Sevgi ile zikir arasında nasıl bir bağlantı vardır?

Zikir sevgiyi arttırır. Nefsimizin afetlerinden bir tanesi nefrettir. Nefsin afetleri insanları mutsuz eden temel konuları ihtiva eder. Ama ruhun hasletleri, insanın mutluluğunu temin eder. İşte Allah’a ulaşmayı dilemek ruhun bir hasletidir. Eğer dilerse Allahû Tealâ o kişinin ruhunu mutlaka Kendisine ulaştırır.

Çünkü Kur’ân-ı Kerim’de Allahû Tealâ buyuruyor ki:

“Kim Bana ulaşmayı dilerse Ben onu Kendime ulaştırırım.”

(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


Bu, Allah’ın verdiği bir sözdür. Yerine getirmemesi mümkün değildir. Çünkü sözü veren bizatihi Allah’tır.

Öyleyse bütün insanlar mutlu olabilir mi? Evet, sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar mutlu olabilirler. Yeter ki; Allah’tan sorsunlar; ‘mürşidleri kim?’ O mürşide veya o mürşidin bulundukları yerdeki bir vekiline ulaşsınlar ve tâbî olsunlar. Tâbiiyet gerçekleştikten sonra o kişinin ruhunun Allah’a ulaşmaması mümkün değildir, eğer 7-8 aylık bir ömrü varsa kişinin. Yoksa Allah’a ulaşmayı dilediği için gene mutlaka Allah’ın cennetine kişi girer. Ama daha üst kat cennetlere girmesi için biraz yaşaması gerekir.

Allah razı olsun.