Zikir ibadeti günümüzde çok bilinen bir ibadet değil. Zikrin önemini bizlere açıklayabilir misiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Zikir » Zikir ibadeti günümüzde çok bilinen bir ibadet değil. Zikrin önemini bizlere açıklayabilir misiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Zikir ibadeti günümüzde çok bilinen bir ibadet değil. Zikrin önemini bizlere açıklayabilir misiniz?

Sevgili kardeşlerim! Zikir yoksa bir insanın mutlu olabilmesi mümkün değildir. İnsanı mutlu kılan zikir adı verilen tatbikattır. Zikir “Allah” kelimesinin “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah” diye sesle veya sessiz veya dilini de kımıldatmadan içindeki sesiyle kişinin “Allah” kelimesini iç dünyasında tekrar etmesidir. Hepsi de geçerlidir.

Sevgili kardeşlerim! Bir insan eğer Allah’ın kendisine ihsan buyurduğu hedeflere ulaşmayı diliyorsa bu kişinin mürşidine ulaşıp, ona tâbî olması şarttır. İslâm kelimesi “teslim olan” mânâsına geliyor.

• Nesini teslim edecek bu kişi? Ruhunu.
• Nesini teslim edecek? Fizik vücudunu.
• Nesini teslim edecek? Nefsini.
• Nesini teslim edecek? İradesini.

Ruh, vech yani fizik vücut, nefs ve irade; bunlar teslim edilmesi lâzımgelen 4 tane faktördür ve teslim ettikçe, insanın mutluluk muhtevası giderek genişler. Bir insanın daimî zikre ulaşması, nefsinin kalbinde bütün afetlerin yok olmasına sebebiyet verir. Bu ise o kişiyi dünyanın en mutlu insanlarından birisi yapar.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ’nın dizaynına bakıyoruz. O dizaynda başkalarını mutlu etmek temel umde olarak görünüyor ve mutluluğun temelindeki kaynaksa zikirdir. Nefsin afetleri yok oldukça, kişinin mutluğu buna paralel olarak artacaktır. Bütünüyle yok olduğu zaman, nefsin kalbi tamamen nurlarla dolacaktır. O kişi çok büyük bir mutluluğun sahibi olacaktır. Öyleyse safhalara bakıyoruz:

1. Allah'a ulaşmayı dilemek
2. Mürşide tâbiiyet, böylece ruhun vücuttan ayrılması ikinci kademede tahakkuk ediyor.
3. Ve ruhun Allah’a ulaşması
4. Fizik bedenin teslimi
5. Nefsin teslimi
6. Muhlis olmak
7. İradeyi Allah’a teslim etmek 7 safhayı içeriyor.

İşte bir insanın ruhunu, vechini, nefsini ve iradesini Allah’a teslim etmesi demek bütün teslimlerini gerçekleştirmesi demek. Bu kişi bütün teslimlerini gerçekleştirmiş birisi oluyor.

Sevgili kardeşlerim! Allah’ın hepinizden istediği şey sadece mutlu olmanızdır. Mutlu olmanızı gerçekleştirmek istiyorsanız, mutlaka Allah’tan mürşidinizi sormak ve o mürşide ulaşıp, tâbî olmak mecburiyetindesiniz. Eğer o mürşid sizin bulunduğunuz yerde değilse, meselâ ayrı bir kıtadaysa o zaman onun bulunduğunuz yerdeki vekiline ulaşıp, oradan da tövbe alabilirsiniz. Bu her zaman geçerli olan bir faktör sevgili kardeşlerimiz!

Allahû Tealâ bütün insanlar için mutlu olmayı hedef tayin ediyor ve bu da hiç de insanların zannettiği gibi zor bir şey değil. Ama yanlışlıklar doğruları örtmüş. Mesela İslâm’ın 5 şartı birçok kişi için yeterli görünüyor. Namaz kılmak da farz, oruç tutmak da zekât vermek de hacca gitmek de kelime-i şahadet getirmek de farz. Beşi de farz. Ama namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek ve kelime-i şahadet getirmek hiç kimseyi Allah yolunda daha üstün mertebelere çıkartamaz. Böyle bir şeyin tahakkuk edebilmesi, mutlaka o kişinin mürşidini Allah’tan sormasına bağlıdır. Sorarsa, Allahû Tealâ mutlaka hacet namazını kılıp; boy abdestini alıp hacet namazını kılıp sorarsa Allahû Tealâ o kişiye mutlaka mürşidini gösterir. O kişi bulunduğu yer nerede olursa olsun, kalkıp da mürşidine ulaşmayı dilerse Allahû Tealâ mutlaka ona yardım eder ve onu ait olduğu yere ulaştırır veya oradaki bir mürşid vekiline, o mürşidin vekiline ulaşmasını temin eder. O da geçerlidir. Kişi cereyanı almış olur ve zikirleri arttıkça muhteva gelişir. Yani Allahû Tealâ’nın dizaynı içerisinde:

• Allah'a ulaşmayı dileyen ve ölen bir insan 1. kat cennete giriyorsa,
• Mürşidine tâbî olup ölen kişi 2. kat cennete giriyorsa,
• Ruhunu Allah’a ulaştıran 3. kat cennete giriyorsa,
• Fizik bedenini teslim eden 4. kat cennete giriyorsa,
• Nefsini teslim eden 5. kat cennete giriyorsa,
• Muhlis olan 6. kat cennete,
• İradesini Allah’a teslime eden 7. kat cennete giriyorsa, o zaman standartlar belli.

