Cezbe nedir?
Cezbe; Allahû Tealâ’nın gönderdiği bir titremedir. Ansızın insanın üzerine gelir ve şiddetle titretir kişiyi. Kişi bakar ki; kendisi bu konuda hiçbir bilginin sahibi değil. Hiçbir şey yaptığı yok ama ansızın Allahû Tealâ ona bir cezbe gönderip onu şiddetle sarsıyor. Başka bir kuvvetin, Allah’ın mevcudiyetini tahkik etmekte, ilk tahkikî îmân; cezbedir. Kendisinin dışında, kendisi bir şey yapmadığı halde Allahû Tealâ’nın o kişiyi şiddetle sarsmasıdır.
(Şimdi böyle bir sarsıntı. Şimdi benim yaşadığım gibi. Allahû Tealâ bunu işaret olmak üzere gönderdi.) Böyle bir cezbe, şiddetle sarsılma. Kişi ilk defa yaşadığı zaman bakar ki; kendisi böyle bir şey yapmadı ama Allahû Tealâ onu şiddetle sarstı.
Nasıl başladı cezbe Peygamber Efendimiz (S.A.V)’de? Hira dağındaki Nur mağarasında her sene 40 gün -çoğu zaman 30 gün, bazen de 40 gün- kalırdı. Ve bir gün Cebrail (A.S) bembeyaz elbiseler içinde insan hüviyetinde göründü. O’na doğru bir adım attı ve “İkra’: Oku!” dedi Peygamber Efendimiz (S.A.V) dedi ki: “Ben ümmîyim, okuma yazma bilmiyorum.” Bir adım daha attı Cebrail (A.S): “Oku!” dedi. Peygamber Efendimiz (S.A.V) aynı cevabı verdi. Cebrail (A.S) üçüncü adımı attı: “Ikra’ bismi rabbike: Rabbinin ismiyle oku.” dedi. Ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e sımsıkı sarıldı. Sonra Cebrail (A.S)’a gelen cezbeyi ikisi birden yaşadılar. Şiddetle sarsıldılar ve Allahû Tealâ’nın o anda gönderdiği cezbeyle Peygamber Efendimiz (S.A.V) oraya yığıldı. Ve ömrü boyunca hep cezbe aldı Allahû Tealâ’dan ve el öptürdüklerinin çok büyük bir kesimi, %90’dan fazlası mutlaka cezbe aldı.
Hz. Ali’nin sahâbeye söylediği şu söz çok meşhurdur. Diyor ki: “Ey dostlarım! Ey kardeşlerim! Benim âziz kardeşlerim! Sizlere ne oldu? Ben bundan 30 sene evvel sizin cezbenizden bu mescidin tavanının şiddetle sarsıldığını bilirim.” diyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V) zamanında olay oymuş. Sahâbenin cezbesinden tavanı sarsılıyormuş mescidin.
(Şimdi böyle bir sarsıntı. Şimdi benim yaşadığım gibi. Allahû Tealâ bunu işaret olmak üzere gönderdi.) Böyle bir cezbe, şiddetle sarsılma. Kişi ilk defa yaşadığı zaman bakar ki; kendisi böyle bir şey yapmadı ama Allahû Tealâ onu şiddetle sarstı.
Nasıl başladı cezbe Peygamber Efendimiz (S.A.V)’de? Hira dağındaki Nur mağarasında her sene 40 gün -çoğu zaman 30 gün, bazen de 40 gün- kalırdı. Ve bir gün Cebrail (A.S) bembeyaz elbiseler içinde insan hüviyetinde göründü. O’na doğru bir adım attı ve “İkra’: Oku!” dedi Peygamber Efendimiz (S.A.V) dedi ki: “Ben ümmîyim, okuma yazma bilmiyorum.” Bir adım daha attı Cebrail (A.S): “Oku!” dedi. Peygamber Efendimiz (S.A.V) aynı cevabı verdi. Cebrail (A.S) üçüncü adımı attı: “Ikra’ bismi rabbike: Rabbinin ismiyle oku.” dedi. Ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e sımsıkı sarıldı. Sonra Cebrail (A.S)’a gelen cezbeyi ikisi birden yaşadılar. Şiddetle sarsıldılar ve Allahû Tealâ’nın o anda gönderdiği cezbeyle Peygamber Efendimiz (S.A.V) oraya yığıldı. Ve ömrü boyunca hep cezbe aldı Allahû Tealâ’dan ve el öptürdüklerinin çok büyük bir kesimi, %90’dan fazlası mutlaka cezbe aldı.
Hz. Ali’nin sahâbeye söylediği şu söz çok meşhurdur. Diyor ki: “Ey dostlarım! Ey kardeşlerim! Benim âziz kardeşlerim! Sizlere ne oldu? Ben bundan 30 sene evvel sizin cezbenizden bu mescidin tavanının şiddetle sarsıldığını bilirim.” diyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V) zamanında olay oymuş. Sahâbenin cezbesinden tavanı sarsılıyormuş mescidin.
