Zikri hayatımızın her anına nasıl yerleştirebiliriz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Zikir » Zikri hayatımızın her anına nasıl yerleştirebiliriz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Zikri hayatımızın her anına nasıl yerleştirebiliriz?

Zikri hayatımızın her anına yerleştirmemiz kolay bir iş değil. Sevgili kardeşlerim! Bu çok çaba isteyen bir davadır. Daimî zikrin sahipleri Allahû Tealâ’nın en üst kat cennetlerine ulaşanlardır. Demin verdik 7 tane cennete ulaşacak olanların muhtevasını; biliyorsunuz artık. İşte Allahû Tealâ safhalarla insanın cennet hayatını birbirine bağlamış.

1. Allah'a ulaşmayı dilemek; 1. kat cennet.
2. Mürşide tâbiiyet
3. Ruhu Allah’a ulaştırmak
4. Fizik vücudu Allah’a teslim etmek; 4. kat cennet.
5. Nefsi Allah’a teslim etmek; 5. kat cennet.
6. Muhlis olmak; 6. kat cennet.
7. İradeyi Allah’a teslim etmek; 7. kat cennet.

Öyleyse dînimiz niçin teslim dîni olmuş? İşte ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi Allah’a teslim etmek İslâm’ın yani teslim olma dîninin temelini teşkil eder. Öyleyse bir dîn var. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz’in dîni… Bu dînin adı İslâm dîni yani teslim dîni. Kime teslim? Allah’a teslim dîni. İşte dînin gereklerini yerine getiren bir insan Allah'a ulaşmayı diledikten sonra mutlaka hacet namazını kılıp mürşidini Allah’tan sormak mecburiyetinde. Hacet namazını kılarsa boy abdestini alıp, Allah mutlaka mürşidini gösterir. Kişi dünyanın neresinde olursa olsun, o mürşide ulaşıp tâbî olmak durumundadır. Tâbiiyet o kişi için önemli bir şey sağlar. Ruhunun vücudundan ayrılıp Allah’a doğru yola çıkmasını… Bu ruh 7 tane gök katını aşacaktır. 7. gök katında 7 tane âlemden geçecektir. Sidretül Münteha’ya ulaşacaktır. Oradan da Allah’ın Zatı’na ulaşacaktır. Bu ruh Allah’ın Zatı’nda yok olacaktır. Allah’tan gelmiştir. Allah’a geri dönmüştür.

Şimdi birçok insanın sorduğu sual: “İyi ama ruhumuz ayrılınca biz ölmüş olmaz mıyız?” Hayır, sevgili kardeşlerim! Kimse, ‘ruhu vücudundan ayrıldı’ diye ölmez. Ayrıca bilsin ki; eğer Allah’a ulaştırmadıysa ruhu her an bir hareket içindedir. Her zaman vücudunda kalması asla söz konusu değildir. Boyuna bir yere gider ruh ve tekrar yerine geri döner. O her an bir yerlere gidebilen ruhun hedefi nedir? Hedef Allah’ın Zatı’na ulaşmak ve Allah’ın Zatı’nda ifna olmaktır. İşte böyle bir insan ermiş evliya adını alır.

Hiç kimse için mürşidine ulaşmadan ruhunun Allah’a ulaşabilmesi söz konusu olmaz. Kim Allah’tan mürşidini sormuşsa, o mürşide ulaşıp tâbî olursa, tâbî olduğu anda ruh mutlaka vücudu terk eder. Allah’a doğru yola çıkan kafileye katılır. 7-8 aylık bir devrede de o ruh mutlaka Allah’ın Zatı’na ulaşır.

İşte sevgili kardeşlerimiz, bütün insanlar için Allahû Tealâ’nın koyduğu hedefler var. Bu hedefleri niçin koyuyor Allahû Tealâ? Çünkü cennetler bir tane değil. Cennetler birden fazla. Bakıyoruz ki; tam 7 tane cennet var. 7 kat cennet… Öyleyse her biri ayrı bir muhteva taşır. Emmare, Levvame, Mülhime, Mutmainne, Radiye, Mardiye ve Tezkiye kademeleri 7 tane kademeyi ifade eder. Bu 7 tane kademede 1 cennet aşılır ve 7 tane cennetin 7.’sine bir insanın ulaşması için mutlaka daimî zikre ulaşması sahip olması gerekir. 7. kat cennet bu muhtevayı taşır. Nefsin afetlerinin dizaynına baktığımız zaman, Emmare, Levvame, Mülhime, Mutmainne, Radiye, Mardiye ve Tezkiye kademeleri 7 tane safhayı ifade eder. Ama Tezkiye daimî zikri ifade etmez.

Sevgili kardeşlerim! Bir insanın hedefe yürümesi Allah’ın hakikatlerini bilmesiyle, onları tatbik sahasına koymasıyla mümkündür. Öyleyse cennetleri oluşturan muhtevaya baktığımız zaman farklı bir şey görüyoruz.

• Allah'a ulaşmayı dilemekle başlayan olay; bir kişi Allah'a ulaşmayı dileyip de ölse 1. kat cennete girer.
• Mürşidine tâbî olduktan sonra ölse 2. kat cennete girer.
• Ruhunu Allah’a ulaştırdıktan sonra ölse 3. kat cennete girer.
• Fizik bedenini teslim ederse 4. kat cennete girer.
• Nefsini teslim ederse 5. kat cennete girer. (Hayattayken olacak bunların hepsi.)
• Muhlis olursa 6. kat cennete girer.
• İradesini de Allah’a teslim ederse 7. kat cennete girer.

Öyleyse 7. kat cennete giren bir kişi ruhunu da vechini de nefsini de iradesini de Allah’a teslim etmiş olan bir kişidir. Bu kişi mutlaka daimî zikirdedir. Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ istiyor ki; hepiniz mutlu olun. İstiyor ki; en güzeli yaşayın. Bilelim ki; en güzeli yaşayabilmemiz, başkalarına en güzel davranışımızla da yakından alâkalıdır. İnsanları sevmeliyiz. Onlara onları mutlu edecek davranışlarda bulunmalıyız. Bu bizim aslî hedefimiz olmalı sevgili kardeşlerim!

Allah razı olsun.

Benzer konular