Bazı insanlar ilgi odağı olmak istiyor. Göz önünde olmak istiyor. Onların bu talepleri doğrultusunda hareket etmek uygun mudur?

Ne kaybedersiniz? Sevgili kardeşlerim! Başka insanlara hep yardım etmekle vazifeli olduğumuzu hiç unutmayalım. Belki böyle bir tatbikat bizim, bazı konularda fedakârlık etmemize sebebiyet verecektir. Ne kaybederiz? Bir şey kaybetmeyiz ama çok şeyler kazanırız.

Sevgili kardeşlerim! Nefsimiz başlangıçta afetlerle doludur. Bu afetlerden bir tanesi de kişinin kendisine bağımlı olan, o fedakârlığın dışında kalış standardıdır. Sevgili kardeşlerim! Hepimiz Allah'ın emirlerini yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Allahû Tealâ:

* “Seviniz.” diyor.
* “Sevdiriniz.” diyor.
* “Nefret etmeyiniz.” diyor.
* “Nefret ettirmeyiniz.” diyor.

Bu standartları gerçekleştirdiğimiz zaman biz başka insanları seven, onlara yardımcı olan bir hüviyet kazanırız. İşte böyle olunca Allah'ın emirleri bizim tarafımızdan da gerçekleştirilmiş olur.

Bir kişi mürşidine tâbî olduğu zaman, ruhu mutlaka vücudunu terk eder, Allah'a doğru yola çıkar. 7-8 aylık bir devrenin sonunda da Allah'a mutlaka ulaşır. O zaman bu kişi artık ermiş evliyadır. Sonra bu kişinin ruhunu Allah'a ulaştırmasından sonra fizik bedenini teslim etmek de gelir, nefsini teslim etmek de gelir, muhlis olmak da gelir, iradesini Allah'a teslim etmek de gelir. Ard arda gelen bu işlevlerin her birisi, o kişinin daha üst kat cennetlere ulaşmasına sebebiyet verir. Ve 7 kat cennetin 7’sine de insanların ayrı ayrı kişileri girerler. Yeter ki lâyık olsunlar.

Allah razı olsun.