Hocamız sürekli mürşidin öneminden bahsediyor. Yol göstericimiz olmazsa ilâhi saadete ulaşmamız mümkün değil mi?

Hayır, değil. Bir insan mürşidine tâbî olmadıkça, onun ruhu vücudunu terk edemez. Terk edemezse, Allah'a doğru yola çıkamazsa o kişinin ruhunu Allah'a teslim etmesi, fizik bedenini teslim etmesi, nefsini teslim etmesi, iradesini teslim etmesi hiçbir şekilde mümkün olmaz.

Oysaki dînimiz İslâm dînidir yani teslim dînidir. Teslimleri gerçekleştirmek üzerimize farzdır. Ama cennete girmekse; daha kişi Allah'a ulaşmayı dilediği an 1. kat cennetin sahibidir. Eğer gerçekten dilemişse Allahû Tealâ ona mutlaka mürşid sevgisi verecektir, ihtiyacı verecektir. Ve hacet namazını kıldığı takdirde, Allah ona mutlaka mürşidini gösterecektir. Bu kişide zaten bu sevgi vardır ve gideceği yer mutlaka mürşidin bulunduğu yerdir. Tabiiyete ulaşacaktır. Ama mürşidi bu kişinin bulunduğu yerde bir müridi var, vazifeli bir mürid. O zaman ona ulaşıp, ona tâbî olduğu takdirde de gene geçerlidir. Ruhu vücudundan ayrılarak Allah'a ulaşır. Eğer o bulunduğu yerdeki tövbe veren kişi buna ehilse mutlaka gerçekleşir. Allah razı olsun. Zaten mürşid de eğer kişi buna ehil değilse ona tövbe vermek yetkisini vermez.

Allah razı olsun.