Hidayetin anlamını açıklar mısınız?

Hidayet ‘Allah’a ulaşma’ anlamına geliyor.

* Ruhun Allah’a ulaşması. Bu noktada kişi hidayete erer.
* Sonra fizik vücudunu teslim edecektir. Daha üst kat cennete girecektir.
* Nefsini Allah’a teslim edecektir. Daha üst kat cennete girecektir.
* Nefsini Allah’a teslim edecektir. Daha üst kat cennete girecektir.
* Muhlis olacaktır. Daha üst kat cennete girecektir.
* İradesini Allah’a teslim edecektir. En üst kat cennetine; Adn cennetine girecektir.

Yani:

- Allah’a ulaşmayı dilemek, 1.
- Mürşide tâbiiyet, 2.
- Ruhun Allah’a ulaşması, 3.
- Fizik bedenin teslimi, 4.
- Nefsin teslimi, 5.
- Muhlis olmak, 6.
- İradeyi Allah’a teslim etmek, 7.

7 tane muhteva var sevgili kardeşlerim! Her biri, bir evvelkinden üstün. Görüyoruz ki; kişinin ruhunu da fizik bedenini de nefsini de iradesini de Allah’a teslimi, Allahû Tealâ tarafından emrolunmuş.

Ve bunlar teslim edilmezse o kişi cennete giremez mi? Teslim etmek ne demek, daha, çok daha evvel o kişi cehennemden kurtulabilir. Bir insan Allah’a ulaşmayı dileyip de daha mürşidine tâbî olup da ruhu vücudundan ayrıldıktan sonra bu kişi ölse, gene Allah’ın cennetine girer. Allah’a ulaşmayı dileyip ölen bir insan 1. kat cennetin sahibidir.

Saydık:

- Mürşidine tâbî olan, 2.
- Ruhunu Allah’a ulaştıran, 3.
- Fizik bedenini teslim eden, 4.
- Nefsini teslim eden, 5.
- Muhlis olan, 6.
- İradesini Allah’a teslim eden kişi 7. kat cennetin sahibi olarak bu dünyadan göçer.

Öyleyse sevgili kardeşlerim, Allahû Tealâ bir muhteşem dizayn kurmuş, bütün insanlar için her şeyi en güzel standartlarda hazırlamış. İşte biz, merak ettiğiniz her hususu size ulaştırmak için buradayız. Ve Allahû Tealâ istiyor ki; hepiniz cennete giresiniz. Ama bir insan Allah’a ulaşmayı dilemedikçe Allah’ın cennetine giremez. Mürşidine tâbi olmayan bir insan 2. kat cennete giremez. Tâbî olursa, ruhu Allah’a ulaşmak üzere vücudundan ayrılacak, ulaşacaktır. 3. kat cennet. Sonra fizik beden, 4. Sonra nefs, sonra muhlis olmak, sonra iradeyi teslim etmek, 5, 6, 7. 7. kat cennete kadar Allahû Tealâ bütün cennetleri hangi standartlarda o cennete ulaşılacağını açık bir şekilde Kur’ân-ı Kerim’de açıklayarak bütün İslâm âlemine bu muhtevayı vermiş.

Bu kadar mı? Hayır. Daha evvel diğer dîn mensuplarına vermiş. Önce başlangıçta Allahû Tealâ insanlara öğretiyor hakikati, sonra, daha sonra gene öğretiyor. Daha sonra gene öğretiyor. Hayatı boyunca insanların bunları öğrenmeleri söz konusu.

Sevgili kardeşlerim! Ne yazık ki; İslâm âlemine baktığımız zaman İslâm’ın 5 şartından bahsediyorlar: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.

Hani ruhu Allah’a ulaştırmayı dilemek? Yok. Gerçekten namaz kılmak da farz, oruç tutmak da zekât vermek de hacca gitmek de kelime-i şahadet getirmek de farz. Şeytanın oynadığı oyuna bakın sevgili kardeşlerim!

- Bir insan, Allah’a ulaşmayı dilemedikçe 1. kat cennete giremez.
- Mürşidine tâbî olmadıkça 2. kat cennete giremez.
- Ruhunu Allah’a ulaştırmadıkça 3. kat cennete giremez.
- Fizik vücudunu teslim etmedikçe 4. kat cennete giremez.
- Nefsini teslim etmedikçe 5. kat cennete giremez.
- Muhlis olmadıkça 6. kat cennete giremez.
- İradesini Allah’a teslim etmedikçe 7. kat cennete giremez.

Anlıyor muyuz sevgili kardeşlerim, şeytanın nasıl korkunç bir tuzağı İslâm âlemine yutturduğunu? Gerçekten sevgili kardeşlerim, biz eğer ilmi Allah’tan öğrenmeseydik, biz de onlardan birisi olacaktık. İslâm’ın 5 şartıyla herkesi farkına bile varmadan hakikatlerin aslî unsurların çok gerisindeki yerlerde bırakarak hedeflere götürecektik.

Sevgili kardeşlerim! İslâm dîni ‘teslim’ dînidir. Ruhun teslimini farz kılar. Fizik bedenin teslimini farz kılar. Nefsin teslimini farz kılar. İradenin teslimini de farz kılar. Bu farzlardan iradenin teslimini de gerçekleştiren kişi 7. kat cennete girer. 7. kat cennet…

Öyleyse sayalım:

1- Allah’a ulaşmayı dilemek.
2- Mürşide tâbiiyet.
3- Ruhun Allah’a ulaşması.
4- Fizik bedenin teslimi.
5- Nefsin teslimi.
6- Muhlis olmak.
7- İradeyi Allah’a teslim etmek.

İşte ‘dîn’ bu kadar sevgili kardeşlerim! 7 tane safhası var. Her birisi, ayrı bir cennet katını ifade ediyor. Allah’a sonsuz hamd ve şükrederiz ki; Allahû Tealâ bize bu ilmi öğretti.

- Bizim de görevimiz var: Sizlere öğretmek!
- Sizlerin de göreviniz var: Dîni bilmeyen dîn adamlarına bu hakikatleri öğretmekle hepiniz vazifelisiniz.

Âyetlerle iyice dîninizi öğrenin ve öğretin!

Allah razı olsun.