Sevgisizlik bütün dünyada salgın gibi yayılmakta. Nasıl severiz ve kendimizi nasıl sevdiririz? Toplumda sevgiyi nasıl inşa edebiliriz?

Sevgili kardeşlerim! Sevmenin yolu gene Allah’tan geçer. Bir insan Allah’tan mürşidini hacet namazını kılıp sormak mecburiyetindedir. Bu mecburiyeti yerine getirip de hacet namazını kılıp Allah’tan mürşidini sorarsa, Allah ona birinci seferde olmasa bile daha ikinci veya üçüncü sefer mutlaka ruhunu Allah’a teslim etmesi için kime tâbî olacağını gösterir. Kişinin yapması lâzımgelen şey (o mürşide; Allah’ın kendisi için tayin ettiği mürşid en uygun olanıdır), o mürşide ulaşması ve ona tâbî olmasıdır. Yapması lâzımgelen budur. Bir insan böyle mürşidini Allah’tan sorduktan sonra Allah’ın gösterdiği mürşide ulaşıp da tâbî olduğunda ruhu mutlaka vücudunu terk eder. Allah’a doğru yola çıkan kafileye katılır ve 7-8 aylık bir zaman parçası içerisinde ruh Allah’a ulaşır. Allah’ın Zatı’nda ifna olur. Yok olur. İşte bu, ermiş olmaktır. Ruh, sahibi olan Allah’a geri dönmüştür, Allah’a ulaşmıştır. Allah’a ermiştir. Böyle insanlara ermiş denir. Ermiş, Allah’a ermiş demek. Nesi ermiş? Ruhu ermiş. Peki, teslimler? Ruhunun Allah’a ermesi, Allah’a teslimi demek. Bu kadar mı? Hayır. Ruhun tesliminden sonra fizik bedenin teslimi var. Sonra nefsin teslimi var. En sonra da iradenin teslimi var. Hepsi de teslimdir.

Allah razı olsun.