Sizin sevgi ve zikir konusunda anlattıklarınız o kadar doğru ve o kadar mantıklı ki; sizin anlattıklarınızı insanlar hayatlarına tatbik etse ne mutsuz bir insan kalır ne de toplum düzeninde bir bozukluk. Fakat bu güzellikleri kimseden duyamıyoruz. İslâm’da zikrin ve sevginin önemini bize anlatabilir misiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Zikir » Sizin sevgi ve zikir konusunda anlattıklarınız o kadar doğru ve o kadar mantıklı ki; sizin anlattıklarınızı insanlar hayatlarına tatbik etse ne mutsuz bir insan kalır ne de toplum düzeninde bir bozukluk. Fakat bu güzellikleri kimseden duyamıyoruz. İslâm’da zikrin ve sevginin önemini bize anlatabilir misiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Sizin sevgi ve zikir konusunda anlattıklarınız o kadar doğru ve o kadar mantıklı ki; sizin anlattıklarınızı insanlar hayatlarına tatbik etse ne mutsuz bir insan kalır ne de toplum düzeninde bir bozukluk. Fakat bu güzellikleri kimseden duyamıyoruz. İslâm’da zikrin ve sevginin önemini bize anlatabilir misiniz?

Zaten sen önemi kavramışsın evlâdım. Önemi bu. Zikir nefsimizin kalbindeki afetleri yok eder. Bize mutsuzluk veren şey nefsimizin kalbindeki afetlerdir. Öbür taraftan hasletler de bize mutluluk verir.

Sevgili kardeşlerim! Eğer bir insan Allah’ın dostuysa bilmeli ki; İslâm’ın 5 şartı ona hiçbir zaman yetmez. İslâm 5 şarttan ibaret değildir; 7 tane şartı vardır. Sevgili kardeşlerim! Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek elbette farzdır. Ama yeterli değildir.

Allah'a ulaşmayı dilemek; 6,
Teslimler; 7.

Ve bunların arasındaki en önemli faktör İslâm dînine adını veren teslimlerdir. Sizde emanetler var:

• Ruhunuz bir emanettir.
• Fizik vücudunuz bir emanettir.
• Nefsiniz bir emanettir.
• İradeniz bir emanettir. Onların hepsini Allah’a teslim etmekle vazifelisiniz.

Bu teslim, ancak zikrinizi arttırmanızla mümkündür ve bizleri dinleyen sizler tâbî olmuşsanız eğer, probleminiz zaten yok. Ama zikir yaparak bu mutluluğunuzu daha çok, daha çok, daha çok arttırabilirsiniz, zikrinizi arttırmak suretiyle.

Unutmayın sevgili kardeşlerim, kimler mutluysa onlar başkalarını da mutlu ederler. Öyleyse mutlu olmaya çalışın.

Mutluluğunuzun kaynağının zikir olduğunu çok iyi bilin, öğrenin ve tatbikata girin. “Allah” kelimesini birçok defa aklınıza getirin ve hemen “Allah” kelimesini tekrar etmeye başlayın. Bir süre sonra unuttuğunuzu göreceksiniz. Tamam; önemli değil. Problem değil. Çünkü başka bir şey size Allah’ı tekrar hatırlatacak. Hemen tekrar “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah” diye veya sessiz “Allah” kelimesini tekrara başlarsınız. Dilinizi de oynatarak, ağzınızı da oynatarak zikretmeniz daha uygun. Çünkü size devamlı hareket söz konusu olduğu için hep zikrinizi hatırlatır.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ böyle olmayan zikri de kabul etmez mi? Eder. İçinizdeki sesle dilinizi bile kımıldatmadan “Allah” kelimesini kullanabilirsiniz. Ama dilinizi kımıldatarak söylediğiniz Allah kelimesi daha kıymetlidir. Öyleyse Allahû Tealâ zikri farz kılmış. Sonra çok zikri yani 12 saatten fazla zikri farz kılmış. Ama daimî zikri de farz kılmış. Herkes hangisini yapabilirse onu yaptığı zaman mutluluk derecesi de ona göre tahakkuk eder. Dünyadaki en mutlu insanlar daimî zikrin sahipleridir. Hepsi, daimî zikrin sahibi olan hepsi Allah ile mutlaka konuşmak imkânının sahibidir.

Sevgili kardeşlerim! Bu Allah’ın bir hediyesidir, ni’metidir. Ne kadar isterdik hepinizin daimî zikrin sahibi olmasını, o büyük mutluluğu yaşamanızı. Bakalım ondan sonra vazgeçebilir miydiniz daimî zikirden? Vazgeçemezdiniz sevgili kardeşlerim. Allahû Tealâ sizin kalbinize onu yerleştirirse dünyadaki en mutlu insanlardan birisi siz olursunuz.

Allah razı olsun.

Benzer konular