizi Allah’tan sorduktan ve o mürşide ulaştıktan sonra gerçekleşir. Tâbiiyet neticesinde o kişi zikrini arttıracaktır. Ruhu yavaş yavaş Allah’ın nurlarıyla dolacaktır. Ve kişi sırasıyla 1., 2., 3., 4., 5., 6. ve 7. kat cennetlere ulaşacaktır.

Öyleyse mürşidsiz bir cennet hayatı normal standartlarda mümkün değildir. Ne demek istiyoruz? Allah’a ulaşmayı dileyen bir kişi cennete girer mi? Eğer ölürse, mürşidini soramadan, mürşidine ulaşamadan ölürse 1. kat cennetin sahibi olur. Ama 2. kat cennetin sahibi olmak, mutlaka bir mürşide tâbî olmakla gerçekleşir. Demek ki; tâbiiyetsiz bir 2. kat cennet düşünülemez. Sonra ruhun Allah’a ulaşmasıyla 3. kat cennet tecelli eder. Fizik vücut teslim edilir; 4. kat cennet. Nefs teslim edilir; 5. kat cennet. Muhlis olunur; 6. kat cennet ve iradeyi Allah’a teslim ederek 7. kat cennet sağlanır.

Sevgili kardeşlerim! Allah ile olan ilişkilerinizde en güzel şeyin bu hedeflere ulaşmak olduğunu düşünün. Bunu gerçekleştirin. Hepiniz için Allahû Tealâ’nın dizaynı asıldır.

Allah razı olsun.

Benzer konular