Bizi sevmeyenleri biz sevdiğimiz halde nasıl kazanıp mutlu edebiliriz?

Güzel. Bizi sevmeyenler için de aynı davranış biçimlerini sergilememiz Allahû Tealâ’nın temel emridir. Allahû Tealâ; “Sizi sevmeyenleri sevmeyin.” diye bir ifade kullanmıyor. “Ondan nefret edin.” demiyor. “Ona kötülük yapın.” demiyor. Allahû Tealâ’nın istediği şey, bizi sevmeyenleri de sevmemiz ve bu sevgimizle ona örnek olmamız. O bizden nefret etmesine rağmen, bize kötü davranmasına rağmen biz ona her seferinde Allah’ın emrettiği standartlar içinde, en güzel onu mutlu edecek olan cevaplar veriyorsak ve o ne yaparsa yapsın, davranış biçimleri ne kadar negatif olursa olsun, biz bu tavrımızdan vazgeçmiyorsak o kişi eninde sonunda düşünecektir bunu. “Nasıl oluyor da ben ona bu kadar kötü davranışlarda bulunmama rağmen o bana hep en güzel davranışlarla cevap veriyor? Ben neden bunu yapamıyorum da o yapıyor?” O zaman belki yeni bir kontrol altına alacaktır sizi. Davranış biçimlerinde sizi imtihanlara çekerek davranış biçimlerinizi yeniden yeni bir dizayn içinde tatbik sahasına koyacaktır. Ama sizin davranış biçiminizde değişiklik yoksa, hep Allah’tan yana ve ondan yanaysanız, o kişiden yanaysanız, o kişi kötü davrandığı zaman siz gene ona en güzel davranışlarla cevap vermeyi başarırsanız, o zaman sizin bir Allah dostu olduğunuzu mutlaka kabul etmek mecburiyetindedir. Alternatif yok, sevgili kardeşlerim!

Allah razı olsun.