Tesettür giymeyen hanım Allah’ın huzuruna çıplak mı çıkacak?
Tesettür giymeyen hanım Allah’ın huzuruna çıplak mı çıkacak?
Hocam! Tesettür giymeyen hanım Allah’ın huzuruna çıplak mı çıkacak? (Hayır, çıplak çıkmayacak. Bütün insanlar gibi çıkacak.) Bizler mantolu, eşarplı, kapalı bir insanız. Çok memnun oldum evlâdım! Allah hayırlı etsin. Hep öyle ol inşaallah. Allahû Tealâ’nın emri tesettür. Bir hususu dikkate almak mecburiyetindeyiz. Bir hanım isterse tesettürü tercih eder, Allah’ın emrini gerçekleştirir ve Allah ile çok iyi ilişkiler kurar. Başka bir hanım da bunu istemez, o zaman yapmaz. Allah ile ilişkileri iyi değildir ama o bunu istediği için bunu yapmakta serbesttir. Şimdi burada duralım.
Şu anda ülkemizde bir korkunç zulüm gerçekleşiyor. Başörtüsü takmak isteyen hanımların başörtülerine her yerde mâni olunuyor. Okula başörtüyle girmek yasak. Allahû Tealâ diyor ki: “Hür iradeye karışılmasına müsaade etmeyiz.” Bir hanım bizim plajlarımızda üstsüz denize girebilir. Türkiye'de bu serbestlik var. Ama başörtülü bir hanım okula giremezse burada adaletsizlik vardır. Birinin iradesi üstsüz gezmek, ona müsaade ediliyor. Ötekinin iradesi başörtülü olarak okula gelmek, ona müsaade edilmiyor. Ya da bir askeri yere girmek, müsaade edilmiyor. Resmi makamların bulunduğu her istikamette engeller konmuş. Büyük Millet Meclisi'ne başörtülü bir kadın giremez.
Sevgili kardeşlerim! Burada Allahû Tealâ’nın hür iradesi açıkça zedelenmiş durumda. Allahû Tealâ iradeye müdahaleyi hoş görmüyor. Kim Allah’a ulaşmayı dilerse onlar, Allah’a ulaşır. Ama Allahû Tealâ Bakara Suresinin 256. âyet-i kerimesinde:
“lâ ikrâhefîddîni: Dînde zorlama yoktur.” diyor. Hiç kimse kimseyi başörtüsü örtmeye zorlayamaz. Hiç kimse bir kadına da “Neden başörtüsü örtmüyorsun?” diyemez. Onun için sevgili kardeşim, tesettürlü geziyorsun, Allah razı olsun, çok güzel. Birçok yerlerde güçlükle karşılaşmana rağmen bunu gerçekleştirmişsin. Tebrik ederim.
Kardeşimiz devam ediyor. “Tesettür çarşaf mı? Bizler bunu giymiyoruz ama kapalıyız. Bunu açıklarsanız çok seviniriz.”
Hayır, sevgili kardeşlerim! Tesettür çarşaf değildir. Çarşaf tesettürün belli bir şeklidir. İsteyen çarşaf giyer, tesettürlü olarak dolaşır. İsteyen manto giyer, pardesü giyer ve başını da örter, tesettürlü gezinir. Burada Allahû Tealâ’nın istediği şey; hanımların erkeklerin cinsel açıdan dikkatini çeken bir kıyafetle dolaşmamaları. Ve hanımların görünmesi lâzımgelen yerlerine de Kur’ân-ı Kerim işaret vermiş; “Eller, ayaklar ve yüz görünebilir.” diyor Allahû Tealâ. Öyleyse burada bir engel yok. Herkes, şık bir kıyafetin içinde bile bütün kadınlar olabilir ama yüz, eller ve ayaklar görünmek kaydıyla.
Şu anda ülkemizde bir korkunç zulüm gerçekleşiyor. Başörtüsü takmak isteyen hanımların başörtülerine her yerde mâni olunuyor. Okula başörtüyle girmek yasak. Allahû Tealâ diyor ki: “Hür iradeye karışılmasına müsaade etmeyiz.” Bir hanım bizim plajlarımızda üstsüz denize girebilir. Türkiye'de bu serbestlik var. Ama başörtülü bir hanım okula giremezse burada adaletsizlik vardır. Birinin iradesi üstsüz gezmek, ona müsaade ediliyor. Ötekinin iradesi başörtülü olarak okula gelmek, ona müsaade edilmiyor. Ya da bir askeri yere girmek, müsaade edilmiyor. Resmi makamların bulunduğu her istikamette engeller konmuş. Büyük Millet Meclisi'ne başörtülü bir kadın giremez.
Sevgili kardeşlerim! Burada Allahû Tealâ’nın hür iradesi açıkça zedelenmiş durumda. Allahû Tealâ iradeye müdahaleyi hoş görmüyor. Kim Allah’a ulaşmayı dilerse onlar, Allah’a ulaşır. Ama Allahû Tealâ Bakara Suresinin 256. âyet-i kerimesinde:
2/BAKARA-256: Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lânfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).
Dînde zorlama yoktur. irşad yolu (hidayet yolu, Allah’a ulaştıran yol), gayy yolundan (dalâlet yolundan, şeytana, cehenneme ulaştıran yoldan) açıkça (ayrılıp) ortaya çıkmıştır. Artık kim tagutu (şeytanı ve şeytana ulaştıran yolu) inkâr edip de Allah’a îmân ederse (mü’min olur, Allah’a ulaştıran yolu tercih ederse), böylece o, (Allah’tan) kopması mümkün olmayan urvetul vuskaya (sağlam bir kulba, mürşidin eline) tutunmuştur. Allah Sem’î’dir, Alîm’dir.“lâ ikrâhefîddîni: Dînde zorlama yoktur.” diyor. Hiç kimse kimseyi başörtüsü örtmeye zorlayamaz. Hiç kimse bir kadına da “Neden başörtüsü örtmüyorsun?” diyemez. Onun için sevgili kardeşim, tesettürlü geziyorsun, Allah razı olsun, çok güzel. Birçok yerlerde güçlükle karşılaşmana rağmen bunu gerçekleştirmişsin. Tebrik ederim.
Kardeşimiz devam ediyor. “Tesettür çarşaf mı? Bizler bunu giymiyoruz ama kapalıyız. Bunu açıklarsanız çok seviniriz.”
Hayır, sevgili kardeşlerim! Tesettür çarşaf değildir. Çarşaf tesettürün belli bir şeklidir. İsteyen çarşaf giyer, tesettürlü olarak dolaşır. İsteyen manto giyer, pardesü giyer ve başını da örter, tesettürlü gezinir. Burada Allahû Tealâ’nın istediği şey; hanımların erkeklerin cinsel açıdan dikkatini çeken bir kıyafetle dolaşmamaları. Ve hanımların görünmesi lâzımgelen yerlerine de Kur’ân-ı Kerim işaret vermiş; “Eller, ayaklar ve yüz görünebilir.” diyor Allahû Tealâ. Öyleyse burada bir engel yok. Herkes, şık bir kıyafetin içinde bile bütün kadınlar olabilir ama yüz, eller ve ayaklar görünmek kaydıyla.
