Mürşidin önünde tövbe etmekle kendi kendimize yaptığımız tövbe farklı mıdır?

Gayet tabiî farklıdır. Mürşidin önünde yapılan tövbede siz mürşidinizden cereyanı alırsınız. Ama kendi kendinize yaptığınız tövbe bu cereyanı size sağlayamaz. Sağlayamazsa hedeflere gidemezsiniz. Ruhunuz asla vücudunuzu, siz ‘Allah'a ulaşmayı diliyorsunuz’ diye asla terk etmez. Mutlaka sizin için uygun olan mürşidi Allah’tan soracaksınız. Allahû Tealâ size ait olan, sizin mürşidiniz olması lâzımgelen kişiyi size mutlaka gösterecektir. Hacet namazını kılıp, birkaç defa sorarsanız ki; normal olarak en geç üçüncüde Allahû Tealâ gösterir. Ona ulaşacaksınız veya onun sizin bulunduğunuz yerde bulunan bir vekiline ulaşacaksınız ve tâbî olacaksınız. Tâbiiyetiniz sizi hedefe mutlaka götürür. Bu hedef nedir? Teslim olmaktır. İlk tesliminiz ruhunuzu Allah’a teslim etmektir. Allahû Tealâ diyor ki:

(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


“Kim Bana ulaşmayı dilerse Ben onu Kendime ulaştırırım.”

Yani bu âyetin muhtevası; “Kim Bana ruhunu ulaştırmayı dilerse, Ben onu Kendime ulaştırırım.” diyor. “Onun ruhunu Ben Kendime ulaştırırım.” diyor. Peki, bu muhteva tamamlanırsa ne olur? Tamamlanırsa daha sonraki teslimlerin de birer birer gerçekleşmesi söz konusu olur. Allahû Tealâ onun ruhundan sonra fizik vücudunu, sonra nefsini, en sonra iradesini de teslim alacaktır.

Öyleyse sevgili kardeşlerim, bütün insanlar için mutluluk mevcuttur. Yeter ki insanlar bilsinler ki; mutluluğu yaşamak Allah’sız asla mümkün olamaz. Mutlaka kişinin Allah’a müracaat etmesi, hacet namazını kılarak mürşidini Allah’tan sorması ve arkasından Allahû Tealâ’nın kendisine mutlaka gösterir. O kişi mürşide ulaşmayı gerçekten diliyorsa, kalbi talebi buysa onu en iyi bilen Allah’tır ve kişiye mutlaka mürşidini gösterir, eğer gerçekten o kişi kalben mürşidini istiyorsa, hedefi Allah’a teslim olmaksa.

Sevgili kardeşlerim! Allah her zaman hazırdır. Her zaman sizleri daha mutlu, daha mutlu, daha mutlu olacak noktalara ulaştırmakta Allah her zaman hazırdır. Allah’a ulaşmayı dileyen herkese de ruhunu ulaştırmak için Allahû Tealâ mutlaka yardımcı olur.

Allah razı olsun.