7 kat cennet 7 tane de safha koyuyor Allahû Tealâ. Her safhanın sahibi bu istikamette geçerli.

Sevgili kardeşlerimiz! Öyleyse bütün insanlar için Allahû Tealâ’nın hedef gösterdiği bir şeyler var. Allahû Tealâ o hedefleri niçin gösteriyor. Herkes ‘cehennemden kurtulsun’ diye. Sevgili kardeşlerim! Ne korkunç bir tecellidir ki; koskoca bir İslâm âlemi İslâm’ın 5 şartına itilmiş durumda: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.

Sevgili kardeşlerim! Dînimizin adı İslâm dîni yani teslim dîni. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek ve kelime-i şahadet getirmek hiç kimseyi, hiçbir teslime ulaştıramaz.

• Hem ruhumuzu
• Hem fizik bedenimizi
• Hem nefsimizi
• Hem de irademizi Allah’a teslim etmekle mükellefiz.

Ama bunların hepsini yapınca mı cennete gireriz? Hayır. Daha Allah'a ulaşmayı dilediğimiz an 1. kat cennet bizim için kendini göstermiştir. Bir kişi Allah’a ruhunu ulaştırmayı dileyip de ölse o kişi 1. kat cennete mutlaka girer.

Ama yaşarsa, bu kişi farklı bir dizayn üzere yaşayacaktır artık. Çünkü Allahû Tealâ mutlaka ona mürşid sevgisini verecektir ve mürşidini Allah’tan sorması, o kişinin kalbine mutlaka Allah tarafından yerleştirilecektir. O kişi mutlaka mürşidini Allah’tan soracaktır; 2. safha. Allah ona mutlaka mürşidini gösterecektir ve bu kişi mürşidine ulaşıp, tâbî olacaktır. Ne oldu? Kişi Allah’tan mürşidini sordu ve mürşidine tâbî oldu. Bu kişi bu noktada ölse 2. kat cennetin sahibi olarak ölür.

Ama yaşarsa, tâbî olduğu an mutlaka ruhu vücudundan ayrılacaktır. Allah’a doğru yola çıkacaktır ve Allah’a ulaşacaktır. Allah’a ruhu ulaştığı zaman ermiş evliya olur bu kişi. Ruhu Allah’a ulaşmış ve teslim olmuştur.

Bu kişi sonra fizik vücudunu teslim edecektir; 4. kat cennetin, nefsini teslim edecektir; 5. kat cennetin, iradesini de teslim edecektir; 7. kat cennetin sahibi olacaktır. Bütün insanlar için Allahû Tealâ en güzelini nasip etmiş sevgili kardeşlerim!

Bütün insanlar için Allahû Tealâ bunu istiyor. İnsanların Allah'a ulaşmayı dilemesini ve onları Kendisine ulaştırmayı istiyor Allahû Tealâ. Öyleyse herkes ermiş evliya olabilir mi? Elbette olabilir. Bir tek dilek: “Yarabbi! Ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum. Ne olur! Benim de ruhumu Sana ulaştır.” Böyle diyen bir kişiye Allahû Tealâ mutlaka mürşidini gösterecektir. Kişi mürşidine ulaşıp da tâbî olduğu zaman, ruhu vücudundan ayrılarak Allah’a doğru yola çıkacaktır ve bu ayrılıştan itibaren 7-8 ayılık bir devrede o kişinin ruhu mutlaka Allah’a ulaşacaktır.

Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allahû Tealâ hedefler tayin etmiş. Bu hedeflere dikkatle bakın. Burada sevgili kardeşlerim, Allahû Tealâ’nın dizaynı açık ve kesindir. O bütün insanların hedefe ulaşmasını istiyor. Dînimizin adı İslâm dîni yani teslim dîni. Anlattıklarımızdan çıkardığım netice şudur ki:

1. Ruhumuzu Allah’a teslim etmek mecburiyetindeyiz.
2. Fizik bedenimizi teslim etmek mecburiyetindeyiz.
3. Nefsimizi teslim etmek mecburiyetindeyiz.
4. İrademizi Allah’a teslim etmek mecburiyetindeyiz.

İslâm arka arkaya 4 tane teslimi icap ettiriyor: Ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah’a teslimi. Bu teslimler silsilesi 7 kademede oluşuyor.

• Allah'a ulaşmayı dilemekle başlıyor.
• Mürşide tâbiiyetle 2. kat,
• Ruhun Allah’a ulaşmasıyla 3. kat,
• Fizik bedenin teslimiyle 4. kat,
• Nefsin teslimiyle 5. kat,
• Muhlis olmakla 6. kat,
• İradeyi Allah’a teslim etmekle 7. kat cennetin kişi tarafından ulaşmasıyla neticeleniyor.

Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Bütün insanlara kapılar ardına kadar açık. Herkes cehennemden kurtulabilir. Yeter ki Allah'a ulaşmayı dilesinler. Ruhunu Allah’a ulaştırmayı dilesin o kişi. Eğer dilerse, hacet namazını kıldığı zaman Allahû Tealâ mutlaka ona mürşidini gösterir. Göstermemişse belki dilemede bir eksiklik var. Tekrar dilesin. Mutlaka neticede Allah’ın emrini yerine getirecek bir noktaya ulaşacaktır.

Öyleyse sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Bütün insanlar için Allahû Tealâ’nın istediği şey belli. Onların teslimleri, ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah’a teslim etmeleri Allahû Tealâ tarafından isteniyor.

Allah razı olsun.

Benzer konular